Firavuna sormuşlar: "Nasıl firavun oldunuz?" "Hiç itiraz eden olmadı" demiş.
İtiraz etmeden karşı çıkmadan yaşadığımız, müdahili olduğumuz her yaşamsal adımın, tarzın, tavrın, uygulamaların ortağı değil miyiz?
En basitinden hepimizin bilgisinde olan başka bir örnek ki, ağlamadan çocuk meme verilmez.
“Stefan Zweig” tespitini şu sözüyle yapmış; “İtiraz etmeyen, karşı koymayan herkes suç ortağıdır”.
Evet, hayatlarımız salgın hastalık mücadelesi ve tedirgin hallerimiz yanında yaşama tutunma maliyetinin de yükselmesi ve zorlaşmasıyla devam etmekte.
Bu ahval ve şeraitte ilk yapacağımız en azından ben bu şekilde düşünüyorum, salgın hastalıkla mücadelenin yanına yaşamsal zorluklarımız her gün bir öncekinden daha zor ve endişeyi artırarak gelmekte, yaşanmakta.
Hayır, sağlıklı bir yaşam sürmenin püf noktalarını yazmayacağım.
Hayır, döviz karşısında değerini yitiren, rekordan rekora değer kaybı yaşayan liramız içinde ne yapılır, neler yapılıra dair bilgiler de vermeyeceğim, zira böyle bir uzmanlığım ve yetkenliğim yok.
Önemli, açık ara en değerlisi, her ne yaşarsak yaşayalım, ruh sağlığımızı kaybetmemek.
Ruh sağlığımız bozulur ve dengesizleşirse, yaşam enerjimiz azalırsa devamında ne olur, neler olur, yazmaya gerek var mı?
İnsan gibi yaşamadıktan sonra sadece canlı kalıp yaşama faaliyetlerine devam etmek, hayatta kalmak marifet mi?
Duruşumuzu bozmadan, doğrularımızdan uzaklaşmadan, insan olmanın kazanımları ve etik seviye kurallarıyla hayata dâhil olmak, ters giden, yanlış giden ne varsa itiraz etmek adam olmaya dair yürüdüğümüz yoldaki kesin ve keskin gerekliliğimiz.
Kıraathane kültürü bizim halkımıza mahsustur ve kızlı erkekli toplanmaya başladığımız kafeler öncesi çok yaygındı.
“Ne olacak bu memleketin hali” ise kıraathanelerimizde açık ara birinci olan, çok fazla konuşulan konu başlığımızdır.
İtirazım yokta, her birimizin kendisine soracağı bir soru daha trendini yükselterek ilk sırayı alma uğraşında “bu yaşadıklarımız, bu kargaşa, bu belirsizlik, insani mi?”
Belirsizlik hallerimizin sakin bir geçişle net ve alenen insanca yaşanabilecek günlere ulaşabilmesi dileğimle, zira ziyadesiyle ihtiyacımız var.