Başlık sizi şaşırtmasın..
Konumuz olası Ak Parti iktidarında, Elazığlı olan ancak Elazığ’da yaşamayan iki çok değerli isme kabinede görev verilme ihtimali..
Bu düşüncelerini henüz olgunlaştıramadıkları için deklare edememenin iç sızıntısını çekiyorlarmış..
Netice itibariyle Elazığ’da Ak Parti tarafından gösterilmiş adaylar vatandaşın beklentilerinden çok uzakta kaldı..
Halk pek de hoşnut değil..
Bu durumdan Ak Parti üst yöneticileri de memnun değilmiş..
Ak Parti adayların bazılarının belirlenmesinde yapılmış olan hatanın farkında olan yöneticilerin bir B planı varmış meğer..
Gelinen noktada bir oyun dahi öneminin farkında olan tepe yöneticileri bu durumu (Elazığ özelinde) olumlamak için Elazığlı bir değil iki kişiyi bakan olarak gösterme düşüncesini geliştirmişler..
Geçmişte de zaman zaman bakan olabilecek potansiyelli kişiler olarak kamuoyunda okuduk, işittik..
İsimlerini duyunca bir Elazığlı olarak sevinmedim dersem yalan olur..
Ama kimler olduklarını söylemem şu an için doğru olmaz..
Bu iki isim gerçekten Türkiye’de güzel işler yapmış her kesimin sevip saydığı çok değerli kişiler, hem ülkemiz için hem de şehrimiz için çok büyük kazanımlar sağlayacakları kesin..
Elazığlı seçmenin mevcut adaylar karşısındaki takınmış oldukları olumsuz tavrı yer ile yeksan edecek böyle bir gelişmenin yaşanması durumunda artık kimse adayları konuşmayacaktır..
İnşallah bu düşünceleri ete kemiğe bürünür..
Ancak hemen belirtmeliyim ki düşünülen ama dillendirilmeyen böyle bir durum şimdilik kulis dedikodusundan öteye gitmemektedir..
Bilinmelidir ki, Anayasa’ya göre Bakan olacak kişilerin milletvekili olmaması gerekir..
Yani; bir milletvekili, cumhurbaşkanı yardımcısı veya bakan olarak atandıysa milletvekilliği görevinden istifa etmek zorundadır.
Bu nedenle atanan kişi hem milletvekili hem de bakan olarak görev yapamaz.
Bu açıdan bakınca milletvekili olmanın o şehre pek bir katkısının olduğunu da zaten son 5 yıldır görebilmiş değiliz..
Ama Bakanlık başka..
Tabi vatandaş bu tür önemli kulis bilgilerini duayen gazetecilerden, meclis muhabirlerinden öğrenmeye alışkın olduğu için haklı olarak bu yazıda yazılanları da pek önemsemeyecektir..
Ama bir duyum da olsa böyle bir ihtimalin olması hatta gerçekleşmesi güzel olmaz mıydı?
Ben yazayım da siz paşa gönlünüz gibi takılın..
Ha bu arada Kılıçdaroğlu’da Elazığ’a bakanlık sözü vermişti..
Ama kimi düşündüklerini vallahi bilmiyorum.
Burası Türkiye..
Güneş motellerde bakan yapılan ne milletvekilleri gördük..
Gürsel Erol mu dediniz?
Valla kendisini Bakan yapacak adam bulurlarsa yapsınlar..
Nasıl olsa yarım Elazığlı sayılır..
Onunla da gurur duyarız..