Amerikalı dilbilimci Noam Chomsky’e göre entelektüeller binlerce yıldır süregelen görevinin insanları (kitle) pasif, itaatkâr, cahil ve güdümlü hale getirmek olduğunu belirtmektedir.
Chomsky’e göre entelektüel kendi kanaat önderliğinde oluşturduğu kitlesini güdülemek ve iktidar adına kitlesini manipüle etmek için en sık kullandığı 10 manipülasyon stratejisi kullandığını savunur.
Bu stratejileri entelektüeller kullandığı gibi en sık kullanımını medya aracılığıyla “iktidarın” kullandığını belirtir.
Bu manipülasyon stratejileri nedir?
Hep birlikte 2023’ün ilk döneminde gerçekleşmesi beklenen genel seçimler öncesi ne gibi stratejilere maruz kalabiliriz hep birlikte bir göz atalım.
1- İLGİLENDİRME STRATEJİSİ
Toplumsal kontrolün birincil unsuru, halkın dikkatini önemli sorunlardan ve siyasi ve ekonomik elitlerin karar verdiği değişikliklerden uzaklaştırma ve tufan veya sel tekniği ile halkın dikkatini dağıtma stratejisidir.
Bunlar sürekli önemsiz bilgilerdir.
Dikkat dağıtma stratejisi, halkın bilim, ekonomi, psikoloji ve sibernetik alanlarındaki önemli bilgiye ilgi duymasını engellemek için aynı derecede vazgeçilmezdir.
Halkın dikkatini oyalamak, gerçek sosyal sorunlardan uzak, gerçek önemi olmayan konularla meşgul edilir. Halkı meşgul ederek düşünmeye vakit bırakılmaz.
2- PROBLEM YARATIN SONRA ÇÖZÜMLER SUNUN
Bu yöntem “problem-tepki-çözüm” olarak da adlandırılır.
İktidar ya da otorite tarafından sorun yaratılır, halkta belli bir tepkiye neden olacak şekilde tasarlanmış bir “durum” oluşur ki, kabul ettirmek istenilen tedbirlerin mandacılığı budur.
Örneğin: kentsel şiddetin gelişmesine veya yoğunlaşmasına izin vermek ya da kanlı saldırılar düzenlemek, böylece halkın özgürlüğe zarar veren güvenlik yasalarının ve politikalarının görevidir.
Ya da ayrıca: Sosyal hakların geri alınmasını ve kamu hizmetlerinin sökülmesini gerekli bir kötülük olarak görmek için ekonomik kriz yaratmak.
3- MEZUNİYET STRATEJİSİ
Kabul edilemez bir tedbiri kabul ettirmek için, kademeli olarak, yıllarca üst üste uygulamak yeterlidir.
1980 ve 1990’larda dünyaya ve ülkemize kökten yeni sosyo-ekonomik koşullar (neoliberalizm) işte böyle dayatılarak mezuniyet verilmesi gibi.
Örneğin: Türkiye’de 1980 yıllarda “Orta direk” söylemini işiten kitle orta direk olmamak için mezuniyet stratejisi olarak sunulmuş olan“üç anahtar” söylemidir.
4- KABUL STRATEJİSİ
Popüler olmayan ya da kitle tarafından benimsenmeyecek bir kararı kabul ettirmenin bir diğer yolu da, “acı ve gerekli” bir karar veya reçete olarak sunmaktır. Gelecekte yapılacak bir başvuru için öncelikli olarak şimdilik kamuoyunda kabul kazanmaktır.
Gelecekteki bir kurban edilecek bir gerçekliği kabul etmek, bir kurbandan daha kolaydır.
Kolay olmasının nedeni hem fiziksel hem psikolojik olarak hemen emek verilmiyor ve maddi-manevi olarak kaybının olmaması düşüncesine bağlıdır.
O zaman halk ya da kitleler hep naif bir şekilde “yarın her şeyin daha güzel olacağını” ve gerekli fedakarlığın önlenebileceğini beklemeye meyilli hale getirilebilir.
