3 Gün önce gazeteci yazar Sayın Sinan Akyüz tweter odasına Ak Parti Elazığ İl Başkanı Sayın Şerafettin Yıldırım’ı konuk etmişti.

Sonradan girdiğim odada, yayının 1 saatlik olacağının öngörüldüğünü öğrenip, katılımcıların gösterdiği yoğun ilgiden dolayı yaklaşık 4 buçuk saat sürdüğüne şahit oldum.

Son 2 saatlik dilimini dinlemekten büyük haz duyduğum odada Karadeniz’in bir ilinden katılan bir dinleyicinin sormuş olduğu soruya Sayın Yıldırım’ın bir darb-ı meselle verdiği cevap muhteşemdi…

*

Kocaeli Milletvekillerinden Sayın Cemil Yaman halkla buluşma kapsamında Şırnak iline gider.

Önce cadde, sokak gezileri derken esnaf ziyaretlerine başlar.

Elazığ’da olduğu gibi doğu illerinin vazgeçilmez özelliklerinden biri olan dükkanın önünde oturup çay içip sohbet ederlerken bir vatandaşın dikkatini çeker bu yabancının kim olduğu.

‘Kocaeli milletvekili’ derler, şaşırır.

Zira onlara göre Şırnak iline giden bir milletvekilinin yanında korumaları olur, makam aracı olur ve sair bir sürü tantana yaşanır.

Önce inanmaz, kalabalığın olduğu yere yönelir sohbete dahil olur…

“Siz milletvekili misiniz?”

“Evet Milletvekiliyim.”

“Ama nasıl olur, korumalarınız yok ve tek dolaşıyorsunuz.” deyince Sayın Yaman mütebessim yüzüyle çok şey anlatan sıcacık bir bakış atar muhatabına.

Sohbetin en can alıcı soru cevap bölümü şöyle biter; “Ama siz az önce Kürtçe konuşuyordunuz…”

“Evet, ama bak sen de Türkçe konuşuyorsun…”

 *

Benzeri konulara iki gün önce Muş İlinin Varto İlçesinde şahitlik ettim.

Birkaç ay önce Varto’ya Kaymakam olarak atanıp, akabinde İlçenin Belediyesine Kayyım olarak görevlendirilen ilimizin yetiştirdiği genç, cevval bürokratlardan değerli dostum Sayın Mehmet Güder’e hayırlı olsun ziyaretinde bulundum.

İlçe merkezinde başlatmış olduğu çalışmaları yerinde incelemek için sahadaydı.

Çalışmalarını akamete uğratmamak adına makamda oturup vakit kaybettirmektense bir taşta iki kuş vuralım diye çalışma alanlarında yapmış olduğu incelemelerde kendilerine refakat etmeyi yeğledik.

Tabiri caizse İlçe yönetiminde çiçeği burnunda bir yönetici olmasına rağmen zaman kaybetmeksizin kolları sıvamasına gıpta etmemek işten bile değildi.

Kaymakamlık makamında mülki amir olarak devleti temsil etmenin bilincinde, belediye binasında ise halka hizmet etmenin Hakk’a hizmet etme şuurunda olduğunu Varto’nun mümtaz halkına kanıksatmayı başardığını caddede yürürken vatandaşın gösterdiği saygı ve tazimden anlıyorduk.

*

Varto tıpkı küçük bir Elazığ…

İnsanları mert, cana yakın, oldukça sıcakkanlı, bir o kadar da misafirperver.

Sokak aralarında ticari faaliyet gösteren çayocaklarının önünde insanlar küçük taburelerde oturup sohbet etmekten belli ki büyük bir haz duyuyorlar.

Küçük bir Elazığ dedim ya, aynen öyle…

Orada da bir sokakta birden fazla kıraathane ve çayocakları var ve orada da insanlar belli ki dışarıda oturmaktan zevk alıyorlar.

