Birileri bu başlığa kızıp ben bu dili koparacağım diyebilir, lakin tarihin akışında bu dillerin kolay kopmadığı, kopsa bile yerine yenisinin çok çabuk çıktığına insanlık defalarca şahit olmuştur.
Dünyanın her tarafında etkisini gösteren virüse karşı insanın mücadelesi devam ediyor. Virüsün kendi doğal ortamından mı çoğaldığı yoksa biyolojik bir silah olarak insan eliyle mi üretildiği konusu henüz netleşmedi.
Geldiğimiz noktada ise bunun netleşmesi artık imkânsız gibi görünüyor.
Amerika ve Çin rekabeti bundan sonra daha çok krize dönüşecektir.
Umarım dünyaya bu günleri aratmazlar.
Mücadele devam ederken ortaya gizemli sırlı laflar atılıyor, bu lafları herkes işine geldiği şekilde istediği yere çekerek kullanıyor.
Bu laflar içinde en sık kullanılan “ Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.”
Bu sözlerin ne anlama geldiğini konusunda benimde söyleyebileceğim tek şey var o da; ben bu işten hiçbir şey anlamadım.
Özellikle dikkat ediyorum bu ifadeyi kullananlar “olmayacak” ifadesinden sonrasını getirememekteler.
Senaryo yazmaya kurgulamaya meraklı tipler işi şizofreni noktasına kadar çekebilmekteler.
Bakın en çok neleri söylüyorlar;
Petrolün sonu geldi. Dijital çağa, dijital paraya geçilecek. İnsanlara çip takılacak bunu yapay zekayla birleştirip aptal insan bitirilip yerine süper insan yapılacak v.b.Bu görüşleri ortaya atanlar bunun nasıl geçekleşeceği noktasında ikna edeci bir şeyler söyleyemiyorlar.
Bunlar gerçekleşir mi zaman gösterecek, bunlardan daha önemlisi ‘CORONA insanlıktan ne istedi?’ sorusunu doğru anlayıp doğru cevaplandırmak, tüm bu senaryolardan daha önemli olduğu ortaya çıktı.
Corona, insanlıktan ne istedi: “
Başınızı iki elinizin arasına alın ve düşünün düşünüyor gibi yapmayın. Varsın işinize gelmesin siz kendinize gelin. Benim ismim her ne kadar virüs olsa da sizin ödünüzü patlatsam da buradaki tüm amacım, insanlıktan çıkan insanı yeniden kendine getirip insan yapabilmektir amacım.
Benim ortaya çıkmamdan bir süre sonra şoku atlattık diyerek eski anlayışınıza dönerseniz bende çok daha güçlü gelirim.
Benim sizden istediklerimin tümü siz ve nesliniz için bunları benden öncede size hatırlatılıp istenmiştir.
Bu görevi şuurlu olan peygamberler düşünürler alimler ve vahiy üzerinden yapılmıştı, şuursuz bir virüs olarak benim gibi virüsler insanlık insanlıktan çıktığı zamanlarda,korkuyla kendine getirmek için yeniden şuursuzca ortaya çıkar yakıp yıkarız.
Dikkat edin benim istediklerim çağlar ve zamanlar üstü insani ve İslami değerleri sizlere tekrar hatırlatmaktır.
Ne yapmanız mı gerekir? Tekrar hatırlatayım.
Bütün insanlık olarak ya insanlıkta eş, ya da dinde kardeşsiniz. Farklılığınız nefret ve savaş nedeni değil, tanışıp kaynaşmanız içindir. Bir birinize üstünlüğünüz sadece sorumluluk ve bilinçli olmayı kim fazla taşır insanlığı kim hizmet ederse odur. Adalet birilerine güçlülere veya fakirlere göre olamaz bu adalet değil zulümdür. İşi ehline veriniz bunu yapmazsanız her tarafınızı rüşvet ve zulüm kaplar. Devlet hiç kimsenin babasının malı değildir, devletin imanı adaletidir. Bunun için devlet işleri şura ile yapılmalıdır. İslam da toy kültürü de bunu önerir. Gelir dağılımınız adil olsun kapitalizmi benliğinizi bir tarafa bırakın! Kardeş olun kardeş gibi paylaşın. Emanet aldığınız dünyaya babadan kalan miras muamelesi yapmayın. Cehennemden kurtulmak isterken yaşadığınız yeri cehenneme çevirmeyiniz! El açıp ettiğiniz duadan çok ellerinizle yaptıklarınız dua kabul edilecektir. Bunlara dikkat ederseniz benim geriye dönüşüm zor olur.”