Bu durum psikolojik olarak halka (seçmene) değişim fikrine alışması ve zamanı geldiğinde istifa ile kabul etmesi için daha fazla zaman kazandırmayı amaçlar.
5- KÜÇÜK BİR ÇOCUK GİBİ HALKA SESLENMEK
Genel halka yönelik reklamlarda özellikle çocuksu konuşmalar, argümanlar, karakterler ve entonasyon kullanılır.
Sanki izleyici genç bir çocuk ya da zihinsel yetersizmiş gibi genellikle zayıflığa yakındır. İzleyiciyi ne kadar kandırmaya çalışırsanız, o kadar çocuksu bir ton benimseme eğiliminde olursunuz.
Bir insana 12 yaşında ya da daha küçükmüş gibi hitap ederseniz, öneriye göre, bir ihtimalde, 12 yaşındaki bir çocuğun ya da yaşımız gibi eleştirel anlamda da olan bir yetişkinsi yoksunlukla tepki verebiliriz.
6- DUYGUSAL YÖNTEMİ YANSIMADAN ÇOK DAHA FAZLA KULLAN
Duygusal yönden faydalanmak, rasyonel analizde kısa devre yapmak, sonunda da bireylerin eleştirel anlamında klasik bir tekniktir.
Ayrıca, psikolojik yönden duygusal kayıt kullanımı, fikirleri, arzuları ve korkuları, mecburiyetleri veya davranışları üretmek için bilinçaltına açılan kapı açmasını sağlar.
Duygusal kayıt deneyimlerimize verilen kısa ve sihirli mermi kelimeler bilinçaltımızdaki korkularımıza ya da arzularımıza göre tutum sergilerken bile farkında olmayacağımız üzerinedir.
7- HALKI CEHALET İÇİNDE TUTMAK VEYA HİSSETTİRMEK
Halkı kendi kontrolü ve köleliği için kullanılan teknolojileri ve yöntemleri anlayamaz hale getirmek gerekir.
Alt sosyal sınıflara verilen eğitimin kalitesi mümkün olduğunca kötü ve vasat olmalıdır ki, alt sınıflardan üst sosyal sınıflar arasında cehaletin mesafesi ulaşılması imkansızdır.
8- KAMUOYU ORTALIKTA MERHAMETLİ OLMAYA ÖZENDİRMEK
Aptal, terbiyesiz ve eğitimsiz olmayı tanıtmak halka moda olarak algılatmak.
Sosyal mecralarda halkın günlük güdülerinin doyuma ulaşması için daha etkin biçimde gösterilmesi sağlanırken; güdülere seslenenlerin “aptal” olarak bir mottoda etiketlemek kamuoyuna kendisini hem akıllı hem merhametli olarak algılatılması hedeflenir.
9- KİTLENİN KENDİSİNİ GÜÇLENDİRİCİ GERİ DÖNÜŞÜMÜ
Zekasının, yeteneklerinin ya da çabalarının yetersizliği nedeniyle bireyi kendi talihsizliğinin tek suçlusunun kendisi olduğuna inandırmaktır.
Böylece birey ekonomik sisteme isyan etmek yerine kendine yener ve kendini suçlar.
Bu da bireyde kitle içindeki etkilerinden birinin eylemini engelleyen depresif bir hal oluşturur.
Birey kendini suçlarken aşırı tepkide veya tam zıttı yönde pasif hale getirilir.
10- BİREYLERİ KENDİLERİNİ BİLDİKLERİNDEN DAHA İYİ TANIMAK
Son 50 yılda, bilimin hızlanan ilerlemeleri halkın bilgisi ile baskın elitler tarafından sahip olup kullanılanlar arasında genişleme uçurumuna neden oldu.
Biyoloji, nörobiyoloji ve uygulamalı psikoloji sayesinde “sistem” insanoğlunun hem fiziksel hem de psikolojik olarak ileri bir bilgisinin tadını çıkarmıştır.
Sistem ortalama bireyi kendini tanıdığından daha iyi tanıdığını günümüz için artık söylenebilir.
Bu, çoğu durumda sistemin bireyler üzerinde bireylerin kendisinden daha büyük kontrol ve büyük güç uyguladığı anlamına gelir.