Radyo ve Televizyon Üst Kurulu.
Tartışılan kurum.
Verdiği cezalar ile sürekli gündemde olan kurul.
Eleştirilerin temelinde iktidar yanlısı tutum ve kararları var.
Yandaş diye tabir edilen medya kuruluşlarına hoşgörülü, muhalif medyaya acımasız davrandığı söylenen bir denetim kurumu.
Yasal mı? Yasal.
Meşru mu? Meşru.
Her Partiden temsilci var mı? Var.
Kararlarını gayri meşru ve haksız gören bir kesim var mı? Var.
Bir Kurumu meşru görmemek, bir takım eylemleri yapmayı gerektirir.
Bu eylemlerin en basiti, O kurulda temsilci bulundurmamaktır,
Meşru görmeyenlerin, temsilcileri var mı? Var.
O zaman, akla hemen şu soru geliyor, ''Bu ne perhiz be ne lahana turşusu''
Bizim Ülkemizde, muhalefetin ne perhizinden, ne de turşusundan bir şey anlaşılıyor.
Muhalefet refleksi, sadece lafla kalır eyleme dönüşmez ise, iktidarın ekmeğine yağ sürer, iktidarı güçlendirir ve cesaretini artırır.
Bu gün, yaşadığımız olay tam da budur.
Sadece laf, sadece basın toplantısı,eylemsiz, pasif muarızlık, kimsenin ciddiye almadığı, konforist vızıltı.
Aynı şeyi TBMM için de, söyleyebiliriz.
TBMM nin bir etkinliği var mı? hep bir ağızdan yooook diye bağırıyorlar.
Yahu kardeşim O zaman;
RTÜK te niye temsilci bulunduruyorsunuz? Temsil hakkı karşılığı alınan üç beş kuruş paraya mı tav oldunuz?
Etkinliği yok dediğiniz TBMM de ne halt ediyorsunuz?
Orada bulunmanın konfor ve avantajları, Battı, bitti, yok oldu dediğiniz Ülkenin çıkarlarından daha mı önemli.
Bu millet ile dalga geçmeyin, muarız efendiler.
Bu millet sizden de, siyasetiniz den de, vır, vırınızdan da bıktı usandı.
Hep birlikte, iktidarı ile, muhalefeti ile, kurulu ittifakları ile, oynanan bir orta oyununun aktörlerisiniz, topunuz, yok bir birinizden farkınız.
Elinizi çekin milletin yakasından.
Yırtılacak yaka kalmadı Millette.