Bizim Mahalle sürekli olarak kendi popülütesini muhafaza etme adına popüler olayların takipçisi olur,
Son günlerin en popüler Haberini yakalamış gibi ahkam kesenler atıp tutanlardan sosyal medyada geçilmiyor.
Neymiş Efendim Kendini bilmez bir Genç Canlı Yayında KUR'AN'ı Yırtmış, ve Rusya da üç Türk Genç O KUR'AN'I yırtan genci bulup iyice benzetmişler.
Bu büyük başarıyı öve öve bitiremeyen hatta daha ötesi bu olayla kendilerince Dünyaya göz dağı verenlerin haddi var hesabı yok.
Efendim Hekinmeyin hemen öle, Ne olmuş. Altı üstü bir Ebu cehil torunu Mushaflaştırılmış ayetlerin yazıldığı Kağıtları yırtmış. Bununla dünyaya göz dağı vermeye kalkıp, Kağıtlara yazılarak Mushaflaştırışmış Ayetlerin ahkamını savunuyormuş pozuna bürünmeyin.
Zira Ebu Cehil ''LA'' nedir iyi bildiği için ''İLLALLAH'' demedi buna mukabil Ne Peygamber s.a.v. nede sahabe-i kiram ebu cehli köşeye sıkıştırıp benzetmedi. Ta ki HARBİ ilan edilene kadar.
Hal böyle iken onun torunu olan birinin Mushafı canlı yayında yırtması sizleri galeyana getirmiş.
Önce ; İbn Mesûd, Kuran-ı Kerim'de geçen Ey İman Edenler ifadesi için söylediği bir hadisi okuyun: "Yüce Allah'ın 'Ey iman edenler' çağrısını duyduğun zaman kulaklarını aç ve can kulağıyla onu dinle. Çünkü bu çağrıdan sonra O, ya hayırlı bir işi sana emrediyordur, ya da seni kötü bir şeyden sakındırıyordur. (Suyutû, el-İtkân, II, 43; İbn Kesîr, Tefsîr, I, 148.)
Ardından KUR'ANda 88 ayette geçen ( Bakara süresinde 11 defa,Ali-imran da 7 defa, Nisa da 9 defa, Maide süresinde 15 defa,Enfal'de 6 defa Tevbe süresinde 6 defa, Hac da 1 defa Nur süresinde 3 defa , ahzab süresinde 7 defa, Muhammed süresinde 2 defa, Hucurat süresinde 5 defa Hadid süresinde 1 defa, Mücadele süresinde 3 defa Haşr süresinde 1 defa,Mumtehine süres,nde 3 defa,saf süresinde 3. Cuma süresinde 1 defa,Münafıkun süresinde 1, Tegabun süresinde 1 defa, Tahrim süresinde 2 defa geçen ) ve en son tahrim süresinde 8. ayete sizi bizi nasuh tövbesine davet eden EY İMAN EDENLER diye başlayan ayetleri dikkatle okuyunuz ki az sonra yazdıklarımı kendi heva ve hevesimden veya okuyucu kardeşlerimi itham etmek için yazmadığım anlaşılmış olsun.
Elbette KUR'AN a karşı saygısızlık etme cüreti karşılıksız kalmamalı, Fakat Bu saygısızlık sadece Sahifelerinin Canlı yayında Yırtılması ile de sınırlı olmamalı.
Evinizde, Ailenizde, Ticaretinizde, Çarşı pazarınızda,Okullarda, Diyanet teşkilatında, Camilerde, Cemaatlerde, Resmi kurum ve kuruluşlarda, Meclisi mebusanda, Devlet yönetimde, Uluslar arası ilişkilerde, Hülasa Hayatın her alanında KUR'AN'a karşı bir saygı var mı? yok mu? Bunu araştırıp Hayatımızın her alanını KUR'AN a göre tanzim ediyorsak Övünme hakkına sahipiz,
Açalım...
Ailemizde, Aile fertleri beş vakit namaz kılmayıp, ev içi ve ev dışı tesettüre riayet edilmiyorsa, Eşlerimiz bize ALLAHIN birer emaneti olduğu yerine adeta her isteğimizi yerine getirmekle mükellef birer modern köle muamelesi görülüyorsa, Çocuklarımız oğlan züppe kız hoppa kendi başlarına buyruk edep adap saygı kurallarını ihlal eden tüketim çılgını birer birey olmasını sağlamış isek O Kuran sayfalarını Yırtan gençten Farkımız Nedir?
Yok eğer, Açılışı yapılan bir Ticarethanede Kuran Tilaveti yaptırıp kurdele keserek Bismillah dediğimiz iş yerimizde KUR'AN ahkamı ( Faiz, İhtikar, flört etmeye müsahama, tesettüre riayet etmeden çalıştırılan bayan personel vs.vs. ) uygulanmıyorsa Bizim o kuranı yırtan gençten farkınız nedir?
Çarşı -Pazarımız da Alış veriş yaparken, Kuran'ın Bizden istediği şekilde ölçü ve tartıya tam anlamıyla riayet etmeden, Allah'ın Haram ve yasak Kıldığı nesnelerin satışı yerlerden alış veriş yaparak O alış veriş merkezlerini meşrulaştırıyorsanız, kızlı erkekli flört edilen Caferlerde, restaurantlar da, içerisinde kumar aletleri ile oyun oynanan Kahvehaneler de ( Bilerek ) yorgunluk çayı içiyorsanız, Bizin o Kuran sayfalarını Yırtan gençten Farkımız Nedir?
