Günlük gazeteleri, haber sitelerini didik didik etmek bizim için rutin bir iş, Şehirde neler oluyor, neler bitiyor, kim kimin ayağına dolanmış, kim kime kafa geçirmiş kaçırmamaya çalışıyoruz, ben en çok da Diyanet ile ilgili haberlere ilgi duyuyorum, oldum olası ısınamadım bu kuruma.
Bu bizim köşe yazdığımız Günışığı Gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni Nafiz Koca bu işler de bir numaradır, gözünden hiç kaçırmaz böyle acayip olayları.
Bu günkü köşesinde Diyanetin tuvaleti yokmuş bombasını patlatınca derin bir oh çektim, rahatladım, içimden oh olmuş altlarına etsinler diye sevindim.
Yazı ilerledikçe işin aslı anlaşıldı, meğer Diyanetin gariban memurları çalışacak yer bulamadığı için bir caminin taziye evine kapak atmış, Diyanetin işlerini taziye evinde yapmak günahtır diye, taziye tutmaktan hoşlanmayan ailelere vekaleten taziye tutmaya başlamışlar.
Tutmaya başlamışlar da garibanlar umuma açık cami tuvaletin de def-i Hacet etmek zorunda imişler.
Hadi erkekler vaziyeti idare etti diyelim ya kadın çalışanlar, onların işi çok vahimmiş, abdest tazelemek için taziyenin dağılmasını beklemek zorunda imişler.
Bunları öğrenince sevincim kursağımda kaldı, canım sıkıldı, kendi kendime söylenmeye başladım, kurumun başındaki saltanat sahiplerine saymadığım laf kalmadı, ama burada yazamam içeri tıkarlar soluğu Silivri de alırım.
Ne laf saymayayım, personeli taziye evinde görev yaparken kurumun başındaki zatı muhterem trilyonluk makam araçları ile dolaşmayı itibarın imanından biliyor, saltanatı züht ve takvanın esası görüyorsa gariban personel de ister istemez tuvaletsiz taziye evine razı olmak zorunda kalacaktır.
Ben bu Diyanete boşu boşuna gıcık olmuyorum, nasıl gıcık olmayayım böyle bir kuruluşa.
Dört Bakanlığın bütçesini merkezi bütçeden aldığı yetmiyormuş gibi, Diyanet Vakfının bir O kadar bütçesini de kullanan bu saltanat kurumu, personeline bir hizmet binası yapamıyor.
Valla ben yine merhametli biriyim sadece gıcık oluyorum, başka memlekette olsa bu kurumu bir dakika bekletmez topa kor tüfekle fırlatırlar.
Diyanetmiş, hacıymış hocaymış hiç gözünün yaşına bakmazlar.
Bu Bizim Nafiz de öyledir, eğer gündemine aldı ise işi çok zor bu Diyanetin, bana göre hava hoş zaten gıcık oluyorum bu kurumdan.
Diyanetten Din öğrenmeyi umanlar düşünsün.