Gündem çok hızlı gelişiyor, bir konu üzerinde köşe yazmaya başlıyoruz, son dakika haberi ile yazı yarıda kalıyor.
Hemen O habere yoğunlaşıyoruz, bu yazı da böyle aniden gelişen bir olay için yazıldı.
Aslında benim için sürpriz bir olay değildi, herkesin, sürpriz olarak gördüğü, öfkelendiği, Meral Akşener vakasını ben 16 Ocak 2023 tarihli Günışığı gazetesindeki köşemde bire bir yazmış, olacakları gerekçeleri ile anlatmıştım.
Kâhin değilim, sadece analiz yeteneğimi kullanıyorum, haber kaynaklarım çok güçlü ve beni yanıltmıyor.
‘’Bakın ben demiştim’’ lafından hiç hoşlanmam ama bir seferden bir şey olmaz, evet ben demiştim olacakları, hem de bir buçuk ay önce.
Merak eden okuyucular 16 Ocak 2023 tarihli gazetede ‘’Altılı Paradoks ve Erken Analiz’’ başlığı ile okuyabilir.
Evet, bu günkü adı ile Millet İttifakı, bir ‘’Altılı Paradoks’’ bir çelişkiler yumağıdır.
Altı benzemez parti, sadece ve sadece Recep Tayyip Erdoğan gitsin, gitsin de ne olursa olsun hedefi ile bir araya gelmiş, bir yılı aşkın bir süre sadece toplanıp, dağılmış, alt komisyonların yaptığı teknik çalışmalar ile bir tanıtım belgesi sunarak seçmeni yanına çekmeye çalışmıştı.
Oysa alt komisyonlar dünyanın en mükemmel programını da hazırlasa, esas olan liderlerin kafasındaki tilkilerdir.
Tilkilerden biri altılı masayı dağıttı, diğer tilkiler süreç içinde ne yapacak, neyi dağıtacak hep birlikte göreceğiz.
Herkes suçu Akşener’in üstüne atıp, Akşener’i hain, kalleş, nankör diye linç etmeye başladı.
Akşener’in geçen bir buçuk yıl içinde söyledikleri ile bu gün yaptığını karşılaştıracak olursak evet Akşener yol arkadaşlarını yolda bırakmıştır.
Bu yolda bırakma, arkadan dolanma, arka kapıdan sıvışma işleri Türk siyasetinde yeni değil, doksanlı yıllar koalisyon dönemlerinde, gece anlaşıp sabah çark eden çok siyasiler gördü bu Ülke, Akşener yeni değil.
Neyse, siyasi partileri bir yana bırakıp, liderlerin kafasındaki tilkiler ile yazıya devam edelim
Altılı masanın en zavallı tilkisi CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlunun kafasındaki tilkidir.
Bu Tilki CHP yi, şaşkın ve yol haritası olmayan bir partiye dönüştürmüştür, bu Tilkiye göre CHP her şeydir, liberal ile liberal, milliyetçi ile milliyetçi, İslamcı ile İslamcı, solcu ile solcu, Kürtçü ile Kürtçü olma becerisini gösteren bir parti olmalıdır.
CHP bir tek Atatürkçü olmamalıdır, oysa eskimiş kafa kâğıdının başköşesinde Atatürkçü yazar bu partinin.
Bu kimlikten utanır hale gelmiştir CHP, utanır çünkü yanaştığı, yamanmaya çalıştığı, medet beklediği kesimler ATATÜRÇÜ değildir.
Onları kırmak istemez, kendi geçmişini, kuruluş amacını yok etme pahasına Oportünist ve Pragmatik davranışı yıllardan beri kendine ilke edinmiştir CHP.
Zaten iktidar yüzü görememesinin temel nedeni de budur.
CHP sosyal demokrat bir parti olduğunu iddia eder, ortanın solu diye bir kavram üretir, sol ve demokrat kesimlerin sempatisini de kazanmaya çalışır.
Her seferinde çuvallar, sandığa gömülür, çünkü bu ikiyüzlü politikanın sol ve demokrat çevrelerde alıcısı yoktur, verilen oylar da inadına verilen oylardır, sağ ve muhafazakâr partiler ile yan yana olmayı içine sindiremediği için oy verir solcu ve demokrat seçmen CHP ye.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu bir projedir, kaset projesi ile göreve getirilmiş bir zavallı proje.
