Adı güçlendirilmiş Parlamenter sistem olan bir tiyatro oynanıyor bu Ülkede.
Bu tiyatronun senaryosu ‘’Demokrasiye nasıl fırlarız’’
Yine ben söylemiştim diyeceğim ama sabredip söylemeyeceğim, ağzıma hâkim olup söylemeyeceğim bu it oyununu.
2017 Referandumu ve 2018 seçimi ile Ülke rejim değişikliğine gitti.
Sonrası malum, kıyamet koptu, Ülke birden bire ikiye bölündü, demokrasi yanlıları ile ‘’diktatörlük’’ yanlılarının savaş alanına döndü Ülke.
O gün bu gündür bir demokrasi tiyatrosu oynanıyor bu Ülkede.
Demokrasi tiyatrosunun aktörlerine bakıyoruz, hepsi birer Hitler, birer Saddam, birer Stalin, dediği dedik, astığı astık, kestiği kestik tipler.
Ağızlarından tevazu sözcükleri dökülen, Paçalarından ego fışkıran tipler.
Bu Diktatörlerin bir tek hedefi var ‘’Tek Adamı’’ devirmek.
Diktatörleri herkes tek başına hareket eden tipler olarak görür ama bu tiplerin her zaman bir suflörü ‘’Üfleyeni’’ vardır, suflör üfler bunlar oynar.
Suflör üfledi, sura üflenmiş gibi, hepsi bir masanın etrafında toplanı verdi aniden.
Hem de ne toplanma, masa elemanlarının hepsi bir başka hesapta, hepsinin kafasında bir başka tilki, bir başka tezgah.
Bir yıl, bir birini tanımakla geçti, bir birinin açığını yakaladı diktatörler, el ense çekip yokladılar bir birlerini.
Bir şeyler ters gitmeye başlamıştı, tek adam belki gidecekti ama suflör bir başka tek adam hazırlıyordu.
Daha kontrol edilebilir daha uysal, daha uyumlu bir tek adam.
Masa sakinleri yerlerinde zıplamaya başladı, masada kriz üstüne kriz çıktı, masanın en hırçın elemanı bir hamle ile masayı devirdi.
Suflörler genellikle sakin tiplerdir, sahnelenen oyunun devamını sağladı suflör, tekme atan hırçın diktatör ikna edildi.
Merak etmeyin önerdiğimiz tek adamın yanına sizler de gideceksiniz, ilave olarak iki belediye başkanı da monte edilecek diye kurtlar sofrası ikna edildi.
Diktatörler koalisyonu, bu sufle ile ikna oldu, tek adamın yerine sekiz diktatör artık hazırdı, mutlu ve mağrur.
Tiyatro şimdilik devam ediyor gibi, oyun nasıl biter seyredip görelim.
Bir şey hep göz ardı ediliyor Dünyada, Dünya otoriter yönetimler çağını yaşıyor.
Adı demokratik parlamenter sistem olsa da, başkanlık veya krallık da olsa yönetim otoriterdir.
Bazen bu otoriter rejimler denetimsiz, başına buyruk bırakılır, burada başına buyrukluk hali geri kalmış ülkeler için takdir edilir, kaos ve tutarsızlık Dünya Üst aklının işini kolaylaştırır.
Diğer diktatörlükler daha düzenli ve kendini denetleyen Devlet Modelleridir, bu tipten devletler ise gelişmiş ve ekonomik olarak Dünyaya rota çizen devletlerdir.
Dünya Düzeni için yayınlanmış epeyi yazım var, burada tekrar edecek değilim, sahnelenen tiyatronun perde gerisine, kulis bilgilerine, saklı satır başlarına, repliklerine açıklamalar getirerek yazımıza devam edelim.
Bu tiyatronun oyuncuları tüm planlarını 5 yıl süre ile mevcut başkanlık sistemi üzerine kurgulamıştır, güçlendirilmiş parlamenter sistem sloganı seçmene sunulan bir çerezdir.
Bu tiyatronun tüm elemanları Partili Cumhurbaşkanlığı sistemine beş yıl demediğini bırakmadı.
Bırakmadı ama bu altılı masanın kafasında Partili Cumhurbaşkanı ile yürüme hedefi hep var oldu.
