Okul öncesi çocukların dijital oyunlara olan ilgisi son 10-15 yıldan bu yana hızlı bir şekilde artış göstermiştir.
Bu hızlı artışın sebebi ise ekrana sahip elektronik cihazların ve akıllı telefonların ekran büyüklüklerinin artması yanında dikkat çekici görsellerin de yer alması olarak görülmektedir.
Okul öncesi 3-6 yaş aralığındaki çocukların keşif duygularında artış görüldüğünden dijital oyunlara meraklarının da iyice artmakta olduğu görülmektedir.
Uzmanlar, bazı dijital oyunların eğitim materyalleri gibi görsel becerileri ya da muhakeme gücünü̈ artırarak çeşitli faydalar sağlayabileceğini belirmektedirler.
Dijital oyunların geneline bakıldığında iyi tasarlanmış oyunların çocuklarda bilişsel becerilerini, sosyal etkileşimlerini ve fiziksel aktiviteleri eğlenceli olarak öğretebileceği ve geliştirebileceği bilinmektedir ve gözlemlenmiştir.
Bazı dijital oyunların eğitim materyalleri gibi görsel becerileri ya da muhakeme gücünü̈ artırarak çeşitli faydalar sağlayabileceği de gerçektir.
Ancak bu faydaların yanı sıra, bu cihazlarla gerektiğinden fazla vakit geçirmenin çocuklar üzerinde fiziksel, psikolojik ve sosyal sakıncalar yarattığı da bir gerçeğini de biliyoruz.
Dijital oyunlar oynayarak farkına varmadan geçirilen uzun saatler, aileden ve sosyal çevreden kopan çocuğu yalnızlığa, depresyona ya da kaygı bozukluğu gibi rahatsızlıklara itebiliyor.
Sosyal alanlarda, sahalarda, açık alanlarda oynayan çocuk sayısı gün geçtikçe azalmaktadır.
Yapılan araştırmalardaki rakamlar ebeveyn ve çocukları düşündürecek rakamları veriyor.
Ortalama 1 saat veya daha az dışarıda oynayan çocuk oranı: % 61,
1 gün içerisinde hiç dışarıda oynamayan çocuk oranı : % 14
Bu oran aileleri düşündürmeli ve önlem alma kapılarını açmalıdır.
Sanal dünyada geçirilen yaş oranı düştü, bunun yanında süre arttı.
Artık arama motorlarında dahi küçük yaşlarda yani okuma yazma bilmeyen çocuğun bazı kelimeleri yazarak oyunlara girdiğini görüyoruz.
Oyunlar hepsi masum mu? Mümkün değil.
Denetimsiz bir ortam olan internet ortamımda Doom, Momo, Mavi Balina, Mavi Bebek en çok duyduğumuz zararlı oyunlardan birkaçı.
Birçok çocuk uzaya merak sarmıştır ve gitmeyi de hayal eder.
Ancak Doom adlı oyunda vahşet ve şiddet, uzayda korkutucu görüntüye sahip canavarlar karşısında yaşam mücadelesini veren kişiyi gören çocukların bu ilgileri ve merakları yerini korkuya bırakır.
İlk, orta ve ortaöğretim seviyesindeki öğrencileri tehdit eden Mavi Balina oyunu, son derece tehlikeli oyunların başlarında gelmektedir.
Yetkili merciler tarafından ulaşılabilirliği engellenmesine rağmen illegal yöntemlerle telefonlara yüklenebilen Mavi Balina oyunu, oyun oynayanları intihara kadar sürükleyebiliyor.
Oyunun hızla yayılmış olmasında sosyal medya önemli rol oynuyor.
Özellikle 10-14 yaş arasındaki gençler hedef alınıyor.
Bu oyunu düzenleyenler, belli etiketler kullanarak ya da sıkça ziyaret edilen gruplara mesaj atarak gençleri oyuna dâhil etmeye çalışıyor.
Bu oyun diğerlerinden daha farklı.
Şöyle ki; Oynayanların çoğu kişi WhatsAPP mesajı ile gelen bir link ile katıldı.
Bu oyuna bir şekilde katılan kişilerden, çoğu şiddet içeren 50 talimatı yerine getirmesi isteniyor.
50 günlük bir süreyi kapsayan bu komutlar arasında derin olmayacak şekliyle kol ve bacakların kesilmesi, belirli bir süre boyunca kimse ile görüşülmemesi, yüksek sesli olarak müzik dinlenilmesi gibi aşamalar yer alıyor. 50. günün sonunda da kişiye son aşama olan "yüksekten atlayarak ya da kendini asarak" intihar etme komutu veriliyor.
Oyunun yaratıcısı 21 yaşındaki Rus vatandaşı Philipp Budeikin, gençleri intihara teşvik etmek suçundan tutuklandı.
Rusya'da çıkarıldığı mahkeme tarafından 3 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Verilen bu ceza Rus kamuoyunda tartışma yarattı.
2016 yılı Kasım ayında tutuklanan, Budeikin, duruşmalardan birisinde iyice saçmalayarak, toplumda temizlik yaptığını söyleyerek, kurbanlarını "biyolojik atıklar" olarak tanımlamıştı.
Ülkemizde dahi basına yansıyan intihar edenlerin sayısı yaklaşık 150 civarındaydı.
Yine WhatsApp aracılığıyla gelen Momo oyunu Mavi Balina oyununa benziyor.
Yani sonuçta intihara neden olabilme ihtimali çok büyük.
Bu oyunda ayrıca Momo ile mesajlaşma durumunda yine taciz ve tehdit edilebildiği gibi kişisel bilgilerin çalınabileceği, oyunu kullanan kişilerden tehdit ile para elde edilebileceği uyarısı Siber Suçlar Polisi tarafından yapılmıştı.
Daha sonra da yeni tehlike yine şiddet içeren Gangster oyunu kullanılmaya başlandı.
7-17 yaş grubuna hitap ediyor.
Bu oyun çok daha yeni 2020 yılından beri kullanılmaktadır.
Eğitici oyunları unutmadan bu tehlike tuzağı olan oyunlardan çocukları uzak tutmak ailenin görevidir.
Oyunlarını görmeyebilirler, ama çocuğunun davranışını takip edebilir.
Ne gibi değişiklikler olabilir?
Çocuğun son 15-20 günde içine kapanma, sinirlilik hali, iştahsızlık, ev halkı ve çevresinden uzak durmak, konuşmaları ve tavırlarındaki değişiklik, içe kapanmayla birlikte kontrol edilemeyen öfke gibi.
Göz bebeğimiz ve geleceğimiz olan çocuklarımızı tehlikeli ortam olan sinsi oyunlardan uzak tutmalıyız.
Kısıtlamalar yasaklar şeklinde olmamalı.
Yasakları delmek bazı çocuk için daha anlamlı olabilir.
Aile içi iletişimin şeffaflığı ve netliği, çocukla geçirilen vaktin uzun olmasından ziyade kaliteli olması, çocuğun anlatmak istediğini sonuna kadar dikkatle dinleyip gerektiğinde desteklenmesi, gerektiğinde uygun bir dille tartışılabilmesi her anlamda önemlidir.
Ruh sağlığı yerinde geleceğimiz çocuklarımıza sahip çıkalım.