Şoför bir ailenin çocuğu olmama rağmen köye gelen arabaların etrafındaki mutluluğumuz, hele hele devlet tarafından görevli gelenlerin bizimle sevgi dolu ilgilerini, o çocukluk yıllarının o güzelliklerine özlem duymanın ötesine gidememek de üzücü.

Çocukluğum Üçağaç, Keban, Elazığ üçgeninde geçti; Hafızam beni yanıltmıyorsa şahit olduğumuz ya da duyduğum kadarıyla Valilerin köyümüze ziyareti bir eldeki parmak sayısı kadardır. Uzaklardan da olsa duydum ki Köyümüze Sayın Valimiz, Devlet gitmiş ne güzel ne hoş olmuş.  Uzun süredir bir ilk oldu diyebiliriz.

Öyle ya Vali; o ili temsil eden en yüksek makamdır, cumhurbaşkanıdır, bakandır… devlettir. Duyduğumuz hali ile sayın Valimiz köye, köylüye gitmiş, vatandaş ile aynı yerde oturarak, onları dinlemiş, orayı tanımış, vatandaşı dinlemiştir. Basını takip etmeye çalıştım ama uzaktan bu kadar…

Ne de iyi etmiş Sayın Valimiz. Belki Sayın Valimizin, Vali Yardımcılığından beri devam ettiği çalışmaların devamıdır. Ama çok da yerinde olmuş. Öncelikle Sayın Valimiz; bizden birisidir, halkın kendisidir, kültürü bize yakındır, mütevazıdır, naiftir, kibardır, makamın kendisine emanet edildiğinin ve geride hoş bir sada bırakacağının farkında olan bir kişiliğe sahiptir, daha önce Elazığ Vali Yardımcısı olduklarından Elazığ’ı iyi bilmektedir. İdareci ve Bürokratlar Birliği Derneği olarak Biz Birlikte Güçlüyüz Projesi kapsamında Kütahya’da iki defa bizlere gönlünü açmış, bizlerin gönlünde güzel izler bırakmıştır. Bu anlamda gönül ve devlet adamıdır.

Elbette ki Sayın Valimizin bir programı, program öncesi araştırmaları neticesinde bu ziyaret gerçekleşmiştir. Acizane ilmin cimrisi olmadık; bir iyiliğe sebep olmak işi yapmak gibidirden hareketle bilginin hayrı, sadakası için acizane bu konu ile ilgili faydalı olabilecek bilgilerin olduğu inancıyla bu konudaki bilgileri paylaşıyorum.

Öncelikle resmi bilgiler ile birlikte köyümüzün yaşlıları, ak sakallıları, bilgeleri; büyüklerimiz ile oturup onların gayrı resmi bilgilerini, tevatürleri de içeren notları aktaracağımı belirtmek isterim.

Bugün Türkiye’de Elazığ, Şırnak ve Yozgat İl’inde Üçağaç isminde üç köy var.  Elazığ’a bağlı Üçağaç Köyü’nün Azerbaycan ve İran arasındaki Horasan’da bulunan Türkmen Beyliğinin Konya’ya geldiği ve hala Konya’da Sarı Oğullarına ait insanların yaşadığı; Konya İli ile birlikte Sivas, Malatya ve Elazığ’a bu Beyliğin gittiği; Elazığ’a gelen Sarı İsmail Oğulları Türkmen Beyliğinin Keban ile Elazığ arasındaki İpek Yolunun geçtiği, Ortak Han bölgesine yerleştikleri, daha sonra da değişik ve sağlık gerekçeleri nedeniyle Ortak Han’dan Halife; Üçağaç’a göçtükleri; Üçağaç’ın önceden bağ yeri olduğu, köyün soy adları farklı olsa da akraba ve boydan geldiği, bu köyden Dedem Hasan Can ve Amcazadeleri Ahmet Fettah Doğan’ın Amerika’ya (Chicago- Şikago) gidip geldikleri ve orada mülklerini olduğu rivayet edilir. 

Fırat Üniversitesi Harput Araştırmaları Dergisinde Sayın Enver Çakar’ın 19. Yüzyılın İlk Yarısında Keban Köylerinin İdari ve Demografik Yapısı adlı makalesinde Aşağı Çakmak Köyü: 19. yüzyılın ilk yarısında Harput Kazası’nda 44 isimli iki köy vardı ve bunlar, coğrafî konumlarına göre Aşağı Çakmak ve Gedük Çakmak olarak adlandırılmışlardı. Daha sonra Yukarı Çakmak adıyla anılan Gedük Çakmak, 1834 yılında idari bakımdan Üçağaç Köyü’ne bağlıydı. 46. Bugün Üçağaç ve Yukarı Çakmak köyleri Elazığ Merkez ilçeye, Aşağı çakmak Köyü de Keban ilçesine bağlıdır şeklinde ifadeler söz konusudur.

Yine başka bir çalışmada Halife Uşağı Mezrasının (Güneytepe) 1834 yılında Harput Kazası’na bağlı Üçağaç Köyü perakendesinden bir mezra olduğu belirtilmektedir. Değişik rivayetlere bakıldığında Üçağaç’ın Keban ve Harput’a (Elazığ’a) bağlı olduğu şeklinde değişik ifadeler söz konusudur.   

Köyümüzde Neşet, Abdullah, Mehmet, Faik, Halil, Faik, Refik Merhum Dedelerimizden; Büyüklerimizden duyduğumuz kadarıyla köyümüzde İstiklal Savaşına, Kore Savaşına Dersim çatışmalarına katılmış; sekiz tane Dedemden Zübeyir Dede’min çok uzun bir süre askerlik yaptığı ve şifacı olduğu, buralarda hayvancılığın çok geliştiği, tarım adına üzüm, armut, dut gibi tarımsal ürünlerin yetiştiği, eskiden kalan İpek Yolu güzergahında ticaret yapanların geçtiği, mezar ve türbelere değerli eşyaların konulduğu, Hala Üçağaç Köyü, ulaşım merkezi ve coğrafi öneme sahip olduğundan her yıl kazılara, araştırmalarla delik deşik edildiği, kışlarının çok sert geçtiği rivayet edilir. 

Anadolu ve Anadolu insanın anlatan; belki de gönüllerin diline tercüman olan Ahmet Kutsi Tecer’in özlem ve umut kokan “…Orda Bir köy var uzakta…” şiirine, şiirin içerisindeki “o köye, o eve, sese, o dağa”, hele hele köylüye Sayın Elazığ Valimiz Sayın Dr. Ömer Toraman hem yakın olmuş hem de yakin olmuş; ne de güzel etmiş, gönüllere dokunmuş, geride hoş bir sada bırakmış…

Ebediyete göçen herkese rahmet, en ufak hizmeti dokunana şükranlarımızla, unutamadığım en Küçük Vatanım Üçağaç Köyünün işte bir yüzü; sıra çok yönlülüğünde...

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol