Bu aralar dikkatinizi cezbetmiştir ki “ortak akıl” deyimi sıklıkla kullanılır oldu.
Ortak akıl, eğilimi bilimden, gerçeklerden, kültür ve medeniyetten yana olanların görüşüdür, fikridir.
Benim izah ettiğim şekliyle bir sözlük tanımı ya da literatür de kabul görmüş bir tanım kavram var mıdır, bilmiyorum.
Ortak akıl farklı beyin süzgeçlerinden geçirilerek bir kanaate ulaşma yolu ise sonuçta mutlak en akıllıcası olmalı diye düşünmekteyim.
Tam da bu noktada bir yanılgıya düşme aldanma halimiz de mümkündür.
İster dünyevi meseleleri isterse daha dar kapsamlı meseleleri konuşup tartışalım.
Ortak akıl ile mutlak doğru kanaate ulaşmaya çalışırken gözümüzden kaçan, farkında olmadığımız, olamayacağımız bir unsur var.
Ortak akıl ile irdeleme yaptığımız ekip üyeleri aklını kullanmanın yanında kendi milletinin, halkının, aşiretinin, şirketinin, ailesinin ve kendisinin de ortak menfaatini düşünüyor ise bakış açısı da değerlendirmesi de farklı ve taraflıdır.
Dünyamız da ve ülkemiz de önemli kararlar alınıp alınan kararın nihayetinde kanun ve kurallar oluşturuluyor ise, ortak akılları ile ekipte yer alan, meclis ya da komisyon üyelerinin temel ahlaki değerlere de müdahil ve tarafı olmalı ki, ortak aklın yanına ortak menfaat dürtüsü, eğilimi oluşmasın.
Daha dar kapsamlı düşünelim, meseleyi, meseleleri dünya ölçeğinden çıkarıp yerel manada düşünelim, konu, tartışılan, karar almaya gebe her meselenin en akılcı sonuca ulaşması, ortak akılla nihai kararın en iyisi olması için ortak, bireysel, grupsal, ailevi menfaatten de uzak durulması gerekir.
Karara varma arifesinde ortak akıl oluşturan ekip bireylerinin bireysel durum, beklenti, çıkar, rütbe, mevkii, kariyer beklentileri ve uzantılarından sıyrılmış olması gerekliliği ve mecburiyeti vardır.
Ortak akıl üretecek ekip üyeleri, minör ya da maksimum seviyede hangi karar alma arifesinde olurlarsa olsunlar, cinsiyet, inanç, zenginlik, aidiyet, meşrep hallerinden soyunmaz iseler, farkında olarak ya da farkındalığı dışında taraf olurlar, meseleye ve her kavrama, değere taraflı ve çıkar endeksli bakarlar, önyargılı yaklaşırlar.
Bu önyargılı değerlendirme halidir ki nihayetinde elde edilen karar ve sonuç şüpheli ve tedirginlik oluşturacak düzeydedir.
Ortak akılı savunup, ortak akılla alınacak karar ve tanımlamaları çok değerli bulurken, hükmi ve cüzi seviyelerde olsa dahi, menfaat karıştırılmış düşünme hallerinden tamamıyla sıyrılması gerektiğini savunanlardanım.
Birlikte düşünelim, dünyamız da ve ülkemiz de, daha da dar ölçekte, şehrimizde, mahallemizde, köyümüzde, ailemiz de, neler olup bitiyor diye bakalım ve irdeleme yapalım.
Bazı köklü kararlar alınırken, alınmışken, üzerinden değil yıllar, birkaç ay sonra hatta günler sonra dahi çatlaklar oluşup uygulamada sıkıntılar baş gösteriyorsa, alınan kararlar ortak akıl üretimi olsa dahi, kurnazca müdahillik, bireysel beklenti ve çıkar hesapları vardır.