Kavramlar ve uygulamalar vardır ki asırlar geçse de kendi gerçekliği değişmez. Balık uçmaz, kuş da suda yaşamaz, ticaret olgusunun içerisinde merhamet yer alamaz. İnsan tek uğraşı ya da uğraşları arasına ticaret yapmayı yerleştirebilir, ticaret tanımının altına da yüzlerce farklı tür ve faaliyeti yerleştirebiliriz. Ticaret faaliyetinde olan kişi ve kişiler ticareti kendi kurallarıyla, ticari kurallarla yaparlar ki yazılı bir metni olsa da olmasa da “kar etmek” mihenk taşı gibidir, ne ticari tür de ne de ticaretin yapıldığı coğrafya ve süreçte bu gerçek değişmez. Ticaret yapan kişi ya da kişiler bireysel olarak, kişisel olarak çok merhametli, yardımsever, paylaşımcı da olabilirler ki, bu varsayım ticari faaliyetler içinde merhametli yaklaşımı var etmez.
..
Ankara Hızlı Tren Garını işleten Limak-Kolin-Cengiz ortaklığına 2021 için, garanti edilen 8 milyon yolcunun 1 milyonu garı kullanınca, 14 milyon 600 bin Dolar millet kesesinden garanti ödemesi yapıldığı anlaşıldı.
..
Ateşle barut yan yana durmaz, merhametle ticaret de öyle. Halk olarak, insanlar olarak sıklıkla dilimize pelesenk ettiğimiz deyim “İNSAF”. Bilinçsiz, bilgisiz olarak neden ve ne için insaf diye dile getirip merhamet dileniyoruz ki? Projelerin hazırlanması süreci, ihale süreci ve işin yapımı ve işin kabulü gibi çokça aşamaları olan işlevlerde işin tarafları vardır. Devlet toplu yaşamanın örgütlü yapılanmış en büyük organizesidir. Devlet organizesi içerisinde tüm iş ve işlevlerde sadece ticari beklenti, kar etmek, karlı bir iş yapmanın da çok üzerinde tüm ayrıntı ve içerikleriyle yapılanma, belirginleştirme, yasa, kanun, tamim, sözleşme şartlarının oluşturulması ve müeyyideye bağlanması hali vardır. Devlet sadece kar etmek kısıtlılığını değil tüm uçuklukları, sıra dışılıkları dahi öngörebilmeli yazılı sözleşme metnine ekleyebilmelidir. Yukarı da okuduğunuz küçük haber metninde devletimizin dolayısıyla hepimizin milyonlarca dolar fazladan ödeme yaptığımız bilgisi var. Ne yapıyoruz biz insanlar, ekseriyetle ticaretle uğraşan insan ve insanları, kurum ve şirketleri merhamete davet ediyoruz! Neden aklımıza gelmez ki böylesi yüksek rakamları içeren projelere tüm olumsuz olması mümkün seçeneklere göre kural ve madde eklemek. Size bir küçük tüyo vereyim otomobillerimiz için trafik sigortası yaptırıyoruz ki kanuni gereklilik. Bazılarımız trafik sigortasını da yeterli bulmayıp kasko sigorta da yaptırıyor. Özellikle dile getirip ekletmediğimiz sürece yıldırım düşmesi sonucu oluşan hasarı sigorta şirketleri ödemez. Devletimiz ve yüzlerce proje uzmanımız, tam tersi düşünceyle, olası aksilik, olası farklı gidişat, olası beklenti dışı tüm gelişme ve riskleri düşünüp proje hazırlama aşamasında yazılı hale getirseler, mesele yaşadığımız bu traji komik hale gelmez, seksen beş milyonluk Türk milletine de bu dramı yaşatmaz.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol