Anlamak bilmekle alakalı, bilmek değer biçebilecek yeterlilikle alakalıdır. Değer biçmenin somut bir bedel belirlemenin de çok ötesi, samimi ve içten, doğru değerlendirmenin hayata yansıma şeklidir. Üzücü ve daimi halde olan, ekseriyetle öngörülerimiz eksik ve hatalı durumda ve bizleri yanlış sonuçlara sürüklüyor. Sürüklendiğimiz yanlış sonuçlar hem kendimize hem iletişim halinde, irtibat halinde olduğumuz insanlarla yanlış ve temelsiz diyaloglarımızın sebebidir.
. .
Bir baba kızına döndü:
- “Mezuniyetin için tebrikler! Sana bir araba aldım ve artık senin. Ama önce bir şey yap. Onu bir araba galerisine götür ve sana ne kadar vereceklerini öğren.
Kız geri geldi ve dedi ki:
- Araba galerisi bana sadece 10.000 dolar teklif etti çünkü araba eski.
- Güzel, - dedi baba, - şimdi onu rehinciye götür.
Kız tekrar geri gelmiş:
- “Rehinci bana sadece 1,000 dolar verdi çünkü arabanın tamire ihtiyacı var.
Sonra baba önerdi:
- Bir araba kulübüne git ve arabayı orada göster.
Birkaç saat sonra kız mutlu bir şekilde rapor verdi:
- “Kulüp bana 100.000 dolar teklif etti! Nadir bir model olduğunu ve çok iyi durumda olduğunu söylediler.
Babası gülümsedi:
- “Ben de sana bunu göstermek istiyordum. Her zaman hatırla: Eğer küçümseniyorsan, bu senin değersiz olduğun anlamına gelmez. Bu sadece kendi yerinizde olmadığınız anlamına gelir. Sizin değerinizi gören insanları bulun.
. .
Yaşadığımız hayat alıntı yaptığım metindeki kurgu yaşanmışlık gibi her zaman bize deneyip, araştırıp görüp anlama, gerçeğini öğrenme şansı vermez. Şansımızın sürekli olmayacağı bilinciyle, mantık temelli hareket edip, öngörü yeterliliğimizi ve izleyeceğimiz yol ve yöntemleri iyi ve doğru bilmemiz gerekir, gerekir den öte insanlık mecburiyetimizdir.
KIYMETİNİ ANCAK ANLAYAN ANLAR
Dikkat!
Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.