Keşkeler, amalar aslında bir noktada pişmanlık ifadeleri olarak “bir daha olsa, imkânım olsa, yeniden dünyaya gelsem…” gibi ifadelerin nerede ise imkansızlığın, ya da gafletin ifadeleridir.
Aslında bunun gibi insanın hayıflandığı ve ikinci bir defa yaşamaya fırsat duyduğu durumlarda yine sonucun değişmediği, hatta sıradan durumlardır. Bir ölüm hadisesine sınırlı saat, gün ayırdıktan sonra tefekkür, tezekkür etmeden, ibret almadan tekrar hiç ölmeyecekmişçesine dünyaya çalışmak gibi!
Hayatımızda birçok defa duyduğumuz ama kendimize kondurmadığımız, altın değerinin ötesindeki şu Hadisi Şerif aslında her şeyi çok ama çok özetliyor.
Beş şey gelmeden önce, şu beş şeyin kıymetini bilin! Yaşlılık gelmeden önce gençliğin, hastalık gelmeden önce sıhhatin, fakirlik gelmeden önce zenginliğin, meşguliyetten önceki boş vaktin ve ölüm gelmeden önce hayatın…
Hele imkân varken bu hakikatlere kulak asmamaya, vay ki vay, eyvah ki eyvah!
Bu kadar mı? Elbette hayır, dahası var…
“Biz ana ve babasına iyilik etmeyi insana emrettik. (Vasiyet), ana-babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yanınızdaki arkadaşa, yolcuya ve maliki bulunduğunuz kimselere iyi davranın, önce bana (Allah’a), sonra da ana-babana şükret!» diye tavsiyede bulunmuşuzdur, anne ve babanıza öff! Bile demeyiniz…” Gelin kulak ardı etmeden İlahi Kelamlara, Ayetlere de gönül gözümüzüz ile tefekkür edelim; kendimizi tecdit edip, kendimize hayırlı dünyaları açalım.
Başka başka…Değişik ve benzer rivayetleri olan bir hadisi Şerifte “Sana en yakın annendir, sonra annen, daha sonra yine annen, sonra baban, sonra da sana en yakın olan kardeşin, akrabandır, cennet annelerin ayakları altındadır, anne ve babasına veya onlardan sadece birine yaşlılık günlerinde yetişip de cennete giremeyen kimse perişan olsun, perişan olsun, perişan olsun! Peygamberden sonra insana şefaat eden annedir. ” müjde ve tavsiyelere hayatiyet kazandıralım.
Bitmedi. “… Bütün Müslümanlar kardeştir, birlik ve beraberlik üzere yarışınız…” Ayetindeki emirlerini “Mümin cana yakındır. (İnsanlarla) yakınlık kurmayan ve kendisiyle yakınlık kurulamayan kimsede hayır yoktur, kişi dostunun dini üzeredir. Bu yüzden her biriniz, kiminle dostluk ettiğine dikkat etsin, “Allah katında arkadaşların en hayırlısı, arkadaşına karşı hayırlı davranandır, Allah katında komşuların en hayırlısı ise komşusuna karşı hayırlı davranandır, kişi sevdiği ile beraberdir.” Hadisi Şerifleri insana adeta rota belirleyen pusulalar gibi aydınlık yolculuklardır.
Tefekkür ve tezekkür dünyasından gelelim ölümsüz hakikate; "Kişi sevdiği ile beraberdir. Nasıl yaşarsanız öyle ölürsünüz, nasıl ölürseniz öyle dirilirsiniz!”