Yeni Ufuk Gazetesi - Elazığ Haberleri - Haberler
2021-07-09 13:53:39

SAHİLDEKİ ADAM

Sedat Yasak

09 Temmuz 2021, 13:53

Üniversitedeki ilk yılımdı. Antakya'daki kampüsten çıkmış İskenderun'daki evime dönüyordum.

İskenderun'la Antakya arası yaklaşık 60 km idi ve ben yurtta yer bulamadığım için, haftanın dört günü git gel yaparak eğitim hayatıma devam etmeye çalışıyordum.

Bu kolay olmuyordu haliyle. Sabahki derslere yetișebilmek için erken kalkıyor ve yedi arabasına yetişmem gerekiyordu.

Akşam okul dönüşleri de özellikle kış aylarında oldukça zor oluyordu.

Havaların erken kararmasıyla eve varmam bazen yedi, sekizi buluyordu.

İskenderun'a vardığımda evimin bulunduğu ve her zaman indiğim site yol ayrımında inmek istemedim.

Sahile gidip biraz deniz havası almanın bana iyi geleceğini düşündüm.

Canım sıkkındı...

Pac Meydanında indim ve Fener Caddesinden sahile çıkan yolda yürümeye başladım.

Sahilin kalabalığı yerine, lüks sitelerin bulunduğu daha tenha olan sahil şeridine doğru gidip biraz yürümek istiyordum.

Yalnız kalmanın bana daha iyi geleceğini düşündüm.

Hava serindi.

Sonbahar kendini iyiden iyiye hissettiriyordu artık.

Yoğun sıcaklar bir nebze kırılmış, yeşil örtü sarının değişik tonlarına bırakmıştı yerini...

Rüzgarın coșturduğu dalgalar sahildeki kayalıklara büyük bir gürültüyle çarpıyor, sanki yıllardır içlerinde biriktirdiklerini haykırır gibiydi.

Çok uzaklarda bir yük gemisinin görüntüsüne daldı gözlerim...

Bir sigara yaktım ve Akdeniz'in maviliklerine ve hemen yanı başında uzanan Amanos Dağlarının yeșilliğine dalıp gittim...

Az ileride orta yaşlı evsiz bir adam dikkatimi çekti.

Saçı sakalı birbirine karışmış, üstü başı kir pas içindeki orta yaşlı bu adam, bir kartonun üzerinde oturmuş, öylece amaçsızca dalgalara bakıyordu. -Merhaba, deyip yanındaki kartona oturdum.

Selamımı almadı.

Önce dikkatle süzdü beni.

Sonra da: -Sahilde o kadar bank var, bir kirli kartona, hem de benim gibi birinin yanına oturmak... dedi ve sustu.

Söylediklerini çok kale almadım.

Bu tip insanlardan zarar gelmezdi, biliyordum. Tehlike en ummadıklarınızdan gelir çünkü... -

Ne fark eder, dedim umursamayarak.

Gülümsedi.

-Emin misin? diye sordu

. Cevap vermedim. -Sigaran var mı? diye sordu bir kez daha.

Birlikte birer sigara içtik...

-Öğrenci misin? -Çok mu belli oluyor? dedim, gülümsedi yine.

-Biliyor musun, ben de iktisat okudum.

Ama bitiremedim.

Babam bir alacak verecek davası yüzünden öldürülünce ailemiz dağıldı.

Annem başka bir adamla evlenip bizi terk etti.

Dört kardeşle bu acımasız hayatta bir başımıza kalakaldık.

Ana yok baba yok.

Bir süre sonra çil yavrusu gibi dağıldık haliyle...

Şimdi diğer biraderler nerdeler, ne yaparlar, dahası yaşıyorlar mı onu bile bilmiyorum.

En son köye, amcamın evine yerleștiklerini duydum ama ne kadar doğru onu da bilmiyorum...

Bildiğim tek şey, bu hayatın bizden yana olmadığı...

-Sen neden kardeşlerinle köye dönmedin peki?

-Köyde ne yapacağım ki? -Şu halin daha mı iyi? diye sorunca, sinirlendi: -Ne varmış halimde?

Evet, günübirlik yaşıyorum. Ama karnımı bir şekilde doyuruyorum.

Sigaram ve biram da var.

Daha ne olsun? -Haklısın, diyebildim sadece. -Burda bazı esnaf arkadaşlar var, gerçekten değerli insanlar.

Sağ olsunlar beni ve benim gibileri düşünürler.

Ben halimden çok da şikayetçi değilim aslında...

Kışın biraz sorun oluyor sadece.

Onda da belediye, yer tahsisi ve banyo konusunda bizim gibilere kapılarını her daim açıyor sağ olsun...

Derin bir iç çekip devam etti: -En zoru da ne biliyor musun?

Bundan birkaç ay evvel üniversiteden bir sınıf arkadaşımı gördüm sahilde.

Tabi o beni tanımadı.

Ama ben onu hemen tanıdım.

Üç arkadaşı daha vardı yanında.

Kendi aralarındaki konuşmalarından anladığım kadarıyla bir bankaya müdür olmuş, bense...

Devam etmedi...

Ben de ısrar etmedim.

Onu anlamsızca teskin etmeye de çalışmadım.

Hayal kırıklıklarını ve hayata karşı verdiği mücadelede uğradığı sükutu hayali anlayabiliyordum.

Ama bardağın boş tarafı yerine, yine de Polyannacı bir anlayışla hep dolu tarafını görmeye çalışan bir yapısı vardı.

Belki de onu ayakta tutan esas güç de buydu...

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.