Gazetemize gelen şikayetlerin başında sağlık sorunları, sağlık ile ilgili problemlerin başında da MR ve göz ameliyatlarındaki sıra bekleme sorunları gelmekte.
Birçok özel hastanede göz tedavileri yapılmakta ancak, insanlarımız devlet kurumlarına olan güvenden ve bütçe yetersizliklerinden dolayı Fethi Sekin Şehir Hastanesi ile Fırat Üniversitesi Hastanesini tercih etmekte.
Tercihler bazen insanları farklı sıkıntılara da sokuyor, aylarca beklemek gibi.
Örneğin devlet bütçeli hastanelerden sanırım sadece Fırat Üniversitesi Hastanesinde katarakt ameliyatları yapılabiliyor.
Dolayısıyla vatandaş göz problemlerinden dolayı bu iki hastaneden birine tercih hakkını kullanıyor.
Fethi Sekin Şehir Hastanesine giden vatandaşlar da eğer katarakt ameliyatı olmaları gerekiyorsa Şehir Hastanesinden Fırat Üniversitesi Hastanesine sevk ediliyor.
Sevk edilmesine ediliyor ama esas sıkıntı burada başlıyor işte.
Tam 7 aydır göz ameliyatı için sıra beklediklerini söyleyen hastalar var.
Gerekçenin ise iki türü var; sözde ve özde…
Sözde gerekçe; pandemi, özde gerekçe ise Göz Hastalıkları Anabilim Dalında alınan karar.
Sağlık kenti propagandalarının yapılıp sağlıkta bir numarayız diye övünülen bu kentte bir göz ameliyatı için 7 ay beklenir mi, beklenirse sebepleri nelerdir diye arkadaşlarımızı vazifelendirdik.
Sıra bekleyen hastalarla irtibat kurdular, hasta veya yakınları kendilerine pandemiden dolayı ameliyat sayılarının sınırlı tutulduğunu öne sürdüklerini aktardılar.
Pek inandırıcı gelmediği için, sözde bir gerekçedir diyerekten araştırmalarını derinleştirdiler.
Haklıydılar…
Zira sözde gerekçe pandemi, özde gerekçe ise ABD (Ana Bilim Dalı) kararı, her iki gerekçenin neticesi ise gözde meydana gelen mağduriyetler idi.
Amaç, cerrahide kullanılacak demirbaş ve sarf malzemelerinin daha verimli kullanılmasını sağlamakmış.
Güler misiniz ağlar mısınız?
Koskoca Fırat Üniversitesi Hastanesinde sayısız göz hastası ameliyat sırası beklerken kurumun yöneticileri sözüm ona milli serveti koruma derdine düşmüş.
Ya hu Allah’tan korkun be!
Bu göz hastalığı başka bir şeye benzemez.
Bu insanlardan kesilen vergilerle alınan korumaya çalışıp kolladığınız demirbaş ve sarf malzemeleriniz mi önemli bu insanların göz sağlığı mı, neyin kafasını yaşıyorsunuz kardeşim.
Denildiğine göre beş öğretim görevlisi var ve alınan kararla her öğretim görevlisi haftada 5 olgu ile sınırlandırılmış.
Yani yaklaşık 250 kişinin katarakt ameliyatı için sıra beklediği bir şehirde haftada 25 ameliyat söz konusu.
Bunun adı nedir?
Paran varsa git özel hastanelerde ameliyatını ol, paran yoksa sıranı bekle…
Neymiş efendim, her ameliyat gününde eşit yıpranma ve sarfını sağlamak amacı güdülecekmiş…
Alınan karar ortada, amaç malum ama insanlar hala pandemi masalıyla kandırılıyor.
Neresinden tutsanız elinizde kalacak bir uygulama.
Sayın Vali yeni, Sayın Rektörümüz de yeni…
Lakin bu tür aymazlıklar bu şehirde hiç de yeni değil.
Dolayısıyla hasta ve hasta yakınlarımız gibi bizler de, bu şehirde eskiden görev yapmış sonrasında yeniden daha üst görevlere getirilmiş sayın Valimiz ve Sayın Rektörümüze çağrıda bulunuyoruz: lütfen bu uygulamaya bir son verin de vatandaş sağlığına bir an önce kavuşsun.
Birer milli servet objesi olarak elbette ki demirbaşlar da önemli ama insan sağlığı her şeyden önemli.
İnsan sağlığı her şeyden önemliyken hiç kimsenin koyun can derdinde kasap et derdinde veciz sözüne anlam kazandırma çabasına girmeye hakkı yoktur.