Bundan birkaç ay evvel onunla ilgili bir yazı kaleme almıştım.
Yazı o kadar beğenildi ki, gittiğim birçok yerde, özelden atılan mesajlarda ve yazının altına yapılan yorumlarda bu yazıyı yazdığım ve böylesine önemli bir değeri halka daha yakından tanıttığım için çok sayıda tebrik mesajı aldım.
Hiçbir menfaat ayrımı gözetmeden, yaranma kaygısı gütmeden, hak edene, hak ettiğini vermek sorumluluk sahibi herkesin görevi olmalı...
Aslolan kişilerdir. Parti isimleri ya da siyasi değerler değil...
Sabahattin Kaya, bașkan olmadan önce, yani daha ticaretle uğrașırken, bir gün bizim şirketin yazıhanesinde oturuyordu.
İTÜ'de öğretim görevlisi olan dayımın oğlu Mevlüt Kahraman Elazığ'a beni ziyarete gelmişti. Sonra ilginç bir şekilde dayı oğlu Mevlüt Hoca ile Sabahattin Başkanın daha evvelden tanıștıklarını ve hatta samimi olduklarını öğrendim.
Onlar yazıhanede birlikte oturup sohbet ederken, konu bir süre sonra dönüp dolaşıp bana geldi.
Sabahattin başkan: "Sedat, değerli bir kardeşimizdir" dedi. Mevlüt Hocam da : "Öyledir gerçekten de.
Ama onun asas değeri babasından ileri gelir.
Çünkü babası, en az bibi'm kadar özel biridir" dedi. Gülüşmeler ve anılara dair kısa hikayelerle sohbet akıp gitti...
Ve o akşam Mevlüt Hocam bana :"Sabahattin, içinin güzelliği yüzüne sirayet etmiş, söyleminin en güzel örneklerinden biridir" demişti...
Bu kısa hikayeyi niye anlattım?
Çünkü ta o yıllardan gelen bir değerin tezahürü bu aslında...
"İyi olan hiç bir şey kolay kaybolmaz" derdi annem hep...
Önemli olan geride güzel bir șeyler bırakabilmektir, gerisi lafı güzaf...
Yine bir gün arkadaşlarla bir ofiste sohbet ediyorduk.
Bir arkadaş, belediyeye işçi alımıyla ilgili bir yakını için Sabahattin Başkana ricada bulunduğunu anlattı. Başkanın cevabı, ona yakışan türdendi: "Kusura bakmayın ama birilerinin yönlendirmesiyle ve bu tür emrivakilerle elaman almamız mümkün değil.
Dostluk başka iș başka... "
Liyakatin ve hak edișin önemine dikkat çeken, hamili kart yakınımdır anlayışının önemsizliğine dair güzel bir kıssa bu...
Sabahattin başkan yaklaşık sekiz yıldır belediye başkanı olarak görev yapıyor.
Başkanlığı, getireceği statüden çok, hakkını verme gayreti ve çabasıyla yapıyor.
Ve bu, her türlü takdiri de fazlasıyla hak ediyor bence...
Onun için şöyledir, böyledir türünden methiyeler dizmek istemiyorum.
Halkın gönlündeki yeri bu değeri fazlasıyla gösteriyor çünkü...
Külliye davetiyle Cumhurbașkanı Erdoğan'ın elinden aldığı teşekkür plaketi de bu takdirin haklı gururu...
"Göreve geldiğimiz 30 Mart 2014 yılından bu yana yapmış olduğumuz hizmetlerin ve asli görevlerimizin yanı sıra sosyal anlamdada başarılı çalışmalara ve ilklere imza attık.
Bu kapsamda geleneksel hale getirdiğimiz festivallerden, plaj voleybolundan, futbol turnuvalarından, semt sahalarımızdan, sünnet şölenlerinden tutun da kütüphane binası ve Miller Kıraathanesine kadar birçok ses getiren ulusal platformda da beğeni ve takdir toplayan projelere imza attık.
Hamdolsun, bunlar hiçbir zaman karşılıksız kalmadı.
Yaptığımız hizmet ve projeler şimdi de Sn. Cumhurbaşkanımızın dikkatlerini çekti.
Bu nedenle Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde bizlere plaket sunmak suretiyle teşekkürlerini iletti.
Bizleri bu günlere getiren kıymetli Akçakirazlılara aziz hemşehrilerime teşekkür ve şükranlarımı sunuyorum...
Sabahattin Kaya Akçakiraz Belediye Başkanı