“ Ne oldu Paşinyan, yol çekiyordun Cebrayıl'a, reks eyliyordun”
Aliyev’in kulakları çınlasın.
Biz de soralım o halde; noldu Sayın Erol, ikinci sıra adayım hatta üçüncü sıra aday bile olabilirim diyordun.
Nolcak canım, dediğim oldu sayın Erol zoru görünce çark etti.
Yakıştı mı?
Benim için sürpriz olmadı da, şaşıranlaradır sözüm.
Daha önce de yazmıştım siyasette 24 saat bile çok uzundur diye..
Hatta Gürsel Erol ikinci sıra adaylıktan vazgeçiyor diye bir yazı dahi kaleme almıştım.
Ben biliyordum da anlatmayı beceremedim sanırım.
Gürsel Erol’un gözle görülür yada şöyle söyleyelim kayda değer bir başarısı olmadığı halde başarılıymış gibi gözükmesinin tek sebebi mevcut milletvekillerinin başarısız siyasetleriydi.
Şimdi AKP’de kimlerin aday olacağını kimse kestiremiyor.
İsmi geçen o kadar çok şahsiyet var ki bunu zamanı gelince göreceğiz elbette.
Ancak Gürsel Erol’un durumu farklı.
O çok önceden adaylığını açıklamıştı.
İkinci sıradan aday olacaktı.
Kendileri CHP’nin Elazığ’daki tek söz sahibi.
İstediğini görevden alır, istediğini göreve getirir.
Kendisin bir gün ikinci, diğer gün üçüncü sıra aday yapar.
Şimdi de yeni seçim yasasını bahane ederek birinci sıradan aday yapmış, ne var bunda allasen..
Oysa; geçen süre zarfında ikinci sıra adaylık açıklamasının havasını önüne gelene atmadı mı?
Partinin terör partileri ile kol kola gezmesi ve lafla olsa bile yeni şeyler üretmemesi dahi Sayın Erol’un bu havasını bastırmaya yetmedi, görmediniz mi?
Biliyorsunuz ki sayın okur, çok sevgili vekilimiz hakkında en çok yazıyı kaleme alan bu fakir, bir iki ay önce aynen şu ifadeyi yazmıştım bu sayfadan. Açıp okuyabilirsiniz.
“Şimdilik kaynağımı açıklamayacağım fakat Gürsel Erol’un ikinci sıra milletvekilliği adaylığından vazgeçtiği yönünde bazı duyumlar alıyorum Aksini iddia ediyor ise söz konusu kararından vazgeçmediğini tekrar duymak isteriz.”
Yani kafasında zaten ikinci sıra adaylığı yoktu, biraz kahramanlıktı yaptığı.
İmdadına Yeni Seçim Yasası yetişti de bahanesi sağlam oldu.
Vazgeçmediğini değil ama vazgeçtiğini açıklamış oldu.
Seçimlere daha çok var.
Siyasette bir gün bile çok uzundur.
Belki de Elazığ’dan aday bile olmak istemeyecektir.
Kim bilir?
Elazığ’dan milletvekili adayı olmak hiçbir parti için o kadar da kolay olmayacak.
Genel Başkanıyla kavga ederek ona en ağırından ithamlar da bulunarak yıldızını parlatan Gürsel Erol yine partinin onayıyla Elazığ’dan aday yapıldı.
Zira Gürsel Erol adaylık sürecinde Elazığ’ı istememişti.
Millet ittifakının oylarıyla ve de istemeyerek geldiği Elazığ siyasi sahnesinde kendisine verilen rolleri fazlasıyla yerine getirmiş ve her geçen gün yerini sağlamlaştırmıştır.
Bu duruma sebep iktidar milletvekillerinin silik ve halktan kopuk siyasi duruşları olmuştur.
Siyasi güç zehirlenmesi yaşayan Gürsel Erol; Elazığ halkından topladığı puanların vermiş olduğu güç ile ve Elazığ’dan 41 yıl sonra partisine milletvekili kazandırmanın (ittifakın oylarıyla) gururuyla CHP’nin 2018 seçimlerinde ülke genelinde istenilen başarıyı gösterememesinin faturasını Genel Merkez’e keser.
“..Genel Başkan, CHP’nin devletçi Atatürkçü çizgisinden çok uzak, yönünü bölücülerin desteklediği her türlü odağa çevirmekten imtina etmeyen, parti içi demokrasiyi rafa kaldıran, partisini bir diktatör edasıyla yönetmeyi tercih eden bir görüntü sergiliyor. Parti de ulusalcı devletçi kim varsa ikinci plana itilmiş durumda...” gibi söylemlerle parti yönetimini topa tutar.
Bu yenilir yutulur ithaflar sonucu kesin ihraç talebiyle YDK’ya sevkedilir.
Oy çokluğuyla CHP’de uyarı cezası almış olarak devam eder.
Sonra Sayın Genel Başkan’ın en sadık adamı görevine geri döner.
Bunun karşılığında Elazığ’da CHP’nin tek söz sahibi Gürsel Erol olur.
Bu tutumu bir çok CHP’linin küsmesine yol açmıştır.
Ali Özcan gibi duayen siyasetçileri bile sindirebilmiş bir isimdir artık.
Ağzı iyi laf yapan, halkın diliyle konuşabilen, sempatik, ilgili ama bilgisinin boyutunu kestiremediğim, ancak ve ancak mütevazi, Tuncelillik ve Elazığlılık arasında gidip gelen bir vekil.
Şimdi seçim yasasında yapılan değişiklik sonucu CHP’nin var olan bir koltuğu bile önümüzdeki seçimde riskli olmuş oldu.
Hal böyle olunca Sayın Erol da kendisine birinci sıradan yer ayırtmış pardon yerini garanti altına almak istemiş.
Netice itibariyle diğer CHP’liler de tıpış tıpış Sayın Erol’un kendi kendisine vermiş olduğu birinci sıra kontenjana evet diyeceklerdir.
Aday olacakların sayın vekilden başkasından icazet almalarının mümkün olmadığı ortamda demokrasi narası atacakların bir arada olacağı çok demokratik bir CHP’yi izlemenin heyecanı içindeyim.
Çok seslilik esastır CHP’de.
Sizce de öyle değil mi?