Jet Tevfik yazımıza başlık oldu, bu muhterem Jet lakabını bir gecede 3 parti değiştirip rekor kırarak almış olan 17.dönem Kırşehir milletvekilidir.
Jet Tevfik’in rekorunu 20.Dönem Afyonkarahisar Milletvekili Kubilay Uygun diğer namıyla Fırıldak Kubi egale etmiştir.
Koalisyon dönmeleri idi, bir milletvekili kaşıkçı elmasından daha değerli olmuştu, serbest milletvekili piyasası kapılarını ardına kadar açmış, gelecek vekillere birbirinden kıymetli, reddedilmeyecek teklifler sunuyordu.
Milletvekili olmadan önce mesleği serbest ticaret olan Fırıldak Kubi fırsatı kaçırmadı, serbest ticareti serbest siyasete çevirmeyi başardı, 6 parti değiştirerek Jet Tevfik’in rekorunu egale edip takla rekorunun yeni sahibi oldu.
Durup dururken bu iki müptezel şahsiyeti yazıma konu etmemin sebebi son günlerin baş gündemi olan parti değiştirmelerdir.
Akla ziyan açıklamalar ile iki vekil değişik partilere transfer oldu, akla ziyan açıklamalar diyorum çünkü bu iki muhterem bilinmeyen isimler değil, biri Ak Partiye rağmen Urfa da Belediye başkanı olmuş bir genel cerrah, diğeri ise sol ve Atatürkçü laik çevrelerin idolü olmayı başarmış bir asker, Atatürk’ün Askeri, ne demekse Atatürk’ün Askeri, bir Atatürk ve Cumhuriyet hayranı olarak ben bunu da anlayabilmiş değilim.
Önce Mehmet Ali Çelebi den başlayalım, bu çocuk harbiyeyi birincilikle bitirmiş biri, teğmen rütbesi ile görev yaparken FETÖ kumpası sonucu içeri düşmüş birkaç yıl Silivri de kaldıktan sonra özgürlüğüne kavuşmuş, fırsatı ganimete çevirmeyi başarmış bir şovmen, bir sanal kahraman.
Şovmenlerin sanal kahramanların siyasi partilerde el bebek, gül bebek yapıldığını biliriz, uzak taşra siyasetinin değişmez karakteridir bu.
Siyasi partiler az da olsa kendine yakın buldukları bu tipleri alır, yıkar, yağlar, parlatır seçmene satar, seçmen de bu pazar mallarını almakta hep istekli ve hevesli davranır.
CHP de bu çocuğa da aynı işlemi yaptı, önce kahraman ilan etti, bu teğmen nasıl kahraman olur anlamakta zorlanıyorum, bu çocuk savaş mı kazandı, bu çocuk dağda terörle mücadele edip gazi mi oldu, ciddi bir operasyonu yönetip hain bir çeteyi mi çökertti, bunların hiçbiri yok.
CHP ve Hayranları bununla da yetinmedi, bu Çelebi çocuğu geleceğin genel başkanı, başbakanı hatta Cumhurbaşkanı olarak görmeye ve tanıtmaya başladı.
Çelebi çocuk bunlarla tatmin olmamış olacak ki, CHP den istifa edip bir dönemler varyansın ettiği AK Partiye kapak attı.
Doğal olarak idol gördükleri bu kahraman Çelebinin, Fırıldak Kubi ve Jet Tevfik’e parmak ısırtan bu taklası, CHP ve taraftar medyasını çılgına çevirdi, başlangıçta kahraman olan bu çocuk, bir anda hain ilan edilip linç edilmeye başlandı, sanki bu Ülke de hiç Kubilay olayı yaşanmamış gibi, hiç Jet Tevfikler yaşamamış gibi.
Reis zeki ve tecrübeli bir siyasetçidir, bu türden gelişlere ses çıkarmaz ama lafını da çakar, Grup toplantısındaki rozet takma merasiminde, Çelebi çocuk eşini tanıtırken, kar deyip kariyer sözcüğünü bitirmeden bırak bu ayakları dercesine, sen 15 çocuk yapmaya bak boş ver kariyer ayaklarını, senin kariyerin çocuk yapmak diyerek susturdu Çelebiyi.
Ak Partinin bu çocuktan elde edeceği hiçbir şey yok, ama bu çocuk geçmişini Doğu Perinçek’in gazına gelerek reddetmesi ile çok şey kaybetti.
