İlk Okul dördüncü sınıfa kadar PERTEK ilçesinde okudum, okula başlamadan okumayı yazmayı öğrenmiştim.
İlk okulum olan Pertek Abdullah Alpdoğan İlk öğretim okulu birinci sınıftayım.
Öğretmenim rahmetli Naci Hocam, kolumdan tuttu, haydi gidiyoruz diyerek 5.sınıfa götürdü, öğretmen masasına oturttu elinde tuttuğu Cumhuriyet gazetesini bana verdi OKU dedi, ne yapmak istediğini anlayamamıştım.
Okumaya başladım, 5.Sınıf öğrencileri de pek bir şey anlamamış olacak ki, şaşkın şaşkın bana bakıyorlardı.
Tabi Naci hocamın niyet belli idi, Okumaya teşvik ediyordu öğrenciyi, birinci sınıf öğrencisi ile beşinci sınıf öğrencilerine gazete okumayı salık veriyordu.
Lise birinci sınıf, Edebiyat öğretmenim, Suna MALATACIK hanımefendi.
ALLAH sağlık afiyet versin, ANKARA da yaşıyor şimdi.
Sınıfta elimde bir roman gördü, baktı, inceledi, demek okumayı seviyorsun diyerek gülümsedi, evet hocam dedim.
Bu Diyalog benim hayatımda çok önemli bir yer tutar.
Bana belirli aralıklar ile kitaplar getirmeye başladı, kitaplar önerdi, düşünsel hayatımın, fikri alt yapımın oluşmasına çok önemli katkıları oldu.
Suna hocam, sadece bir öğretici değildi, O aynı zamanda mükemmel bir eğitimci idi, tıpkı ilk okul öğretmenim Naci hocam gibi.
Bizim eğitim yıllarımızda öğretmenlerimiz böyle idi, çok şanslıydık, sadece öğrenmiyor, aynı zamanda eğitiliyor, hayata, geleceğe hazırlanıyorduk.
Ayaklarımızın üstünde durmayı öğreniyor, direnç kazanıyor, eğitimli birer yurttaş olmanın gururunu yaşıyorduk.
Şimdi nasıl bilmiyorum, İnşallah bizim dönemlerdeki gibidir.
Öğretmene saygı duyulur, çocuklar rahatlıkla emanet edilir, ''ETİ SENİN KEMİĞİ BENİM'' denilerek öğretmene güvenin en mükemmeli en içten sözler ile ifade edilirdi.
Ben değerli eğitim emekçilerinin, geçmişi aratmayan kahramanlar olduğuna inananlardanım.
Fakat, bu fakat kelimesi beni çok rahatsız eder her zaman.
Fakat dan sonra gelen her sözcük, endişe, kaygı, şüphe anlatır.
Bu fakat da, öyle olacak.
Öğrenci, veli, öğretmen ilişkisinin arzu edilen seviyede olduğunu biliyorum.
Fakat! Devlet, Hükumet, Öğretmen ilişkisinin geçmiş gibi olmadığını da biliyorum.
Öğretmen maaşlarının bütçeye yük getirdiğini açıkça söyleyen bir siyasi irade var artık Ülkemizde.
Çok sayıda resmi açıklamalar ile Öğretmenin, moral motivasyonunu bozan siyasiler ve yetkililer var artık bu ÜLKEDE.
Böyle olmamalıydı.
Öğretmenler bu Ülkenin harcıdır.
Çocuklarımızın, bizden çok eğitimlerine, hayata hazırlanmalarına katkı yapan gönüllü kahramanlardı onlar.
O öpülesi ellerin, O koklanası önlüklerin, O eğitim Kahramanlarının Öğretmenler Günü Kutlu Olsun.