Kimseyle dalga geçmeyin, dalga geçilen olursunuz.
Kimseyi küçümsemeyin, küçümsenecek hale düşersiniz.
Kimseye hakaret etmeyin, hakaret ettiğiniz yerden vurulursunuz.
Kimseye iftira atmayın, iftiraya uğrarsınız.
Eksiğini her dakika söylemeyin kimsenin, eksiğiniz dile pelesenk olur.
Kusuru olana hor bakmayın, kusurlu olursunuz.
Engeli olanın engelini sakız edip çiğnemeyin, siz de potansiyel bir engel adayısınız.
Holding sahibi; her sabah ve akşam gelip geçerken bir kambura “Günaydın Kambur, iyi akşamlar Kambur, nasılsın Kambur, işler nasıl Kambur?“ diye seslenirmiş.
Seneler sonra bir sabah “Günaydın Kambur.” der demez Kambur da döner bıçağını çekip iş adamını öldürür.
Hiçbir avukat Kambur’un savunmasını yapmak istemez ve kabul etmez.
Kambur’un da ağzını bıçak açmaz, hapiste idam kararını bekler.
Fransa’da olayı duyan bir avukat İngiltere’ye gelerek Kambur’un savunmasını üstlenir.
Mahkeme heyeti toplanır herkes ayağa kalkar artık söz savunmadadır.
Fransız avukat ellerini masaya yavaş yavaş vurarak ve tek tek kelimeleri seçerek yargıça döner: “Saygıdeğer Yüksek İngiliz Mahkemelerinin Yargıçları, size yüksek Fransız saygıdeğer mahkemelerinin yüksek yargıçlarının sevgi ve saygılarını getirdim.
Hâkime döner: “Yüksek İngiliz Mahkemelerinin Saygıdeğer Hâkimleri, size yüksek Fransız mahkemelerinin sevgi ve saygılarını getirdim.
” Savcıya döner: “Yüksek İngiliz Mahkemelerinin Saygıdeğer Savcıları, size yüksek Fransız saygıdeğer mahkemelerinin savcılarının sevgi ve saygılarını getirdim.
” Jüriye döner ve Hâkim sert bir şekilde masaya vurarak: “Yeter be adam, savunmana geç!”der, hiddetlenir.
Avukat da: “Aman Efendim; ben size ne dedim, hakaret edip küfür etmedim, siz neden hiddetlendiniz?
Beni susturup bana bağırarak iki saniye daha dayanıp beklemediniz, sevgi ve saygı getirdiğim halde rencide ettiniz beni.” der.
“Bakın müvekkilim senelerdir taşıdığı kamburu, iş adamı tarafından günün düzenli ve belirli saatlerinde hatırlatılarak ona daha da ağır bir yük haline getirilmiştir.
Günaydın Kambur, nasılsın Kambur, iyi günler Kambur diye senelerdir buna katlanmıştır.
Siz şurada iki dakika sevgi selama katlanamadınız.” der ve Kambur’u beraat ettirir.
Söyledikleriniz sizi bulur.
Unutmayın eden bulur, çamur atana çamur bulaşır, dili zehirli olan günü gelir kendini zehirler.
Bana bir şey olmaz diye fütursuzca konuşmayın.
Başınıza nerede neyin geleceğini bilemezsiniz.
Sağa sola ukalaca laf sokmaya çalışmayın, işinize bakın.
Yaşam sunulmuştur size, tadını çıkarın.
Başkasının hatası sizin doğrunuz, kusuru kusurunuz, özrü özrünüz değildir.
Keyfinize kahya aramayın, keyfinizin bizzatihi kahyası olun.