Oportünizm sol literatürde sık kullanılan bir deyimdir, fırsatçılığı anlatır.
Biraz daha açık yazalım; Oportünizm güç durumlarda, davranışlarını ilkelere veya düzenli bir düşünceye göre değil, kişisel çıkarlarına en uygun düşecek şekilde ayarlayan tutumdur.
Gürsel bey bu Oportünist tutumda tam bir idol, hiçbir fırsatı kaçırmadı, fırsatçılığın tarihi yazılsa Gürsel Bey Oportünist siyasetçilerin başında yer alır.
Gürsel bey aynı zamanda başarılı bir iş insanı, emekçilikten işverenliğe kısa sürede yükselebilmiş bir saygın şahsiyet.
Bu özelliği konusunda fazla bir şey yazmak bana zor gelecek, parayla, pulla aram pek iyi olmadığı için kısa bir değerlendirme yapıp yazımın esas konusu olacak Siyasi Oportünizme ağırlık vereceğim.
Gürsel bey, dayısı Doğan Taşdelen belediye başkanlığını kaybedip, Kültür Bakanlığı Müsteşarlığına kapak atınca, fırsatı ganimet bilip tarihi eserler restorasyonu müteahhitlik belgesi edinip ticarete başlayan, Ak Parti Kültür Bakanı Ertuğrul Günay döneminde işlerini geliştirip hatırı sayılı bir serveti elde ederek, siyaset sahnesinde kariyerini devam ettiren, kıskanılacak bir başarının sahibi olabilmiş, örnek bir Oportünist.
Canı gönülden tebrik ediyorum Gürsel beyi.
Gelelim Siyasi Oportünizm yeteneğine.
Gürsel bey doksanlı yıllarda S.H.P ve C.H.P de Elazığ İl başkanlığı yaparak siyasete başladı, O yıllarda tanıma fırsatı buldum kendisini, Karayollarında büro arkadaşım rahmetli Fethi Bulut’un yanına gelip giderdi, bu vesile ile tanışmış olduk.
Gürsel beyin siyasi hedeflerinde çıta hep yüksek olmuştur.
Milletvekilliğine Tunceli ile başlayıp, Elazığ da devam etme başarısını gösterebilmiş, milletvekilliği ile yetinmediğini gösterir bir hamle ile Genel Başkanına kafa tutarak Türkiye gündemine oturabilmiştir.
Bu kafa tutuş ile ismi Genel Başkanlığa geçen şanslı adaylar arasında anılmaya başlanmıştır.
Genel merkezden yediği zılgıt ile bir anda içine kapanmak zorunda kalıp, Elazığ da elimden gitmesin diyerek küçük ölçekli Oportünist faaliyetlerine hız veren bu muhterem siyasetçinin, son televizyon programı Oportünist Üçüncü Dünyacılara parmak ısırtacak inciler ile dolu.
Beyefendi, İYİ Parti oyları ile ancak vekil olabilme şansını yakaladığını unutmuş gibi.
Kim kulağına fısıldadı ise Temel Kramollaoğlu’na Elazığ dan liste başı teklif ederek Saadet Partisi oyları ile tekrar vekil olma rüyasını ilan etti bile.
Epeyi iltifat ettik, biraz da tenkit edelim bu muhteremi.
Yoksa adımız bir anda ‘’Gürselciye’’ çıkabilir, Elazığ bu konuda çok şüpheci bir kent, öküzün altında buzağı aramakta çok yetenekli.
Bre muhterem Oportünist, sen kader birliği ettiğin İYİ partili arkadaşlarının yüzüne nasıl bakacaksın, iyi partiye tekme atıp Saadet Partisine kapak atarak Elazığ sokaklarında nasıl gezeceksin?
Elazığ-Tunceli-Bingöl sınırları içindeki her noktaya kucakla para harcayıp reklam panoları asıp milletvekili olacağını zannedip, bu kenti aptal yerine mi koyuyorsun.
Bu kentin seçmeni siyasetçiyi alkışlamayı çok sever, en çok da alkışladığı siyasetçiyi yere vurur bu seçmen.
Yıllardır alkışlanıyor, baş tacı ediliyorsun bu kentte, bu alkışlara kanıp, her türden şımarıklığı göstermekten de çekinmiyorsun.
Önce kafana göre liste hazırlayıp 3.sıradan adaylığını ilan edip meydan okuyorsun, sonra yüzde yirmilik partiye tekme atarak, yüzde birlik parti ile iki millet vekili çıkaracağım hayalleri kuruyorsun. Oportünistler zekidir, zeki insanlara haksızlık ediyorsun, ayıp oluyor.
Oportünist siyasetçi kardeş, sen önce klasik seçmen kitlene sahip çık, önce onlara güven ver, ‘’TEMELİ’’ çürük hesaplar seni kurtarmaz.
Bak kardeş, sana bir nasihatte bulunayım, Siyasal İslamcı seçmenleri çok iyi tanırım, CHP listelerinden babaları aday olsa, siyasal İslamcı hiçbir seçmen senin olduğun O listeye oy vermez.
Elazığ’ı hiç tanımıyorsun, kısa süredeki hızlı yükseliş düşünce yetini yok etmiş.
Oportünizm zayıf ve güçsüz insanların baş vuracağı bir yol.