Artık cebimizdeki telefon para kadar hayatımızda yeri var,bundan sonrada maske ve kişi ayrılmaz ikili olacak gibi görünüyor,bu maske sosyal değil korunma maskesi.
İnsanlık tarihine baktığımızda maskenin İnsanlık yaşı kadar eski olduğu görülmekte.
Maske üzerinden oynan oyunlar,düzenlenen festivaller, maskeli balolar,cadılar bayramı, günümüzde dahi devam etmektedir.
Maske; genel anlamıyla boyalı karton,kumaş,deri ve plastikten yapılan ve başkaları tarafından tanınmamak için yüze geçirilerek kullanılan yüzdür.
Diğer bir tanım; kimyasal saldırı,veba ,virüs (v.b) den hem korunmak için hem de yayılmaması için kullanılan koruyucu malzeme.
Kimyasal saldırılara karşı,virüs ve vebaya karşı çok değişik farklı maskeler Dünya genelinde üretilmektedir.
Benimse bahsetmek istediğim,görünmez düşman kadar tehlikeli olan en az”Korona” kadar İnsanı yiyip bitiren Sosyal maskeden bahsediyorum.
Sosyal maskede İnsanlık yaşı kadar eski diyebiliriz,geçmişte de vardı günümüzde de var gelecekte de olacaktır.
Maskeye yaptığımız iki tanımlamadan sonra sosyal maskenin genel tanımı; istisnasız bütün insanların toplum içinde taktığı maske,gerçek ben i saklamak için kullanılan yapmacık olarak nitelendirilen davranışların tamamı.
Diğer bir ifadeyle toplumda yer bulabilmek için kullanılan maskelerdir.
Sosyal maske bazen zorunludur.
Toplumun çoğunluğu gibi düşünmediğin halde örf adet gelenekleri içine sindiremediğin durumlarda hedef olmamak veya dışlanmamak için,vaziyeti sosyal maskeyle idare edersin.
Hangi toplumda olursa olsun egemen güçler ve onların değnekçileri farklı düşünenlere sürü psikolojisiyle hareket etmeyenlere karşıdırlar.
Sürü psikolojisi tüm zamanlarda olduğu gibi toplumun cins kafalarını,farklı düşünenlerini ve iyilerini linç edip sonra anmak için türbesini dikerler.
Başka bir sosyal maskede yakınlarınızın arkadaşlarınızın,büyüklerinizin size uzattığı maskelerdir.
Bu maskenin içine genelde şunları koyarak size uzatırlar.
–Sana yakışanı yap diyen bir büyüğün vardır.
-Üstüne giydiğinin yakışıp yakışmadığını söyleyecek biri vardır.
-Hangi yemeği yemen gerektiğini,hangi kitabı okuman gerektiğini söyleyecek birileri vardır. -Dine nasıl inanacağını,hangi mezhebe uyacağını, hangi şeyh tabi olman gerektiğini söyleyecek birileri vardır. –Hangi partiye oy vermen gerektiğini, hangi sporu yapman gerektiğini söyleyecek birileri vardır. –Bakın bu günlerde televizyonlarda ağzı olan konuşuyor misali,”koronadan” korunmak için söyleyecek çok sözü olanlar o ekran senin bu ekran benim misali dolaşıp duruyorlar. Televizyon ekranlarına çıkan bu kişilerin faydası kadar zararı da ortaya çıkıyor. Bu işin sonunda mutlu deli bile olamayacağız. Öyle bir noktaya geliyor ki yaptıkları konuşmalarla insanları korkutup hasta etmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Bununla ilgili anlatılan şu fıkrada tam ders alınacak gibi.
-Ticaret yapan bir kişi bir yere mal götürmektedir…
-Yolda virüsle karşılaşır adam virüse sorar nereye gidiyorsun?
-Virüs cevap verir filan yere.
-Adam tekrar sorar kaç kişinin ölümüne sebep olacaksın.
-Virüs cevap verir 5 bin kişinin.
-Dönüş yolunda adam duyar orada 60 bin kişinin öldüğünü.
-Yolda tekrar karşılaşırlar adam virüse sorar hani 5 bin kişi demiştin.
Virüs cevap verir ben 5 bin kişinin ölümüne neden oldum, geriye kalan 55 bin kişi korkudan öldü diye.
Korona virüslü şu günlerimizde hepimizin ilk yapması gereken önce kendimizi sonra hayatı sorgulamak olmalıdır.
Sosyal mesafeye dikkat edip kendimiz olabilmek için sosyal maskelerimizi günlerce izole etmeliyiz.
Fıtrat olarak insan sosyal bir varlık,geçen bir aylık sürede adeta şunu söylüyor,sosyal mesafemi korur buna uyarım lakin sosyal maskemden asla vazgeçemem. Benim için maskesiz yaşamak virüsten beterdir.
-