Yeni Ufuk Gazetesi - Elazığ Haberleri - Haberler
2020-04-08 19:27:06

FITRAT

Cemal Geç

08 Nisan 2020, 19:27

Fıtrat nedir? 



Fıtrat: Tabiat ve yaratılış demektir. Herhangi bir şeyin yapısal özelliklerine o şeyin fıtratı denilir.

Kuranı kerim insanın fıtratında yani yaradılışında insanın iyi olduğunu tescil eder. (Rum-süresi-30)

Her ne kadar bunun aksini söyleyenler olmuşsa da tutarlı olamamışlardır. Bu aynı zamanda Pavlus, ‘Hıristiyanlığın ilk günah görüşüne’ de bir itirazdır

Yani insan fıtratı ilahi bir formattır. “Burada formatın ne olduğu hakkında sözlüğe başvuralım.



Sözlükteki karşılığı; kullanılan bilgisayarın çökmesi, virüs vb. gibi nedenlerle düzgün kullanılmayan bilgisayarın fabrika ayarlarına geri döndürmektir.

Ramazan ayının son günlerinde verilen fitrede, aslında fıtrat sadakasıdır. Yani gücü yeten herkes kendi fıtrat sadakasını verir.

İlahi format olan fıtrat ‘Hanif dinin’ esasıdır. Yani insanoğlunun zamanlar ve mekânlar üstü değişmeyen insanlık değerleridir. Bunun diğer adı da ‘İslam’dır.

İnsan fıtratı iyi ve kötüyü ayırt edebilecek şekilde yaratılmıştır. İnsan fıtratı vicdanıyla eş anlamlıdır.

Vicdan da fıtrat gibi sonradan kazanılmamış, yaratılışta her insanda bulunmaktadır.

İnsanı yaratan fıtratı düzenleyen Allah insanın fıtratı bozulduğu, duygu ve fikir kirliliği yaşadığı zamanlarda fabrika ayarlarına dönmesi için ‘tövbe ve istiğfar’ kapısını her zaman açık tutmuştur.

İnsanın özüne yani fıtratına dönmesi her zaman mümkündür.

İnsan fıtratı değiştirilmez fıtrat keşfedilebilir. İnsan, fıtratına yabancılaşıp fıtratından uzaklaşabilir bu sürecin sonunda fıtratını yitirmez. 

Sadece fıtratın sesini bastırıp örtmeye çalışır. Fıtratını örten insan, kurandaki küfür (örtmek) kavramıyla karşı karşıya kalır.

Bunun biraz daha ilerisi kalbin mühürlenmesidir.

Eşyaya fıtrat koymak Allah’a mahsustur. İnsan eşyaya fıtrat veremez.

 Allah eşyaya fıtrat vermeseydi eşyanın kimliği olmazdı ve biz onu isimlendiremezdik.

Eşyanın fıtratını keşfedip bilgisayarla ilgili programlara Windows logosunu vuranlar insanın, eşyanın, evrenin vb. üzerindeki Allah logosunu görmemezlikten gelemezler.

Peygamber diliyle bunun anlamı şöyle ifade edilmektedir:

“Her doğan çocuk fıtrat üzerine doğar. Fakat ebeveyni veya etrafı onu Yahudileştirir, Hıristiyanlaştırır ya da Mecusileştirir.” 

Peygamberin bu sözü söylemesinin nedenini başka bir olaydan çok daha net anlıyoruz. Savaşta müslümanlardan bazıları düşman çocuklarından birkaç tanesini öldürmeleri üzerine Peygamber Efendimiz buna çok şiddetli tepki verir.

Sahabelerden bazıları itiraz ederek bunlar müşriklerin çocukları der. Ve Peygamberin cevabı müthiştir: “Sizin en iyileriniz de öyle değil miydi?” der.

Fıtrat tüm insanlarda aynı şekilde kendini göstermektedir. Yani Hüseyin’e Hasan’a has bir fıtrat yoktur. Fıtrat tür için geçerlidir.



Oysaki Hüseyin’in Mehmed’in karakteri, şahsiyeti ve mizacı farklı olabilmektedir. Fıtratsız varlık yoktur. Şahsiyet ve kişilik fıtrat üzerine temellendirilir. Örneğin öğretmen insanın fıtratını bilecek,

Sosyolog toplumun fıtratını bilecek, fizikçi maddenin fıtratını bilecek…

Sosyologun veya toplum bilimcilerin, siyasetçilerin toplumun fıtratlarını bilmeleri yetmez. Allahın koyduğu toplumsal yasaların fıtratını da bilmeleri lazımdır.

Allahın toplumlar için koyduğu yasa açık ve bellidir. Rad süresi 11. Ayette; “Kuşkusuz Allah bir toplumu oluşturan bireyler kendi hallerini değiştirmedikçe o toplumun halini değiştirmez.” diyerek toplumsal yasayı yani fıtratı koymaktadır. Kişinin kendi fıtratını tanıyıp bilmesi beraberinde kendini bilmesi devamında haddini bilmesiyle tamamlanmaktadır.



Fıtratla ilgili tüm söylenenlerin kaynağı esma-i Hüsna da yer alan “EL-Fatır” isminin tecellisidir.



El-Fatır’ın anlamı: Kâinatı yaratıp, yokluk çekirdeğini yarıp, varlık ağacını çıkaran yaratığının fıtratını da yaratan. Her yarattığına yaratılıştan gelen bir tabiat bahşeden, yarattıklarından her tür için türün tüm üyelerini kapsayan ortak bir fıtrat halk eden demektir. 

İşte Peygamberin şahsında tüm insanlığa hitap eden ayet:



“Sen varlığını her tür sapmadan uzaklaşarak tümüyle doğru ve asil dine, Allah’ın insanlığın özüne yaratılışta yerleştirdiği fıtrata çevir, Allah’ın yarattığında olumsuz değişme olmasın; işte doğru dinin amacı budur! Fakat insanların çoğu bilmezler.” (Rum-30) İnsanoğlu yaşadığı Dünyada ne varsa gücünün yettiği kadar fıtratlarıyla oynuyor, bu hem insanın hem de evrenin kıyameti demektir. Bu yaşadığımız”Koronalı” günlerde bunun göstergesidir. Rabbimiz kuran’ı kerimde bunu nasıl ifade ediyor;

“Allah’tan başka onlar sadece bir kısım kadınlara tapıyorlar ve onlar, aslında Allah’ın lânet ettiği o inatçı şeytandan başkasına yalvarmıyorlar. O şeytana ki: 'Ya Rabbî, Senin kullarından mutlaka bir pay edineceğim. Mutlaka onları saptıracağım, onları birtakım temennilerle oyalayacağım. Onlara davarlarının kulaklarını yarmalarını emredeceğim de Allah’ın yarattığını değiştirecekler.' dedi. Her kim Allah’ın yerine şeytanı dost edinirse, şüphesiz o besbelli bir ziyana girmiştir.”(Nisa, 4/117-119).

Sonuç Rabbimiz muhteşem, Rabbimizin yaratması muhteşem, Rabbimizin dini muhteşem…

Eksik ve kusurlu olan biz kullarız. 

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.