Yeni Ufuk Gazetesi - Elazığ Haberleri - Haberler
2023-05-01 15:24:46

İKİ EKONOMİK KRİZ, İKİ SEÇİM, TEK İKTİDAR

Fatma Gödeoğlu

01 Mayıs 2023, 15:24

14 Mayıs Genel Seçimine iki hafta var. Geleneksel medya ve sosyal medyada yüksek takipçili fenomenler, Muhalefet, vatandaşlar ve gazeteciler ekonominin kötü koşullarda olduğunu her fırsatta dile getiriyor.

Kuru soğanın kilosunun 30 TL olması gündem yapılıyor. Yapılsın, yapılmalı da! Ekonomik krizin içinden geçtiğimiz günlerde, zor koşullarda yaşayan vatandaştan ziyade medyanın ve toplumun vitrin isimleri temel gıdalardaki yüksek fiyattan; soğan, et, süt vb…üzerinden iktidara yükleniyor.

Buraya kadar sorun yok. Yüklensinler! Ak Parti ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 21 yıldan bu yana iktidarda. Ak Parti iktidarı ekonomik anlamda radikal çözümler üretmeyerek en kötü dönemi ülkeye yaşatmış oldu.

Küçük bir hafıza tazelemesi yapacak olursak, tarihe “Kara Çarşamba” olarak geçen 2001 ekonomik krizi sonrası rahmetli Bülent Ecevit’in başbakanlığını yaptığı DSP-MHP-ANAP koalisyon hükümeti büyük ekonomik çöküş sonrası bir daha iktidara getirilmemek üzere seçmenin algısında muhalefet koltuğuna oturmuş, Ak Parti iktidara gelmişti.

Ak Parti’nin iktidara getirilişinin en temel nedeni ise ekonomik krizin birçok sektörü vurması, dövizi bir gecede yükseltmesi ve borsanın çökmesi…peki, aynı ekonomik kriz sürecinden Türkiye 2023’te de dövizin yükselmesi, borsanın dibe vurması ve birçok sektör krizden darbe almadan mı seçim sathının son iki haftasına giriyoruz. Durum 2001’den hiç farklı değil.

Hatta çok çok daha kötü! Bir de 6 Şubat’da K. Maraş merkezli iki depremin yaşanması ekonomik krizi daha da derinleştirdi denilebilir.

Lakin seçim öncesi temel gıdaya yansıyacak zamlar bir şekilde daha etiketlere yansıtılmadı.

Genel seçimde ekonomik kriz seçmenin Cumhur İttifakı ya da Millet İttifakı’nı mı seçeceği yönünde bir etkisi olacağını düşünmek yanlış olacak mıdır?

GENEL SEÇİMİN SOSYAL SERMAYESİ EKONOMİ Mİ OLACAK?

Genel seçime doğru ilerlerken günümüz sosyolojisinin kurucusu kabul edilen Fransız Sosyolog Pierre-Felix Bourdieu “Sosyal sermaye teorisi”, bizi, seçmenlerin sadece ekonomik kriz üzerinden hangi ittifaka yöneleceği üzerine ipuçları veriyor.

Anketlerde her ne kadar Millet İttifakı önde olsa da, sessiz bir çoğunluk var.

Bourdieu’nun sosyal teorisine göre bir kişinin (seçmen), içine doğduğu aile ve toplum tarafından geliştirilen sosyal ağların ve ilişki değerleri gibi başka sosyal ayrıcalıklı ağları nasıl kullandığı üzerine de düşünmeyi gerektiriyor.

Özellikle de 14 Mayıs’ta gerçekleşmesi beklenen genel seçimler için…

Bourdieu’nun sosyal sermaye ilkesi, sadece ekonomik koşullara veya sermaye birikimine dayanmayan birçok koşulu barındırır.

Toplumsal ayrıcalığı ya da ayrıcalıkları anlamamızı sağlar.

Sosyal sermaye, farklı insan grupları arasındaki iş birliklerine dikkat çeker.

Sosyal sermaye dört kaynağa dayanmaktadır: sevgi, karşılıklı güven, verilmiş talimatlar (normlar) ve sosyal ağlar.

Sosyal ağlar, günümüz teknolojisi sosyal medya gibi dijital olması da gerekmez.

Sosyal medyadaki ağlar arasındaki ilişki biçimleri, siyasi başarı veya başarısızlık için görünürlük esastır.

Buna karşılık, toplumun kendi içinde başarılı ya da başarısız ayrıcalıklı sosyal ağlar vardır: Bunlar dostluk, arkadaşlık, ahbaplık gibi sevgi anlamında bir siyasal liderle, işverenle, marketçiyle duygusal bağlar kuran Anadolu insanı için sosyal, siyasal ve sembolik sermayeye sahip insanlar arasındaki dayanışmalar örnek verilebilir.

Ayrıca ekonomik ve eğitim anlamında alt gelir grubunun dayanışması, üst gelir grubunun katmanları arasındaki dayanışmadan daha güçlüdür.

Ve anketlere yansımayan görünmez bir sosyal kayırmacılık vardır.

Sözün özü: 14 Mayıs Genel seçiminde Millet İttifakı’nın en güçlü olduğu siyasal slogan alanı ekonomik kriz.

Cumhur İttifakı’nın en güçlü olduğu siyasal slogan siyasal lidere sevgi bağlılığı ve lidere karşı sosyal kayırmacılık yarışacak olmasıdır.

Seçim gecesi, sosyal ağlar arasında kurulan duygusal yakınlık ve ekonomik krizle mücadelede artık yorulduğunu, belinin büküldüğünü anlayanlar; mevcut iktidarın ya devamını veya geçmiş DSP-MHP-ANAP koalisyon hükümeti iktidarının değişmesi tercihlerinin yönünü belirleyen 2001 ekonomik krizinde olduğu gibi demokrasiye özgü bir iktidar değişimi oylaması olacak.

Bekleyip hep birlikte göreceğiz.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.