Yeni Ufuk Gazetesi - Elazığ Haberleri - Haberler
2021-12-22 09:20:00

KAR ÇİÇEKLERİ

Gürhan Gürses

22 Aralık 2021, 09:20

 Bugün Sarıkamış Faciası’nın 107. yıl dönümü...

Sarıkamış Şehitleri’ni rahmetle anıyorum.

Bu vatan size minnettar.

Kış kışlığından utanır, kar karlığından…

Zemheride yangın yeridir yüreğimiz, cehennem ateşidir.

Kar çiçekleri açar Sarıkamış' ta, kimse bilmez onları, tanımaz.

Irak Cephesi'nden gelip kısa kollu, çarıklı, aç ve zayıf bir şekilde Allahuekber Dağları'nda şehit verdiğimiz askerlerimizdir kar çiçekleri.

Kefenleri kar olmuştur, talkınları rüzgâr.

Dön de mazine bak ey ülkem!

Senin için şehit olandan utan, bugün sana emanet edilmiş yurda ettiğinden hicap duy!

Bugün eldiven takarken onları düşünün ve dua edin!

Kaşkolünüzü sararken onları hatırlayın.

Parkanızı giyerken onları sarılın.

Botunuzu giyerken Sarıkamış'ın soğuğunda çarıklı şehidimizi anın.

Çorabınızı içip sobanın karşısında ısınırken akledin her dakika, cebe girmeyin dua edin, sosyal medyaya bakmayın onları hayal edin.

Damarında saklı duran asil kana bak ey ülkem, o sende mevcut olan saklı ruha geri dön.

Gözyaşlarıdır Mehmet’imin her bir buz parçası, aslan parçasının incileridir.

Binlerce, on binlerce açar zemheride.

Kar çiçekleridir yurdumun; bembeyaz, salkım saçaktırlar.

Doksan bin şehidin temsilidir kar çiçekleri, zemheride, ayazda.

Başı dik ve bir o kadar yiğit, mağrur ve bir o kadar nazik, hassas ve kırılgandırlar.

Bazen susmak icap eder tefekkür edebilmek için ecdadı, idrak edebilmek, teşekkür edebilmek...

Ülkeme bakıyorum utanıyorum bugün, maziye nasıl bakacağız Allah aşkına?

Ders almamız gerekmez mi?

Utanmamız icap etmez mi yapıp ettiklerimizden dolayı?

Ar etmemiz lüzum eder bugün, hayâdan nasiplenmemiz lazım.

Onlar ayaklarında çarık, karınları aç, sırtları açık, vatan aşkıyla yürüdüler ölüme.

Halimize bakıyorum yerin dibine giriyorum.

Ne yaptık kutsal emaneti ve ne hale getirdik insanımızı?

Sarıkamış faciası; can yakası, yürek yırtası…

Allahuekber Dağları yürekleri dağlar.

Analar, yavuklular, bebeler kan ağlar.

Plansızlık ve kendi durumunu bilmezlikten dolayı 90 bin şehit verdik orada.

Son asırda yaşadığımız en büyük faciadır. 1939 Erzincan depreminde kaybımız yaklaşık 30 bin, 17 Ağustos 1999 felaketinde kaybımız yaklaşık 20 bin, terörün son 20 yılda katlettiği vatandaş ve er sayımız yine yaklaşık 30 bin kişi…

Hepsini toplarsanız 80 bin ediyor.

Oysa Sarıkamış'ta bir gecede donarak şehit olan askerlerimiz 90 bindi.

Mehmet Akif Ersoy'un bu faciaya dair gözyaşlarıyla yazdığı dizeler şöyledir: '' Gitme ey yolcu beraber oturup ağlaşalım, Elemim bir yüreğin payı değil, paylaşalım.

Karşımda vatan namına bir kabristan yatıyor! '' Çarıklıdır ayakları bu yüzden yarıktır etleri, dikenli ve kanlıdır.

Gündüz başlayan yürüyüş çarıklarını yumuşatır.

Islanıp yumuşayan bu çarıklar gece donar ve bir mengene gibi ayakları sıkar.

Adım dahi atamaz hale getirir, kanatır, sancıtır.

Mehmetçik olduğu yerde zıplar, atlar, kendini karların içine vurur ve ayaktan başlayan donma yavaş yavaş tüm vücuda yayılır.

“Düşeni kaldırmamak için emir vardır."

Zaten kimsede de kimseyi kaldıracak güç kalmamıştır.

Neferler ordunun işaret taşları gibi yollara dizilir.

Kimi çömelmiş, kimi oturmuş, kimi yuvarlanmış, kimi bir ağacın gövdesine dayanmış kardan heykellere dönüşür.

Hepsi hakka yürür.

Kar yağdı mı yüreğim burkulur hep! İçim üşür, donar!

Attığım adıma dikkat ederim, ülkemin kar çiçeklerini hatırlar ve onlar için ağlarım. 90.000 şehit bir gecede, tek kurşun atmadan…

O yıl kurtlar insan etine doymuş diyorlar. Birçok cesedin gözlerini kuşlar oymuş diye anlatıyorlar.

Bugün Moskova'daki askeri müzede sergilenen bir Rus komutanın satırları aslında her şeyi ifade etmektedir: “Allahuekber Dağları'ndaki Türk müfrezesini esir alamadım.

Bizden çok evvel Allah'larına teslim olmuşlardı.”

Her vatan evladı unutmasın bunu.

Kolay almadık biz bu toprağı.

Buzdan adamlar ormanı…

90 bin Mehmetçik silah sıkmadan donarak ölmüştür.

Sabah kalk borusu çalar ama kimse kalkamaz.

Hepsi donarak vatan uğruna can vermiştir.

Yüreğiniz yırtılmaz mı şimdi?

Kısa kolluydular, incecikti giysileri.

Ayakları çarıklı, karınları açtı ama yürekleri Allahuekber gibiydi, ruhları.

Bu vatan size minnettar. Ruhunuz şad olsun.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.