Bizler en çok siyaset konusunda konuşuruz.
Kahvede, okulda, yolda, otobüste, eş dost sohbetinde konu döner dolaşır siyasete gelip takılır.
Sağ yanım ağrıyor, sola yatsam kabul görmez, kim olursan gel, herkese eşit mesafedeyiz halka çok uzak.
Vatandaşın yüzemediği yerde halk denize hücum etmiş.
Tenakuzlar ülkesinin çelişkiler ülkesine hoş geldiniz.
Ne muhteşem bir manzara.
Donuyla denizde, beyaz atletiyle piknikte, siz bir de mayoyla görün, çağdaşlığın ötesinde..
İşte tek düze, düzeysizlik.
Ey halkım nutuklarının altında ezilmiş, ama dimdik ayakta, yıkık dökük.
Osman Yüksel’e Tandoğan ne demişti, hatırlayalım,
‘Ulan öküz Anadolulu!.. Sizin milliyetçilikle, komünizm ile ne işiniz var? Milliyetçilik lâzımsa bunu biz yaparız. Komünizm gerekirse onu da biz getiririz..
Sağdan, soldan, aşağıdan, yukarıdan hep bir ses, biz yaparız, biz ederiz. Biz ebenizi de biliriz
Liberalden, sosyalistten, muhafazakardan hep aynı cümle, bitmişiz, tükenmişiz, uçan kuşa borçlanmışız.
Yırtık donla kıçımız açıkta kalmış..
Altımızda üç araba, beş daire borçluyuz, ölmüşüz ağlayanımızı da para ile tutmuşuz.
Mevcut düzenin işleyişine gelince en solcusu olur en liboşu, en sosyalisti olur en milliyetçisi, en muhafazakarı olur en çağdaşı.
Fakat işin erdem tarafından, ahlak kisvesinden ya da sanatsal değerinden bihaber konuşur durur fötr şapkalı adam.
Tutku, hırs, adalet, hakkaniyet, çalışma, para, inanç, ekipçilik, vaat, erdem, şeref, haysiyet, sabır vb. alçak ve de yüksek irtifalı kelimelerle yol alanların çarkına düşmüşüz.
Dön babam dön..
Sağ olmazsa sola, sol olmazsa sağa yeter ki dön..
"Siyaset asil insanların yapması gereken bir uğraştır" dendiği için mi hep bir üst perde insanı çıkar durur karşımıza.
Biraz halk olsana ulan kofik! diyesim var ucunu bağlamak istemiyorum asil olmak lazım.
Siyasetle ilgili daha çok şey söylemek ve yazmak mümkündür. Fakat işin içine yani kelimenin sonuna “çi” yapım ekini eklediğimizde işin rengi değişir.
İki harf öyle bir çarpar ki insanı, her şeyden önce içinde yaşadığı topluma yabancı, mankurtlaşmış asil! insanların tokatıdır inen suratınıza.
Mankurtlaşmış asil insan..
Farkına vardınız mı?
Hiç sızlamıyor değil mi?
Alışkanlık bizimkisi.
Siyaset yapmayı kolay zannedip meydanlarda koyun güttüğünü sananlar, ot yerine asfalt zeminde laf yutturmaya çalışırlar.
Bir dahaki nutuk merasimine kadar söylenenlerin transkribine kafa yorar durursunuz boşu boşuna..
Karışmış aklımıza ortaya karışık olsun, ama siyaseti bol olanından, ancak doyarız.