Bu hedef hemen açıklanmıştır, Kemal Kılıçdaroğlu eğer seçilecek olursa CHP kimliği ve Genel Başkanı olarak Cumhurbaşkanlığına devam edecektir, diğer parti başkanları ise parti kimlikleri ile konseyde yer alacaktır yani değişen bir şey olmayacaktır.
Akşener’in Başbakanlık rüyası ise son operasyon ile suya düşmüştür, başkan yardımcılığına ikna edilerek milletvekilliğinin önü kesilmiş dolayısı ile Başbakanlı Parlamenter sistem rafa kaldırılmıştır.
Tiyatronun oynanma amacı kısaca budur, bu amaç çok açıktır, mevcut sistem ile yürüme hedefi artık gün yüzüne çıkmıştır, saklı gizli bir proje değildir, sahnedeki replikler, doğaçlamalar ise tamamen seyirciyi cezbetmek içindir, seyirci ise bu replikler, doğaçlamalar ile kendini avutan, tatmin olan bir seyircidir, oyunun oynanma amacını düşünmez bile.
Peki, neden böyle bir senaryo yazıldı diye bir soru sorulabilir.
Çok basit, mevcut Cumhurbaşkanı çok kolay kontrol edilebilen bir kişilik değil, pazarlıklarda elini hep güçlü tutan, istediğini koparmasını bilen bir kişilik sergiliyor, sistem içinde hazmedilecek bir kişilik olmadığı artık sır değil, bu tiyatro oyunu ile Ona da bir ayar verilmeye çalışılıyor olması akla uygun geliyor.
En akla uygun olanı ise her şeye evet diyebilen bir profil sergileyen Bay Kemalin sistemi devam ettirebilecek eleman olarak seçilmiş olmasıdır.
Görünen büyük resim budur teferruatların pek önemi yoktur bu tür operasyonlarda.
Bay Kemalin en ilgi çeken çıkışı, yurt dışına çıkarılan paralarının geri getirilmesi ve el konulması söylemidir.
Benzer bir olay doksanlı yılların sonunda yaşandı, yine Ülke talan yerine dönmüş, bankaların içi boşaltılmış, paralar yurt dışına kaçırılmıştı.
O dönemin meşhur bir siyasisi, kendisi eski bir emniyet müdürüdür, bakanlık yapmıştır, yine bir meşhur albay ile bu paraların gittiği yerleri, bankaları, hesap numaralarını ele geçirip Ülkeye geri getirilmesi için planlar yaptı, sadece plan olarak kaldı.
Kaçıranlar kaçırdıkları ile normal hayatlarına devam ettiler, yine öyle olur, Bay Kemalin de gücü yetmez ortaklarının da, çünkü sistem böyle işler bu ülke de.
Sistem içinde siyasi faaliyet gösteren, sistemin yasaları ile bağlı hiç kimsenin sistem dışına çıkma şansı yoktur, çıkamaz da, çıkmak istemez de.
Yine komplo teorisi yazdın diyebilirsiniz, yok komplo teorisi yazmadım tam tekmil bir ‘’KOMPLE TEORİ’’ yazdım, bekleyin görün hiç yanılmadım, bu sefer de yanılmayacağım.
Tabi SEKİZ ADAMLI DEMOKRASİ gerçekleşir ise, fikrimi sorarsanız eğer, bu projenin gerçekleşme ihtimali zayıftır çünkü henüz Cumhur İttifakı elindeki kartları açmadı.
Yazının sonunda Reisten helallik isteyeyim.
Başkanlık sistemine kafayı taktığında kıyamet koparmış, muhalefet etmiş, aleyhte kampanyalar düzenlemiştim.
Haklıydım, kabul edilebilir bir sistem değildi, pişman değilim, nereden bilebilirdim ki, tek başkan yerine sekiz başkanlı bir sistem dayatılacak.
Reis, senden baş edemedim, bu sekiz adamla hiç baş edemem, en iyisi sen yerinde kal, benim başımı bu sekiz adamla belaya sokma, hakkını helal et.
Reis senin kafan dümdüz, bunların kafasında kırk tilki dolaşıyor ben bunlardan baş edemem Reis.