İster istemez o insanların oturduğu alandan geçerken Sayın Kaymakamı gören vatandaşın, genç yaşlı demeksizin oturdukları yerden kalkıp saygı ve tazimde bulunmaları Doğu insanının ne denli kültürlü olduğunun kanıtı olsa da asıl sebebin, genç kaymakamın İlçe halkına kendini sevdirip kendilerinden biri olduğunu hissettirmesiydi.

İstisnasız yürüdüğümüz her cadde ve sokakta oturan insanların ısrarlı davetine maruz kalsak da vakti iyi kullanma adına sadece iki yerde oturup ikram edilen çaylara eşlik ettik.

Yaşları bizlerden de büyük koca koca adamlar, genç kaymakamın 2 ayda başlattığı çalışmaları öve öve bitiremiyor, hele bir bitsin burası kim bilir nasıl güzel olur diyerek noktalıyorlardı.

Dikkatimizi celbeden en önemli ayrıntı, sorunlarını anlatmaya gelen bir Vartolu amcanın Kaymakam beye sıkıntısını Kürtçe anlatıp Kaymakam beyin de Kürtçe cevap vermesiydi.

Amcanın sorunu sanırım biraz çetrefilli idi ki Kaymakam bey çözümü Kürtçe anlatmakta yetersiz olacağını düşünerek amcaya; Türkçe bilip bilmediğini sorunca diyalog Türkçe devam etti.

Şırnak ziyaretlerinde Kocaeli Milletvekili Sayın Cemal Yaman’ın insanları kuşatan, kucaklayan sıcacık sohbeti gibi…

Derken ziyaretimiz Vartolu sıcakkanlı insanların bizlere göstermiş olduğu olağanüstü misafirperverliklerine mahcup olarak sonlandı.

*

Sayın Güder’in ısrarlı kahve teklifini Belediye binasında değerlendirdik.

Oldukça mütevazı makam odasında İlçenin genel yapısıyla ilgili bilgiler verip İlçeye kazandıracakları hizmetleri kendisinden dinledik.

Ufku açık, ileriyi gören bürokratlara çok ihtiyacımızın olduğunu bu sohbet esnasında bir kez daha idrak ettik.

Yapmış olduğumuz küçücük bir gezinin ardından bir kez daha anladık ki; köklü bir devlet geleneğine sahip bu devletin refleksleri çok ciddi ve yerinde refleksler.

Yeri geldiğinde olaylar karşısında ölü taklidi yapar, yeri geldiğinde de Hazreti İsa gibi “Kum biiznillah” der dirilir…

Ve yine bu Varto ziyaretimizden bir kez daha anladık ki; Devlet özel yerlere çok özel insanları görevlendiriyor.

Hemşehrimiz Sayın Güder de devletimizin özel kıldığı bürokratlardan biri olsa gerek…

Bütün risk ve tehlikelere rağmen üstlendiği misyonla halkın gönlünde taht kurup halkın dilinden anlaması, onların diliyle konuşup ruhlarını okşaması Sayın Güder’e devletin güvenmesini haklı çıkarıyor.

Genç ve cevval hemşerimiz Sayın Güder’in yılların ihmali olan Varto’da devlet ile vatandaş arasında muhkem bir gönül köprüsü inşa ettiğine şehadet etmek müthiş bir duyguydu.

Mevcut hükümetin Gönül Belediyeciliği sloganı bana göre Varto’da Sayın Güder ile ete kemiğe bürünmüştü.

Belediye Başkanlığından ülkenin tepe yöneticiliğine kadar kararlı adımlarla yürüyen Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın 2002 yılında yapmış olduğu bir konuşmada “Seçilmiş Valiler”den bahsederken ne anlatmak istediğini Varto İlçesinin Mülki ve İdari amirliğini aynı anda yürüten Sayın Mehmet Güder’in yönetim tarzından ve halkla kurduğu gönül köprüsünden bu ziyaret vesilesiyle anlamış olduk.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol