Kendisini Severim, Ta Çocukluk yıllarındaki afacan, asi  ve Mücadeleci hali hep gözlerimin önünde,

Babası Merhum Hacı Bedri  şimdiki ismiyle Doğu kent olan mahallede  bulunan Bahçe evlerinde Özellikle yaz aylarında Havuz Başında Haftalık Tefsir-Fıkıh sohbetleri yaptığımız  günlerde henüz 6-7 yaşlarında afacan bir çocuktu.

O Afacan tavrına Babasının mizacı olan Asi ve Mücadeleci durumu da eklenince zapt edilmesi zor biriydi.

Biz bir ayeti okuyup müfessirlerin o ayet hakkındaki yorumları üzerine mütalaa yaparken O havuzun etrafında belki söz gelimi kırk tur atar dikkatleri üzerine  çekerdi.

En çok ta  Merhum abisi Bedri eziyetine katlanır ellerinden tutup Merhum babasının kucağına oturturdu. Asi ve Mücadeleci tavrı gibi Halim selim itaatkar tavrı da bir bedende iki ayrı yer edinmiş bir şahıstı Metin Bulut. 

Merhum Hacı Bedri Canlı Hayvan ticareti ve Besicilik  ile  uğraşır, Eski sebze halinin yerine yapılan Belediye çarşısının tam göbeğindeki ticari ofis de okul öncesi ve okul sonrası merhum abisi Bedri ile gelir.O ticari ofiste Babası Tarafından ve denk geldiğimizde bizler tarafından Kuran öğretimin ilk adımı olan Elif Ba öğretmeye çalışırdık. 

Ben o zamanlar  hemen babasının ofisi karşısındaki Lokantada çalışıyordum, öğlen servisi dışında vaktim çoktu.

Biz onu hep sevmiştik ve o asi-afacan zapt edilmez tavrı ile Halim selim itaatkar çocuk gözlerindeki parıltı ile gelecek vaat eden Azimkar bir ruha sahip olduğunu fark etmiştim 

Yaz  aylarında  bir kaç gün izne  gelen abisi Ramazan ile yıldızları barışmaz, Abdullah tan çekinir Bedri ile gayet güzel anlaşırdı.

Ailecek İslam'a  ve İslami  değerlere Bağlı, Özellikle  Merhum Baba Hacı Bedri'yi tanıyanlar bilir ki Haksızlığın her türüne karşı çıkar, Mazlum ve Mağdurun haklarını Korur, İslam'ın kutsallarına hafif bir sataşma  veya onunla istihza edilecek olunursa, Bunu yapan her kim olursa olsun Ona Ateş püskürür gerekirse O kutsal için ölümü göze alacak kadar dinine  bağlı biriydi.

Evlatlarını da o hassasiyette yetiştirmek için mücadele ederdi, 

Gün Geldi O küçük Afacan-Asi, Mücadeleci ve itaatkar çocuk Bu şehirden Siyasete atılıp  Millet Vekili oldu.

Bu şehir Kendisinin ifadesi ile Kıyametin Küçük Provası olan 6.8  şiddetinde bir deprem yaşadı, Ve Partisinin MKYK üyesi olduğu halde  Mecliste O kıyamet provası dediği Şehrin Mazlum Mağdur insanlarının Haklarını savunması Beklenirken, Çıktığı Kürsüde Çocukluğunun yapı taşları arasındaki Asi ve Mücadeleci tavrından herhangi bir eser kalmayıp, Tamamen lidere itaat etme amacıyla Hak eden Etmeyen Herkese  mavi boncuk dağıtırcasına Teşekkür yağmuru yağdırdı.

Kıyametin Küçük provasını yaşayan şehrin Halkı zaten O mağdur durumda iken Evleri başlarına  yıkılmış, enkaz altında vefat eden eşi-çocuğu-annesi-babası olduğu halde  Kendisine yardım eden Türkiye halkına başlattıkları yardım seferberliğinden dolayı hem dua  hem teşekkür etmişti zaten.

Cenaze namazına İştirak eden  Devlet başkanı Reise kalbi teşekkürlerini etmişti zaten depremzede Elazığ halkı

ilk saatler de Elazığ'a Karargah kuran Bakanlara teşekkür etmişti zaten Elazığlı depremzedeler,

Afad'a Kızılay'a, diğer yardım kuruluşlarına, sivil toplum örgütlerine, şehre gelerek kıyametin küçük provasını yaşamış halkın acısına ortak olan bakan. mv. parti liderleri, basın, ekonomi patronları vs  vs  zaten teşekkür etmişti Elazığ halkı. Hemde Milletin aslı olarak bu teşekkürleri etmiş Milletin vekiline teşekkür etme  yetkisi vermemişti.Çünkü Bu halk Yetki verdiği kişiden kendisinin her tür hakkını savunması için o yetkiyi vermişti.

Sn Metin Bulut, yukarıda da bahs ettiğim gibi Merhum babanız sizleri Mazlumun ve mağdurun haklarını savunmak, her türlü zulme karşı o mazlum ve mağdur haklarını korumak için yetiştirme mücadelesi vermişti,

sizden  

O çocukluk döneminizde ki bir parçanız olan asi ve mücadeleci tarafınızı bekliyorduk  Bu kıyametin küçük provası  dediğiniz  depremin viraneye döndürdüğü mazlum mağdur hemşerileriniz için O kürsüden dile getireceğiniz.

Bu şehir halkı sizden O kürsüden lideriniz  devlet başkanı sn Recep Tayyip Erdoğan dan Elazığ da yaşanan Depremden dolayı mağdur olan on binlerce insanı kapsayacak bir kanun hükmünde kararname çıkarmasını talep etmenizi  bekliyordu, siz ise çıktığınız kürsüde Talep yerine teşekkür ile bu şehrin mağdur insanının hakkını savunduğunuzu sandınız.

Hani şu Çocukluğunuzda Kendisiyle Yıldızlarınızın Barışmadığı Ağabeyinizin, oda tv com da Feto terör örgütünden dolayı tutuklanmış olanların  Haklarını savunmak için mücadele ettiği kadar, siz bu şehrin Kıyametin küçük provası dediğiniz Depremde evleri yıkılan, yıkılma kararı alınan on binlerce size oy verip kendisine vekil seçenlerin haklarını savunamadınız o kürsüde.

ve kendisinden Çekindiğiniz Ağabeyinizin  tv ekranlarında Depremden zarar gören insanların acısını iliklerine kadar hissettiği, Devletin bu mağdur insanların doğru bilgilendirilmesi ve  yaralarını sarmak konusunda atması gereken adımları teşhis  ettiği kadar  etmediniz meclis kürsüsünde. 

söze başlarken ''Bu kürsüye Elâzığ halkının talimatıyla çıktım. Dediler ki: "Vekilim, git ve bir hakkı teslim et.''

Çıktınız Kürsüye Hasana teşekkür ettiğiniz gibi, Hansa da teşekkür ettiniz, Yakub'a teşekkür ettiğiniz gibi , Agop'a teşekkür ettiniz, fakat bir türlü Hakkı teslim etmediniz, Bugün Hakkı teslim etmediyseniz Daha ne zaman Hakkı teslim edeceksiniz  Sn Bulut.

Halkın % 35-40 dondurucu soğuklarda Çadırda, Günlerdir Banyo yapmayanlar, çamaşırlarını yıkayamayanlar, Ev kiraları fahiş fiyatta, Hayat tamamen durmuş, fırsatçılar iş başında, Gün Bugündü  Bu gün sizin için Tarihi bir gündü Sn Bulut, Tarihe isminizin Altın harflerle yazılıp bir kahraman ilan edilmeniz için size sunulan bir fırsatı  değerlendiremediniz. 

Fakat, Asi, Mücadeleci,tarafı karartılan,  Adına siyaset denilen politik yapılanmanın ameliyathanesinde sinirleri alınmış tek tip vatandaş haline  getirildiğinizi görmüş olduk.

Ve henüz vakit var Sn Bulut, Bu şehirde sizle birlikte seçilen diğer Millet vekili arkadaşlarınız ile şehrin yaralarının doğru ve adilane sarıla bilmesini sağlayabilirisiniz, Reis ile Görüşerek kanun hükmünde bir kararname ile bu şehrin tüm mağdurlarının  haklarını adilce sağlayabilirsiniz.

Aksi durumda selefleriniz  gibi politik hayatınız'' Fotoğrafınızın üzerine  Bu şehir'e Hiç bir Hizmeti olmadı '' cümlesinin yazıldığı bir miras bırakmış olursunuz.

Cumanıza ve yüreğinize selam olsun...   

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol