Kaos kelimesini kullanırken abarttığımı düşünmüyorum.
Evet bu ilde bir kaos yaşanıyor, sadece bu işte yaşanmıyor bu karışıklık.
Her konuda böyleyiz biz.
Bir türlü teenni ile davranamıyor, aklı selim düşünemiyoruz.
İnsanımızın genel karakteri midir, çok fazla politik bir toplum mu olduk, birbirimizi kündeye getirmek, zor durum da bırakmaktan zevk mi alıyoruz her şeyi birbirine karıştırıyoruz, şeytan aklımıza bin bir türlü vesvese getiriyor, şeytanın oyuncağı oluyoruz.
Bir mecburiyet, bir zorunluluk çok şükür çözüme kavuştu.
Elazığ, Genel Hayata Etkili Afet Bölgesi ilan edildi.
Bu zorunluluğu zurnanın son deliği ben bile gazetedeki köşeme taşımıştım.
Benim gibi birçok gazeteci arkadaş da İlgililerin dikkatini çekmek için yazılar kaleme almış, sabırlı bir bekleyişe girmiştik, sabırlı olmak zorunda idik çünkü felaket yaşıyordu Ülke.
Yapı stoğu Sivrice depremi ile zaten hasarlı ve yorgun olan kent, Maraş depremi ile ağır hasarlı hele gelmişti.
Nitekim öyle oldu, son depremler ile binalar yıkıldı, can kayıpları oldu, yıkılmayan binalar tehlike arz etmeye başladı.
Başta Valilik olmak üzere, ilgili kurumlar, ağır hasarlı binaları tespit edip yıkmaya başladı.
Bir büyük eksiklik unutulmuş gibiydi, Elazığ Genel Hayata Etkili Afet Bölgesi kapsamına alınmamıştı.
Gerek Sayın Valimiz gerekse İktidar Milletvekilleri, Ak Parti İl Başkanı bu ihtiyaçtan yola çıkarak gerekli teşebbüs ve gayreti gösterdi, bunu yakından biliyorum.
Bu arada Muhalif Milletvekili Gürsel Erol Bey de üstüne düşeni yapıp Cumhurbaşkanı ile telefonla görüşüp sorunu iletmişti.
Buraya kadar her şey normal, bu normal teşebbüslerin çok abartılması da maalesef çok anormal.
Başta yazdık ya, biz abartılı davranışları, anormal tepkileri çok seven bir toplumuz, vaka-i Adiye (Sıradan İşleri) olağanüstü işler olarak yorumlayıp yaygara koparmayı marifet zannediyoruz.
Neyse olan oldu, biten bitti.
Şehir Genel Hayata Etkili Afet Bölgesi ilan edildi.
Hayırlı olur İnşallah.
Hayırlı olurda, sevinilecek bir olayı, her zaman olduğu gibi çatışmaya, gerilime, üste çıkmaya, siyasi rakibini kündeye getirmeye, baskın çıkmaya kurban ettik.
Yok efendim iktidar partisinin MKYK üyesi Metin Bulut ne Cumhur Başkanı ne yardımcısı ile görüşemedi de muhalif Milletvekili Cumhurbaşkanı ile telefonla görüştü de mesele öyle halledildi.
Burada Metin Bey hatalıdır, acemice ve tez canlı davranarak kendini zora sokmuştur.
Cumhurbaşkanının Özel Kalemine ben isteğimizi not ettirdim diyerek acele etmiş, acemice davranmıştır.
Buna gerek yoktu, kendini zora soktu, zora sokmasını da normal karşılamak lazım, bu Başkanlık sistemi demek böyle işliyor, MKYK üyesi bir Milletvekili, bakanla, başkan yardımcısı ve Başkanla görüşme imkanı bulamıyor demek.
Biz bu sistemin bu türden anormalliklere yol açacağını yazmış, 2017 referandumu ve 2018 seçimlerinde açık açık muhalefet etmiş, hainler kervanına gönüllü katılmıştık.
Zurnanın son deliği olduğumuz için kimse dikkate almamıştı bizi, mesele değil bugün haklı olduğumuz açıkça ortaya çıktı ya O bize yeter.
Lafı uzatmaya gerek yok, ciddi bir konu halledildi, başta sayın Valimiz olmak üzere ilgili kurumlara, Sivil Toplum Kuruluşlarına, Başta Metin Bulut olmak üzere, başa almamın sebebi çabalarını bildiğim içindir, muhalif vekil Gürsel beye iktidar milletvekillerine, Belediye Başkanımıza, ETSO ve diğer meslek kuruluşlarına teşekkür etmek bizim görevimiz, canı gönülden teşekkür ediyoruz.
Yazıyı Rahmetli Annemin bir sözü ile bitireyim, GAF SEKİN!
Deprem olduğunda Annem bize telaş etmememizi söyler, oturduğu yerden Gaf Sekin, Gaf Sekin diye dua eder hiç panik yapmazdı, biz de Onu taklit eder, sakin sakin otururduk.
Ben yaptım yarışına giren beyler, efendiler, siyasiler hele bir durun daha, zelzele oldu daha, felaket yaşadık daha, bu ne telaş, bu ne yarış bu ne savaş, bir gaf sekin deyiverin, bir sakin olun, bir şükredin.