Belirli saatler arasında aç ve susuz kalmak değildir.
Yazıya bu tür başlangıçlar rahatsız edici biliyorum, sen kimsin, sen kendini ne zannediyorsun, haddini bil, edepsiz, kafir gibi saldırılar ile çok karşılaşıyorum.
Bu Yüzdendir ki, Din yazmamaya mümkün olduğunca gayret ediyorum.
Din bir kabuldür, içsel bir kabul, aracısız bağlanma, özgür bir tercih.
Bu özgür tercih, özgürce anlama, yorumlama, akıl ve ruhen onaylamayı mecbur kılar.
Bunun ötesindeki önerme ve dayatmalar, belki insanı Müslim yapar ama, İman sahibi yapmaz.
Asıl olan İman olduğuna göre, bir başkasının önermeleri, sunuşları ile Dindar olmak yerine, kendi okumaları, yorumlamaları, Kuran gerçeği ile yüzleşerek, kabul ve bağlılık, imanı elde etmede tek yol olduğu kanaatinde olanlardanım.
Bu zihinsel refleks ile, inandığımı ve kabul ettiğimi, başlangıç cümlesindeki gibi, evirip çevirmeden yazmayı prensip edindim.
Evet, Oruç yani Kurandaki ifadesi ile Savm, belirli saatler arasında aç ve susuz kalmak değildir.
''SAVM, SİZDEN ÖNCEKİ KAVİMLERE YAZILDIĞI GİBİ SİZE DE YAZILDI'' Bakara-183
Bakara 189 ayete kadar Oruç hakkında açıklamalar yapılır.
SAVM, sakınmadır, sadece yemeden, içmeden sakınma olarak dar bir çerçeveye sıkıştırılır ise, Kuran bir bütün olarak ele alınıp, genel mantığı ile değerlendirme yapıldığında, çok yavan ve kısır kalır.
Sakınma fiilinin ıstılahi anlamı çok geniştir.
Tüm kötülüklerden uzaklaşmayı anlatır.
Bu kötülüklerden sakınma, sadece kişinin kendisi ile sınırlı değildir.
Çevre ile, insanlığın tümü ile, hayvanlar alemi ile, bitki, börtü böcek ne var ise, yani yer küre de var olma hakkına kavuşmuş, tüm canlı ve cansız varlıklar ile iyi geçinmeyi, zarar vermemeyi anlatır Sakınma fiili.
Peki, Ramazan da yapılan ibadet nedir sorusu akla gelebilir.
Ramazan ayında eda edilen Oruç, bir testtir, bir alıştırmadır, bir hazırlıktır, biyolojik bedenin en fazla ihtiyaç duyduğu yeme içme gereksiniminden uzak durma, uzak durarak alışma, alışarak yücelme, yücelerek tüm benliğinde kötüden arınmış bir hayata erişmenin provası, alıştırmasıdır Oruç.
Tabi gücü yeten ve tutması gereken insanlar kadar, gücü yetmeyen fakat faziletini ve faydalarını tefekkür ederek kendini hazırlayan insanları da bu ibadet dışında saymamak gerekir.
Din Ritüel değildir, Din hayattır, Din Eylemdir, Din yaşamdır, Din bir bütündür, O bütün içindeki bir Ritüelin yapılması, diğerlerini terk, O ritüeli eksik ve anlamsız kılar.
ALLAH Kötülüklerden uzak durmak için bir nefis terbiyesi ve alıştırması olan ORUCU hayırlı kılsın, Tutanların ibadetini kabul buyursun.
Ramazan Tüm insanlık alemine hayırlı olsun.