Medeniyet kavramı Sosyoloji ’de önemli bir yere sahiptir.
Toplumun, bilim sanat kültür alanında rasyonel anlamda maddi ve gelişme düzeyini ifade eder.
Toplumun sahip olmuş durum açısından ele alındığı zaman ‘’Kimlik’’ olarak da tanımlanabilir.
Medeni insan dendiği an kendisini düşünmekten çok toplumun yararını düşünen kişi hatıra gelir.
Bu kavram ifade edilen anlamdan uzaklaşarak Medeniyetin ‘’Me’’ si düşmüş durumda: Geriye ‘’ Deniyet’’ kalır ki bu da alçaklık anlamına gelir.
Bu kavramı Avrupa kültürü açısından ele aldığımızda Avrupa’nın medeni olmadığına şahit olmaktayız.
Neden?
Diye sorulduğunda: Pragmatist( faydacı) olayı sadece ben merkezli düşünen, bencil duygularını tatmin etme adına rahatından başka bir şey düşünmeyen kafa medeni olamaz.
Avrupalı insana basit bir adres bilgisi sorsan, karşılığında kaç para vereceksin?
Cevabıyla karşılaşıyorsun.
Bu yaklaşımı, insanlık adına medeni olarak kabul etmek mümkün mü?
Bunun yanı sıra coğrafik şartları içerisinde olmamasına rağmen Afrika’nın madenlerini güce dayalı olarak haksız işgal eden o toplumu aç susuz bırakıp ölümlerine seyirci kalan Avrupa’nın medeniyet kavramından bahsetmeye hakkı olmasa gerek.
Etiyopya’da açlıktan bir deri bir kemik haline gelen çocuğun ne suçu var?
Açlıktan sıkıntı çeken bu insanlara medeniyet adına fırsat verilse öz mallarına erişme imkânı tanınsa eminim açlık çeken bu insanlar bu durumdan kurtulacak başka insanların yardımına koşacak.
Kendisine ait olmayan bir sermaye ile akıldan uzak daha çok hisleri ile hareket eden kendisine bir zarar dokunduğu an dünyayı ayağa kaldıran kendi menfaati için hak hukuk tanımayan bir kültürel yapı, insanlık adına sınıfta kalmıştır.
İslam açısından medeniyet kavramına bakıldığında İslam kelimesinin kendisi medeniyet kavramını ifade etmektedir.
Kelime anlamı, barış huzur emniyeti ifade etmekte. Birisine selam verdiğinizde benden sana zarar gelmez mesajını veriyorsunuz.
Medeniyet kavramı açısından ele alındığında, İslam’ın medeniyet dini olduğuna şahit oluyoruz.
İslam’da benden çok biz duygusu ön plandadır.
Günlük ibadetlerinde tek başına ibadet ettiği halde çoğul bir ifadeyle dua etmek.
Mesela: Namazda yardım isterim değil de yardım isteriz şeklinde ifade etmek bahsettiğim anlama uygun bir örnektir.
Bunun yanı sıra hadiste : ‘’Komşusu açken tok yatan bizden değil’’, ‘’Kendin için istediğini kardeşin için istemediğin müddet hakiki iman etmiş olamazsın’’ hadisteki örnekler.
Bunun yanı sıra Devlet Halifesinin: Fırat’ın kenarında bir koyunu kurt kapsa, ilahi adalet sorar bunu Ömer’den ifade etmesi gösteriyor ki: İslam kendisinden çok başkalarını düşünmeye davet ediyor.
Avrupa’yı seküler bir anlayışla maddi açıdan taklit almak, açık saçıklığını medeniyet adına özgürlük olarak ifade etmek insanlık onuruna yapılan bariz bir hakarettir.
Evrensel açıdan tüm insanları ilgilendiren bir medeniyeti oluşturma adına bir çabamız olacaksa medeniyeti tam ifade eden İslam’ı anlamaya ve tanıtmaya ihtiyacımız var.
Bunun için de kıyamete kadar geçerli olan Kur’an ve Peygamber kılavuzluğuna ihtiyacımız Var.
Toplum olarak ana kaynaklarımızı rehber almadığımız sürece insanlığın refah ve mutluluğu için yol alamayız.
Bediüzaman hazretleri medeniyet kavramının önemini şu veciz cümlesiyle ortaya koymuş: ‘’Avrupa medeniyetinin şahısları ahlaksız ve sefih ettiğini ifade eder.’’
Alkol vb. vasıtalarla aklı iptal eden Avrupa bu yaklaşımıyla insanlarını fakir etmiş.
Haksız kazançla başka toplumların mallarını ele geçirip sahiplenen kendi toplumuna saadeti getirememiştir.
Beşerin mutluluğu, cebir ve gaspla sağlanmaz.
Herkese hak ettiğini vermekle olur.
Şahsi menfaatten çok toplumun menfaatini düşünen insanların her alanda çoğalması ortak temennimiz olmalıdır.
Ben yerine biz diyebiliyorsak, medeniyet yolunun yolcularıyız demektir.
Yolculuğumuzun daim olması temennisi ile tüm insanları İslam medeniyeti çadırına davet ediyorum.