Niye zavallı dedim; bu efendi Meral Akşener gibi bir Operasyon elemanına partisinin kapılarını sonuna kadar açmış, CHP içindeki her eylemine sessiz kalmış bir zavallıdır.
Bir Genel Başkan düşünün, müttefik gördüğü bir siyasi partinin genel başkanı, ben Cumhurbaşkanı adayı olmayacağım diyecek, partimden de aday yok diyerek kenara çekilecek.
Sonra, CHP içinden Kılıçdaroğlu dışında adaylar bulacak, onları gaza getirecek, partiyi bölmeye çalışacak, CHP genel başkanı muhterem de bu işleri içine sindirecek, ses çıkarmayacak, işte bu anlamda zavallı dedim Bay Kemale, evet tam bir zavallılıktır bu duruş veya başka bir ifade ile söylenecek olursa emirle hareket eden operasyon elemanı duruşudur Bay Kemalin duruşu.
CHP tanıtımını da burada kesip ‘’ Sosyal Demokrat’’ arkadaşları kızdırmayalım.
Yazının başlığı ‘’Meral Akşener’’ vakası olduğu için, Meral hanım meselesine dönelim.
Akşener, gezgin bir siyasetçidir, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesinde Ülkücü Asena, doksanlı yıllarda Tansu Çillerin Prensesi ve İçişleri Bakanı, sonrası MHP milletvekili ve meclis başkanı, Ak Partinin kuruluşunda kurucu üye, MHP den ayrılıp yeni bir parti kurarak, merkez sağda karar kılmış gezgin ve tutarsız bir kişiliktir Meral hanım.
Akşener bundan sonra hangi kimliğe bürünür ALLAH bilir.
Hazır siyasete bulaşmış iken uzun yıllar siyaset yaptığım Ak Partiye de bir iki laf edelim.
Ak Parti çeyrek asra yakın bir süre iktidarda kalabilmiş güçlü bir partidir, zaman zaman muhalefet ettim, yaptığı yanlışları ağır bir şekilde eleştirdim, kendisine dayatılan başkanlık sistemine karşı aleyhte kampanyalar düzenledim.
Partideki lapacılar ile mücadele ettim ama bir özelliğini her zaman takdir ettim.
Bu duruşum ve kararlılığımdan dolayı çok mutluyum, bozulacağımı da zannetmiyorum.
Ak Partinin güçlü bir mutfağı var, siyasi parti gibi davranıyor, kendine haklı olarak çok güveniyor, ciddi bir istihbarat arşivi var, en zor zamanlarda bile en azılı muhaliflerini, bazen bir telefon bazen de arşivden çıkarıp fırlattığı bir dosya ile susturmasını biliyor, susturmakla kalmıyor siyasi hayatını da bitiriyor.
Galiba bu sefer de bu yolu denedi, doksanlı yılların tozlu bir, iki dosyasını fırlattı ve başardı.
Olup biten bu olaylardan sonra tabi ki seçimler de bir şekilde etkilenecektir.
Bu etkinin Ak Parti lehine olacağı kesin, Millet ittifakı ağır bir darbe yemiş durumda, kaybını HDP ve diğer sol partiler ile telafi etme yoluna gidecektir.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Cumhur ittifakı birkaç adım öne çıktı, bu avantajını seçime kadar koruyup koruyamayacağını izleyip göreceğiz.
Milletvekilliği seçimleri ise Cumhur İttifakı için çantada keklik değil, ağır ekonomik bunalım, üstüne gelen yıkıcı deprem, halkın yoksulluk ve çaresizliği Cumhur ittifakı için büyük bir risk, bu riskin azaltılması için ittifakın neler yapacağını görmek ve seçmenin tavrını ölçümlemek gerekecek.
Ak Parti Tecrübelidir, bu riski bertaraf etmek için çözüm üretebilecek deneyim ve imkânlara sahiptir.
Yazıdaki bir takım ima ve ithamlar Komplo Teorisi olarak görülebilir, olup olmadığını tarihsel sürece bırakıp yazıya son verelim.