Okullarınızda gayri Milli bir eğitim sistemi veriliyor ve Biz bu gayri milli eğitim sisteminde zihinleri öğütülen Evlatlarınızı Kendi ellerimizle Şirk, Küfür bataklığına saplanmaya yatkın birer kobay olmasını sağlıyorsak Bizim O kuranı yırtan gençten farkımız nedir?
Yaşadığımız ülkede Din Kurumunu temsil eden Diyanet kurumu aracılığı ile iki din uygulanmasına ( Gerek Telif edilen eserlerde, Gerekse tercüme edilerek basılan eserlerde İslam'ın emir ve yasaklarını açıkça belirterek Para ile satılan Tek din İslam, Diğer yandan Uygulama alanını olan Cami ve mescitlerinde Devlet dininden bahis ederek Faizi, Bankaların verdiği krediyi, Katılım bankalarına iştirak edilmesini, Miras hukukunu, inkarcı ve açıkça ALLAH a inanmıyor diyen birinin cenaze namazının kıldırılmasını, v.s. vs. yanı sıra Tüm yönetim erklerinin Kurana uymayan sünnete yeri olmayan emir ve yasaklarını meşru göstermeyi şiar edinmiş bir din ) karşı sessiz kalıp Hala o kurumu meşru görmeye Çalışıyor isek Bizim Kuranı yırtan gençten farkımız nedir?
Kendi mensubu Olduğumuz Cemaatin ve o cemaatin lideri olan şahsın Kendi bilgi birikimi ve anladığı şekilde tevil ederek yorumladığı Din'e Emme basma Tulumba gibi Kafa sallayarak Koşup giderken üstüne üstük eş dost arkadaşa Bize gel Bize gel diye çağrı yapıyorsak Bizim O Kuranı yırtan gençten Farkımız Nedir?
Resmi Kurum ve Kuruluşlarınızda, Rüşvet, İltimas, adam kayırma, ihale peşinde koşuşturma, adamına göre muamele edilme, Liyakat ehli olmayanların yönetici edilmelerine, Kuran'ın Öne çıkardığı AHLAK ve ADALET in tamamen imha edilmesine karşı sessiz kalıyorsak Bizim O kuranı yırtan gençten Farkımız Nedir?
ve Tüm bunlara ilaveten Demokratik Düzen ve o düzenin İşlerliğini sağlayan siyasi partilerin Gösterdiği herhangi bir M.V. Sizi, Dininizi, Kitabınızı, Namusunuzu, ticaret hayatınızı, neslinizi, Namus ve Şerefinizi Temsil yetkisi vererek Meclis-i Mebusana göndererek, Orada Çıkartılan Kanun ve Kararnamelerde Kuran'ın İstedikleri mi? yoksa Avrupa birliği (AB).Amerika Birleşik Devletleri (ABD). Çok Uluslu Şirketler (ÇUŞ). istedikleri mi? yönünde oy verirken Tercihlerini AB-ABD-ÇUŞ. vb. yönünde yapıldığı, Örneğin, Avrupa Uyum yasaları çerçevesinde Zina'nın serbest edilmesi, Avrupa insan hakları mahkemelerinin İnsanlığı ve İslam'ı yok eden Terör örgütü mensuplarını suçsuz gösterip Onlara sizin verdiğiniz vergilerden tazminatlar ödenmesi, Aile kurumunu yerle bir eden 6284 İstanbul sözleşmesini kanun edilmesi, Cinsiyet eşitliği kapsamında LGBT- ye örgütlenme ve özgürlük verilmesi, Eğitim kurumunda cinsiyet eşitliği projesi kapsamında eğitim verilmesi, ALLAH ve RESULUNE Açılmış bir harp olan Faizin meşru edilmesi,Domuz etinin Kasaplık reyondan sayılması, içki-kumarın meşru edilmesi. Hülasa çıkarılan her kanun ve kararnamede Kuran ahkamının yok sayılmasına verdiğiniz Oy ile destek olmanız O kuranı yırtan Gençten Farkımız Nedir?
O Genç Ebucehil gibi Kurana inanmadığı için Kuranı yırtmıştır, fakat biz evet bizler Kurana inandığımız halde Kuranın Ahkamının yok edilmesini sağlamış isek zulmün en büyüğünü işlemiş işlenmesine sebep olmuş değilmiyiz?
Tabi Bende sizin bindiğiniz gemideyim, bende yukarıda saydıklarımın bir kısmını yapmıyor değilim, bir farkla ki Ben kanun ve kararname çıkaran demokratik düzen ve onun siyasi partilerine beni temsil etsinler yetkisi vermiyorum.
Kuran Zulmü üç manada kullanır.
1. Kişinin Kendi nefisine karşı işlediği zulüm.
2.Kişinin ALLAH a karşı işlediği zulüm
3.Kişinin Topluma karşı işlediği Zulüm.
1 ve 2. zulümleri ALLAH af eder. fakat 3. zulmü af etmez. yani topluma karşı işlenen zulüm.
Temsil yetkisi verdiğiniz Demokratik Düzen Topluma karşı zulüm işlemekte.
Zulmedenler Ebedi cehennemliktir Buyuran rabbimiz İşte bu üçüncü zulmü işleyen irtikap eden işlenmesine vesile olanlar içindir
Rabbim bizleri Kuran Ahkamına sıkkı sıkıya bağlı kalanlar zümresinden etsin. Selam ve dua ile...