Bir konu, rahatsız edici bir durum varsa önce bu alanla ilgili bilgi, tanımlama, yaşananlar; yani enine boyuna her şey ortaya konulmalıdır.

İlk emir OKU! Beşikten mezara kadar ilim talep ediniz, öğreniniz. İlim ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir. Sen kendin bilmezsen, ya(bu) nice okumaktır…” Eğitim, öğretim, okumak, ilim, bilim… ile ilgili sayfalarca söylenecek hususlar var.

Bu hitap kime? Elbette ki öncelikle insanlara…

Kimileri imkanları nedeniyle çok iyi şartlarda okudu. Bu okumada alçak gönüllü bir şekilde ili ile amil oldu eksik kaldı, kimi ilmiyle amil ve samimiyetle ilmin gereğini yaptı, ben bir kul ve insanım diyerek gereğini yaptı. Sayısı ne kadardır denilse; oldukça sayısı çok değil.

Kimileri parası kadar okuyarak maalesef değerleri ile çatışarak, kendini soyutlayarak, kültürel yozlaşmalarla kendini canavarlaştırarak okuduklarını maalesef çıkara ve zarar vermeye kullanıyor.

Kimileri de değişik nedenlerden dolayı eğitim alanında yetersizlik, imkânsızlık, şansızlık … gibi durumlardan dolayı birçok nimetten istifade edememektedir.

Bunlar daha çık bireysel, şahsi olduğu kadar çok yönlü çevre, okul, insan, devlet, ekonomik, sağlık… gibi

Çok yönlü sorunlardan da kaynaklanmaktadır.

Eğitilenler, eğitenler, imkanlar, ekonomi, ilgili kurum ve kuruluşlar arasında gelişin olaylar…

Toplumdaki gelişmelerden haberdar olduğumuz kaynakların başında yazılı, görsel basın- medya ile sosyal medya gelmektedir. İşte son günlerin basındaki konusu…

Antalya’da Kuran-ı Kerime yapılan saygısızlık, okulda dansözlü kutlama, öğretmen ile alay eden öğrenci, okulda küfürlü kavga…

İnsanları etkileyen hususlardan bir tanesi de okul, öğrenci, öğretmen konulu yorumsuz dizi ve filmler

Hayat Bilgisi (hoca camide…), Arka Sıradakiler (çete, kavga, hırsızlık, alkol, başıboşluk, haraç, uyuşturucu…), Beyaz Gölge (basketbol oyunu, yabancı dizi), Gönül Yarası (…), Öğretmen Kemal (toplumsal kutuplaşma…), Kavak Yelleri, Aşk, hala dizi olarak devam eden Kardeşlerim…

Neredeyse aşk yoksa dizi, sinema yok gibi!

Eser halindeki, özü değiştirilmeyen Çalıkuşu ve izleyici etkileyen Benim Dünyam Filmi…

Hababam Sınıfı- Hababam Sınıfı Sınıfta Kaldı, Hababam Sınıfı Dokuz Doğuruyor, Hababam Sınıfı Tatilde- Hababam Sınıfı Uyanıyor (Münir Özkul, Kemal Sunal, Adile Naşit, Güdük Necmi…), Hababam Sınıfı Güle Güle dizi-filmleri hiciv, şaka, hatırlatmalarla hala zihinlerdeki tazeliğini koruyor.

Bu arada Millî Eğitim Bakanlığının öğretmenlere ve öğrencilere tavsiye ettiği dizi ve filmleri de izlemek, konuşmak lazım…

Bazı eğitici, öğretmenlerle yapılan görüşmelerde yaşanılan sorunların sırası ile öğrenci, finansman-ekonomik, eğitimde program-uygulama, öğretmen, politik, idari kaynaklı sorunların yaşandığını belirtmişlerdir.

Öğretmenlerin, eğitim sistemi içerisinde yaşadıkları sorunların da sırasıyla; öğrencilerin çok değişik nedenlerden dolayı motivasyon, davranış-psikolojik, öğrenci seviyeleri, ailevi nedenlerden kaynaklanan sorunların yaşandığı ifade edilmektedir.

Öğretmenlerin yaşadıkları öğrencilerden kaynaklanan; öğrencilerin kendi ve gelecekleri ile ilgili palan, program, vizyonlarının olmaması, meslek okullarında mesleğim var gibi hareket etmeleri, keyfi-kendini beğenmiş haldeki tavırları, ergenlik, psikojik, derslere ve devam etmeye yeterli önemin verilmemesi, okul-öğretmen-öğrenci ve aile arasındaki kopukluk… gibi hususlar vurgulanıyor.

Eğitimde yaşanan sorunlar bugüne mi ait, bugünle mi sınırlı, bu kadar mı?

Elbette hayır…

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol