Bu bir aşk hikâyesidir
Kişilerin gerçek yaşamda olup olmadığı belli değildir
Ateşten bir ülkedir belki masaldan bir diyar
Belki tahayyülümde var belki de hakikatimde…
Bu bir aşk vakasıdır
Kalpler yukarı, gözler aşağı, hisler kelepçeye
Mahkûmiyet o afete, ömür boyu müebbede
Onu sevmeye illa, ona aşkla bağlanmaya
Kırdı aşk kalemini hâkim
Yazıldı künyeme bir bir “Aşk mahkûmu” diye
Bu bir aşk vakasıdır
Birinci derece ehemmiyetlidir
İki kişi arasında cereyan eden
Ve hayat mahkemesinde görüşülen
Aşktan yana hüküm verilen ve taraf olunan
İki kişi arasında cereyan eden
Ve aşk kemendini boynuna takıp ilmigini boğazına çeken
Bir aşk mahkûmunun hikâyesidir.
Aşkı yele veren hiddetiyle
Maşuku sele veren gözyaşıyla
Âlemi ateşe atan bakışıyla
Bu bir aşk hikâyesidir
Aşkın ecele faydası yoktur
Aşk her şeye galebedir
Kız penceredeydi, çocuk caddede
Gözler takıldı ilk o cereyana
Sonra beyin idrak etti, kalbe bildirdi hemen
Titredi çocuk soğukta kalmışçasına yazın
Gözleri kocaman kocaman oldu hemen
Yüreği büyüdükçe büyüdü
Ve o kızdan gayri bir şey kalmadı
Gözlerinde ve yüreğinde
Ne yana baksa o ne yana dönse o
Önü ardı sağı solu
Hep ona sobelendi, aşklandı
Bir bela gibi bir kada gibi hep o…
Kızın dillere destan güzelliği
Dünyalara sığmayan endamı
Aşığın gözlerine sığdı, yüreğine…
Çocuk perperişan karasevdaya düştü
Ateş yüreğe düştü
Annesi etrafında pervane,
mum gibi erimekte
Şu çaresiz bülbül nereye konar
Kız açtı kapıyı, hava değişti birden
Mavi daha mavi oldu gözlerinde
Çiçekler açtı, kuşlar öttü birden
Her şey birdenbire oldu
Aşıka bir hal, bir nazar doldu
Kamu âlem harap oldu
Ahlar semaya yükseldi
Gökyüzünün mavi atlasını yaktı
Kimsin, dedi işveli bir şekilde, kimsin sen?
Ayıldı çocuk çok sonra
Ey peri suretli, sen Leyla’san ben Mecnun
Sen Gül’sen ben Bülbül
Sen Zin’sen ben Mem
Gönlümü yaktın, canımı al bari
Ya bana var ya da sensiz
Bu dünya bana dar
Kız oralı olmadı; sen kim, ben kim dedi
Ben karanlığa yıldız, sen karanlığa ateşböceği
Ben aşkın ta kendisi, sen aşkın kölesi
Git işine aşk fukarası, aşk budalası
Çarptı kapıyı o hırs ve hızla aşığın yüzüne
Aşığın kalbine bir ok saplandı
Beynine hançer gibi bir söz saplandı
Bir nara çekti, herkes sağır oldu
Bir ah çekti, herkes kül oldu
Bir öldü, herkes öldü
“Bana ha, bana ha” diye tekrarladı
Ben ki sana âşık, mecnun
Ben ki sana iltihak etmeye hazır
Ben ki sana ölmeye hazır.
Ben ki sana mail ve .
Gözünde yaşlar boşandı birden, şimşek çaktı
Sözünde sitem vardı, özünde deprem…
Sele verdi maşukun mahallesini, ateşe verdi her şeyi
Sitem oklarıyla öldürdü herkesi
Cinayet üstüne cinayet işledi, ateş üstüne ateş yaktı
Yaş üstüne yaş döktü
Sevgiliye bir harap diyar bıraktı
Çık da öt dedi ey bahtsız baykuş
Dün gülümdün bugün baykuşumsun
Sonra aşk ateşiyle yana yana kül oldu
Gözyaşına boğula boğula sel oldu
Sonra aşk nefesiyle uça uça yel oldu
Gözden yite yite el oldu
Bu bir aşk hikâyesidir yüreğinize isabet etmiştir
Kız iflah olmamıştır, çocuksa yok olmuştur
Geceleri gökyüzünde akan her yıldız
Derler ki çocuğun ta kendisiymiş
Geceleri gökyüzünde akan her yıldız
Derler ki kızın gözyaşlarıymış