Bu arada önce kahraman ilan edip sonra hain diye linç girişiminde bulunan CHP ve medyası da kaybedeceğini kaybetmiş oldu, hazır CHP demişken bir iki laf daha yuvarlayalım bu ‘’ATATÜRK VE CUMHURİYET’’ partisine, hadi diyelim sanal kahraman Çelebiyi millete yutturdunuz, bu Türban çıkışı neyin nesi, bitmiş kabuk bağlamış bir meseleyi yeniden kanatarak kanun haline getirme teşebbüsü ne demek oluyor? O tarla sürüleli yıllar oldu, O tarlanın sahipleri var, siz kendinize sürülecek başka bir tarla bulun, Vallahi de Billahi de türban değil sarık ve cübbe kanunu da çıkarsanız bu işler ile seçimde tercih kullanan bir tek seçmen size oy vermez, kendinizi inkâr ediyorsunuz, ATATÜRK ilkelerine ihanet ediyorsunuz, Laik sisteme savaş ilan ediyorsunuz.
Gelelim bizim Fakıbaba muhteremine, bizim diyorum çünkü Ak Parti belediye meclis üyesi iken, bu arkadaş da belediye başkanı idi ve bir vesile ile tanıştık.
Lafa bak lafa, adam öyle bir gürlemiş ki ürpermemek elde değil, ‘’ Ahlaken kabullenemeyeceğim şahsiyetler ile siyaset yapamayacağımı anlayıp istifa ettim, falan filan diye devam eden beylik sözler.
Muhterem Cerrah efendi, sen Ak Partiye ceketini ters giydirmiş, seçim almış biri olarak hangi ahlaki değerler ile Ak Partiye tekrar rücu ettin, sen Milletvekili, Belediye Başkanı, Bakan olduğun dönemlerde ortaya çıkarılan yolsuzluk, şaibe ve usulsüz uygulamalara karşı hangi ahlaki değerler ile sessiz kaldın, sen FETÖ kumpası ile içeri tıkılan, hayatını kaybeden, ezilen, dökülen, mağdur olan subayların dramına hangi ahlaki değerler ile seyirci oldun, sen Bakan olduğun halde Urfa Milletvekili listesi hazırlanırken görüşüne bile başvurulmaz yok sayılır iken hangi ahlaki değerler ile bunu içine sindirebildin? bu örnekler çoğaltılabilir, bırakalım bu ahlaki değer ayaklarını cerrah efendi, sadede gelelim, Ak Parti 20 yılın yıpranmışlığını vitrin yenileyerek gidermeye çalışıp seçime gidecek, bunu benim kadar sen de biliyorsun, eski yüzler, yıpranış isimler artık Ak Parti Siyasetinde olmayacak, gençlerin ön plana çıkacağı listeler hazırlanmaya başlandı bile, yoksa bu yenilenme çabaları senin ahlaki değerlerine uymuyor mu, bunu mu anlatmak istiyorsun, bir merhaba hatırına burada kesiyorum Cerrah Siyasetçi.
Bu arada Meral hanımı da tebrik etmek gerekir, Meral Hanım İyi Partiyi merkez sağa oturtmayı başardı, merkez sağın her zaman iktidar olma şansı vardır bu Ülkede.
Uzun yıllar seçmen beklenti ve davranış anketleri yaptım, halen daha gözlem ve değerlendirmeler yapmaya devam ediyorum, Ülke siyasetini ve geçirmiş olduğu evreleri yaşım itibarı ile gördüm.
Türk Siyaseti ve Devlet yapılanması 1960 yılından itibaren her yirmi yılda bir değişime uğramış, yeniden yapılandırılmıştır, son yirmi yıl değişikliğine ve yeni bir yapıya kavuşmasına birkaç ay kaldı, artık yeni bir yapı yeni bir siyaset anlayışı hakim olacak bu seçimlerden sonra, eskiye rağbet bitti, genç nesil yeni yüzler, dinamik siyasetçiler istiyor belirleyici olan seçmen, öyle vekil transferi, din tacirliği, sembol siyaseti, sanal kahraman yutturmacaları yemiyor artık.
Özellikle mutfağı zayıf ve strateji üretmekte yeteneksiz CHP nin bu yeni siyasi yapılanma ve Devlet örgütlenmesinden pay kapması çok zor görünüyor.
Ak Parti İçin en büyük dezavantaj yoksulluk ve ekonomik çöküştür, bu günkü şartlar altında Ak Partinin bu krizi aşması çok zor, mutfağı güçlü olsa bile bu kriz Ak Partiye büyük kayıplar yaşatacak gibi görünüyor.
Uzun bir süredir hakkımda açılan basın davalarından dolayı gazetelerde köşe yazmaya ara vermiştim, bu yazı ile GÜNIŞIĞI gazetesinde tekrar başlamış olduk.
Sistem eleştirisi ve reel politik yapıp okuyucuya faydalı olmaya çalışacağım, açılan davaların beni çizgimden saptıramayacağını bilen bilir, siyasi yazılar yazıyorum ama siyasi hiçbir yapı ile organik bir bağım yok, sadece ADD ile üyelik ilişkim var Orası da zaten siyasi bir yapı değil bir düşünce derneği, perdesiz ve özgür kelemimle GÜNIŞIĞI okurlarına merhaba diyorum.
