Beyefendi umreye gitmiş, daha doğrusu kaçmış.
Kendisi Elazığ Esnaf ve sanatkarlar Odası başkanıdır! tanımayanlar için bu bilgi notunu bey efendinin hatırına yazının başına çakalım.
Beyefendiye şimdiye kadar pek kimse çakmadı, elimizde çekiç ve çivi yok ama, çok sivri bir kalemimiz var, çakmaya! çakmayı bu sivri kalem ile yapıyoruz biz.
Elazığ da yaşanan deprem felaketinden çok olumsuz bir şekilde etkilenen esnafa, Devlet destek olsun diye 50 bin tl. ye kadar faizsiz kredi verme kararı aldı.
Çok güzel bir karar, esnaf bir nebze olsun rahatlayacaktır.
Bu rahatlama, esnaf başkanı Cemil Erdem efendiyi rahatsız etmiş olacak ki, kendi oda kayıtlarında olan bir takım belgeleri, esnafa 150 tl. yi bulan bir bedel karşılığında vermeyi uygun görmüş.
İstenen belgeler, rutin olarak istenmesi gereken belgeler,
Krediyi verecek kurum, bu belgeleri almak zorunda.
Yeni oluşturulacak belgeler değil, bu belgeler.
Odanın kayıtlarında var olan, olması gereken belgeler bunlar.
Üyeler tarafından istenmesi durumunda, hiç bir bedel alınmadan mecburen verilmesi gereken bu belgelerden, Oda fırsatı ganimet bilip avanta kapmak peşinde.
Cemil efendi;
Her şeyden önce sen, Devleti ve Hükumeti zor durumda bırakıyorsun.
Cemil efendi;
Senin Oda başkanlığındaki görevin, esnafı sık boğaz etmek değil, sen orada, esnafın sorunlarını çözmek, esnafı rahatlatmak için varsın.
Orası arpalık değil, orası fırsatı ganimet bilip esnaftan avanta toplama yeri hiç değil.
Oda faaliyetlerin, Oda saltanatın ben ilgilendirmiyor, O iş esnafın sorunu.
Elazığ bir felaket yaşıyor, senin tavaf edeceğin yer Elazığ, senin Umren Elazığ'da.
Alınan, aldığınız evrak karşılığı para, küçük bir rakam olabilir, ama bu stres ortamında, bu felaket anında, paranın küçüklüğü büyüklüğü önemli değildir, önemli olan esnaf üzerindeki psikolojik olumsuz etkileridir.
Şu anda evine ekmek götürme derdi olan esnaf, senin bu sorunu çözmeni beklerken, sen kurtuluşu Umrede aradın.
Hayır, hayır, bunu yapmayacaktın başkan, istenilen evrakları, değil para ile, bu evrakları esnafın ayağına götürecektin başkan.
Esnafa hizmet için oradasın başkan, esnafa ağalık yapmak için değil.
Ayıp oldu başkan.