Baba!
Her kulaktan iki heceyle girse de yürekte yankılanması farklıdır.

Kız çocuklarının ilk aşkı, erkeklerin ilk ve gerçek kahramanıdır.

Bunu çoğumuz fark edemeyiz ta ki onlar bu topraklardan göçünceye kadar.

Diyarsızlığın ne olduğunu o zaman anlarız.

Limansız bir gemi gibi dalgalarda savrulmanın ne olduğunu anlarız.

Aslında hayatımızda ne kadar önemli bir yer kapladığının o zaman farkına varırız.

Biz çocukların her sorununun tek çözüm noktasıdır babalar.

Sevginin ve saygının ortak bir değer olarak bulunduğu bir varlıktır.

Gülüşünde huzur ve güven saklıdır her sorunun çözümü ondadır, sert bakışlarında otorite vardır hiçbir sözcüğe başvurmadan anlatır her şeyi, gözyaşında ise felaket…


Bir babayı ağlarken görmek zordur.

Belki de içine içine akıtır onları ve kendisi tükenirken etrafındaki fidanlar boy verip çiçek açar.

Mum misali yanar karanlıkları aydınlatmak için ama yavaş yavaş eriyip gider.

Bir insan kaç yaşında olursa olsun babasını kaybettiğinde küçük bir çocuktur ve o zamandan sonra büyümeye başlar.

Yolu yalnız yürüyecektir artık.

Ayağına batan dikenleri kendisi temizleyecek, kanayan dizlerini kendisi iyileştirecek, düştüğünde o toprağı hissederek tek başına kalkmaya çalışacak, avuçlarındaki toz çamura dönüşecek, işte o vakit anlayacak büyümeye başladığını.

Varlıklarını yaşarken pek hissettirmezler ama göçüp gittikten sonra yokluklarının boşluğundan ayazlar girmeye başlar ruhunuza. Bedenen değil artık ruhen üşümeye başlarsınız.

O gidince anlarsınız sözlerindeki derin manayı.

Önce kulaklarınızda yankılanır sözcükleri sonra hepsi birer manaya bürünür zihninizde.

Kendi kendinize tekrar edersiniz ve ömür defterinizde yazılıkalır.

Dara düşünce açıp açıp okursunuz derdinize derman bulmak için.

Atalar sözünün neden bu kadar değerli olduğunu anlarsınız ama o artık yoktur.

Zaten insanoğlunun temel özelliğidir kaybettiğinin kıymetini çok sonradan anlamak.

Zaman birçok şeyin ilacıdır.

Bu da o yarayı iyileştirir anlamında değildir, sadece acıya alışmanızı sağlar ve yara kabuk bağlamaya başlar belki de kaybolup gider ve kimse fark etmez ancak aslında zaman, yaralarınızın kimse tarafından görünmemesini sağlar.

Sadece size kalır onlar.

Bazen kanatır onu anılar ama o da iyi gelir arada insana.

Mazide kalan güzel anıları hatırlamak, yorgun ruhların bir limanıdır.

Hayatın debdebesi içinde bir an olsun nefes almanızı sağlar.

Geleceğin bilinmezliği limana dönüştürüverir güzel anıları.

Gülümsemenin ve gözyaşının birlikte ortaya çıktığı ender zamanlardır.

O an aynaya bakabilseniz görebilirsiniz gözlerinizdeki gökkuşağını.

Babanız hayattaysa onunla anılar biriktirin, zaman geçirmeye çalışın.

Bir fotoğraf parçasına sığdırmaya çalışın bazı an’ları çünkü zamanda yolculuk için elinizdeki biletlerdir.

Onlar da anneler kadar fedakârdırlar ve hediyeden ziyade hatırlanmak isterler.

Onunla hâlâ konuşma şansınız varken muhabbet edin, sarılma imkanınız varken sarılın çünkü sonrasında çok geç olabilir.

Ya bir mezar taşına anlatırsınız derdinizi ya da toprağının üstündeki çiçekleri sularsınız.

Zamanınız varken bunları yapın geç kalmadan!!!

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol