Bir kişiyi ya da topluluk halinde aynı hataya düşmüş birden fazla kişiyi affetmek o kişi ya da kişileri sevmek, vazgeçememek, onlarla iletişime devam etmek, onların istediği ve sizin benimsemediğiniz saçma salak döngü yumağına girmek değildir. Affedersiniz ve işiniz biter, kendinizi kırgın olma, söyleyememe, zihinsel alanınızda tutsak kalma, kendi hapishanenizde mahkûm olma, duygusal zikzaklarınız biter. Biten kendi tutsaklığınızdır, öteki affettiğiniz ise zamanla yaptığı yanlışı anlar ise insan safına katılıp adam olma mücadelesine başlar ise, ne güzel sayenizde adam olmaya gayretli bir kişi daha vardır.
Affetmek iyidir, güzeldir, hoştur, kendinize hapishane yaratmayın, kendinizi çıkmazlara koyup sınırlamayın. Affedin ve o ya da onlar olmadan da hayatın yaşanabilir olduğunu görün, neşelenin ve mutlu yaşamanıza devam edin.
Affetmek; affettiğiniz kişi ya da kişileri sevmeye, konuşmaya, arama ve bir araya gelmeye sebep teşkil etmez. Affedersin ve yoluna devam edersin, asgari müştereklerde buluştuğun ve çokça aynı şeylerden neşelenip mutlu olduğunla ve de karşılıklı bilgi, görgü, deneyim alışverişi yapıp faydalandığınla. Ne oluyormuş, affetmemek insanı daraltıyor, dar alanda esir bırakıyormuş. Ne oluyormuş, affetmemek yeni insan, yeni keşif, yeni kâşif, yeni öğrenmelere set çekip engel oluyormuş. Affet geç, takılma, affetmeyeceğim diye diretmen aynı zamanda kin gütmene delalet, kişiliğine kindarlık eklemendir. Affet geç, affetmen karşının yaptığının, söylediğinin ya da yapmaya gayret edip yeltendiğinin doğruluğunu kanıtlamaz, zaman aksine cehaletini öyle bir hatırlatır ki o kişiye cehaletini, yaptıkları için affedilmek için yalvar yakar kapına gelmek ister de artık sen onun hayatında yoksundur. Affet ve tezat düşün, hatalı olanda yanlış yapanda o, affeden benim, kazancım ne, sen seviye sahibisin, senin duruşun var, sarsılmaz bir kişiliğe sahipsin ve basit ve sıradan olaylara ayıracak tek bir dakikan dahi yok.
Zamanını güzel ayırımlar ile ayrı ayrı ve insandan yana, kültür, bilim, sanat, dostluk ve arkadaşlıktan yana kullanmaya devam ediyorsan, bir tüketici olduğun gibi üretimden yana kullanıyorsan, küçük birkaç dakikanı dahi düşmanlığa ayırmayıp daha zarif olmak adına kırıtma ve cıvıtma olmadan yaşayacaksın. İnsan olarak dik bir duruş sergileyip yaşamaya devam ediyorsan, en güzeli, en iyisi, bir gün geriye dönük olarak düşünüp tebessüm edeceksin, affetmeyerek kendime çizdiğim sınır ne saçmaymış diye. Affetmemek nasıl bir yük ise insan zihnine affedilmemek de farklı değil, affedilmediğin her ne ise kendi aklın, birikimin ve bilincin ile gözden geçir. Affedilmemen gereken mesele anlık ve geçici ve gaf benzeri refleks benzeri ise üzerinde düşünmeye hafızanda yer kaplamasına dahi gerek yok. Affedilmeme sebebin henüz farkında olmadığın yaşın ya da deneyimlemediğin bir öğreti eksiliği sebebinden ise doğrusunu bulduğun an itibarıyla doğrusunu yapıp yaşamaya devam ediyorsan akabinde kimsenin seni affetmesini de bekleme, mesele doğru olmakta.