Özel günler bazı insanlara göre kapitalist düzenin bir parçası gibi görünse dahi her gün değeri daha artan babalarımız için neden özel bir gün olmasın ki?

Ailenin dayanağı ve temeli olan anne babaların tutumları yuvalarının devamında, çocukların yetişmesinde, soy ağaçlarının devamında oldukça büyük rol oynamaktadır.

Her özel günün bir hikâyesi olduğu gibi babalar gününün de bir hikâyesi vardır.

Şöyle ki; bazı araştırmacı tarihçilere göre ABD’de West Virginia’da yaşayan John Dowdy’nin annesi ölünce babası annelik ve babalık görevini birlikte yapıyor.

John babasının bu fedakârlığını görünce babası William Smart’a özel bir gün hediye etmek istemiş.

Babasının doğum günü olan 5 Haziran’ın babalar günü olarak kutlanmasını istemiş ise de babalar günü ilk defa 19 Haziran 1910’da Washington-Spoken’da kutlanmış ve yaygınlaşmıştır.

Babalar günü tarihi değişerek 1966 yılından sonra Haziran ayının 3. Pazarı olarak kararlaştırılmıştır.

Pazar günü (21.06.2020) yine anlamlı bir gündü.

Babalar günüydü.

Bana göre anneler günü kadar günler öncesinden sosyal medya ya da görsel medyada yer almasa da son yıllarda daha fazla işlenmeye başlandı.

Bana göre çok uyduruk özel günler bulunuyor.

Ama babalar ya da anneler günlerinin anlamları çok farklı.

Ancak bu yıl Corona 19 illeti bazı programların gerçekleşmesini engelledi. Birçok ailede normal şartlarda evlatlar babalarını arar, ziyaretine gider, bir şekilde iletişimi sağlar.

Özellikle böyle özel günde bu arama daha anlam kazanır.

Ancak sayıları az da olsa öyle babalar var ki evlatları izlerini kayıp etmiş.

Babalık içgüdüsü ile bir gün gelir diye bekleyen kimsesizler (düşkünler yurdunda) barınan babaların özel günlerde duyarlı insanlar tarafından ziyaret edilmelerindeki mutluluğu yaşamıştım.

Bu yıl alınan önlemler kapsamında gerçekleşemedi.

Bir aile ortak paydada toplansalar dahi üstlenilen roller vardır.

Aile değerlerinin korunmasında, sevgi, saygı, paylaşma gibi manevi değerlerin sonra gelecek kuşaklara aktarılmasında ebeveynlere büyük görevler düşmektedir.

Evin dışında dişini tırnağına takarak çalışan, her türlü sıkıntıya göğüs geren babanın amacı; onları devlete, aileye yararlı, iyi karakterli, ayakları üzerinde durmayı başarabilecek şekilde yetiştirmekle kalmıyor.

Çocuklarının geleceğini güvence altına almak, onları mutlu görmek, hatta öldükten sonra dahi onların yaşamlarını kolaylaştırıcı ortamı yaratmak gibi faktörleri, yine baba vazife ediniyor.

Baba her yaşta babadır. Fiziki olarak çökse dahi onun verdiği enerji bambaşkadır.

O çocuğunun babası, danışmanı, güç kaynağı, fikir babası, mutluluğu ve mutsuzluğunu paylaştığı koca dağıdır.

Onun yanında da baba artık evladına emanettir.

Anlamlı olan özel günleri sever ve gereğini de canı gönülden yerine getirmeye çalışırım.

Ama anladım ki özel günler ancak özel insanlar hayatta olduğu sürece anlamını koruyor.

Onlar hayatta değilse hüzün veriyor.

O an yapayalnız kaldığınızı hissediyorsunuz.

Zaman tüneline girip bir ömrü sadece bir film uzunluğunda kesit kesit hatırlıyorsunuz.

Babamı ne çok da severmişim…

Her çocuk babasının her şeye ama her şeye gücünün yeteceğini düşünür.

Ben de her çocuk gibi aynı duyguları yaşıyorum.

Evet, babam artık yaşlanmıştı.

Babam fiziken çökmüş olsa da benden iyi merdiven çıkardı.

Kendisi, o kadar kuvvetli bir karakter ve mantığa sahipti ki sırtımı yasladığım büyük çınarım babam.

Onun gücünü sırtımda hissetmem, gölgesinin üzerimde olması o kadar değerliydi ki…

O duyguyu asla yitirmek istemiyordum.

Sözünü ettiğim çınar sadece bana mı gölge yapmıştı?

Sadece bana mı sırtımı yaslamıştı?

Hayır. İşte güzellik buradaydı.

Babam insan sever, babam başkalarının mutluluğu ile daha çok mutlu olmasını bilen, vatana- millete hizmet etmeyi görev edinmiş bir babaydı.

Bu baba sülalenin, komşunun, çevresindeki birçok insanın babası olmuştur.

Babamı tanımlamak hem çok zor hem de çok kolaydır.

Zordur, çünkü o kadar çok özelliklere sahiptir ki saymakla bitmez.

İnsani değerlere değer vermeyi babam ilke edinmiş ve bizi de bu anlamda yönlendirmişti.

Babamı anlatmak çok kolaydır, çünkü babam net bir insandır, saydamdır, dürüsttür.

Anne ve babamın ilk çocuklarıyım. İlk torun, ilk yeğen olma avantajını yaşadım.

Çocukluğum dönemimde birçok insanın sahip olmadığı imkânlara sahip olmama rağmen, şımarma lüksüm olamazdı.

Babamın benden olgunluk beklediğinin farkındaydım, aksi bir şey düşünemezdim.

Bu nedenle olacak ki ben çocukluğumdan beri olgun olmak zorunda kaldım.

İlkokuldan Üniversite 1. Sınıf da dâhil babamdan matematik, geometri ve divan edebiyatı konularında yardım aldım.

Bu alanlarda da sınıflarımda sürekli söz sahibi oldum.

Devamında da bana üniversitede matematik okumamı kesin tavsiye ederek mesleğimi seçme kararımı aldırttı.

6 kardeş aynı evde uyumlu, birbirimizi koruyarak büyüdük.

Büyükler ve küçükler o kadar uyumlu yaşadık ki…

Büyüyünce anladım ki anne ve babam bize öyle bir rota çizmişler ki, öyle bir ortam yaratılmışlar ki o muntazam düzende kendimizi bulmuşuz.

Büyük ve küçük kardeşler arasında saygı, sevgi dayanışmasının temeli o günlerde atıldı.

Çocuklarına sağlam karakter oturtmanın yanında, birlik beraberliğimizin daim olması temellerini öğrettikten sonra eğitimimiz için bütün kapıları açmıştı.

Hatta Liseden mezun olunca sanırım hemen çalışmaya başlayan arkadaşlarıma heveslenmiştim ki bende bir kurumda çalışmak istediğimi babama söylediğimde, aldığım net ve tek cevap şöyle olmuştu.

“Ben seni lise mezunu olarak çalıştırmam. Gider üniversite tahsilini yapar, bitirir çalışırsın” Nitekim de öyle oldu.

Temmuz ayında üniversiteden mezun oldum.

Eylül ayında memleketimde ve istediğim okulda göreve başladım.

Geleceği gören insandı. Kolay değildi 6 çocuğa alabilecekleri en iyi eğitimi aldırıp onların iyi meslek sahibi olmalarını sağlamak.

Burada kardeşlerime de minnettarım ki hiç birisi emekleri hiçe saymadı.

Her anlamda toplumda çok güzel yerleri oldu.

Unutmayalım ki hiçbir zaman bir baba tek başına çocuklarına arkadaş, rehber, lider, yönetici olamaz.

Babaları destekleyen, baba ile işbirliği yapan, baba ile çocuk arasında köprü olan, babanın gölgesini çocuklarına hissettiren fedakâr anneler olmalıdır.

İşte benim can anneme ne kadar teşekkür etsek azdır.

Çocuklarına kazandırabileceği vasıfları babam ile hem fikir olarak kazandırdılar. Bu anlamda evde çatlak ses asla çıkmadı.

Çocuk eğitiminde normal ailede anne ve babanın bütünleşik davranması elbette çocuğun ruh sağlığı açısından oldukça yararlıdır.

Babam 2 yıl önce aramızdan ayrıldı. Hafızalarda arka plana atılır mı? Hayır aksine aksine…

Onun için ki bayramlarda, babalar günü denilen özel günlerde bir yanım yok gibi.

Bir taraftan da sevgili eşim, iki göz bebeği evlatlarım, erkek kardeşlerim başta olmak üzere bu özel günde kutlanacak babaların varlığı mutluluk veriyor.

Eşimin hayat güzergâhının çiziminde birçok zorluğa göğüs gererek, eşimin bu konuma gelmesinde temeli sağlayan rahmetli kayınpederim Fethi babama da rahmet diliyorum.

Babalar gününde dayanağım babama (İsmail Yıldırım) Rahmet diliyorum. Mekanı cennet olsun, diyorum.

Her yönüyle çocuklarıma örnek olan ve onların geleceği için bütün şartlarını sonuna kadar zorlayan sevgili eşimin babalar gününü kutlarken; kendileri de baba olan evlatlarımın özel günlerini kutlar onlara sağlıklı uzun ömür diliyorum.

Bütün babaların veya baba şefkati ile çevresindekileri kucaklayanların babalar gününü kutluyorum.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol