Yaşıyoruz, yaşarken iletişim kurmak için konuşuyoruz, konuşma eylemi için kelimeler, cümleler kullanıyoruz, bildiğimiz lisana, dile göre.
Kullandığımız dil içine yerleşmiş ne çok kelime ve deyimler var ki, nasıl oluştu, nasıl kullandığımız dile yerleşti, aslı nedir, nereden nasıl gelmiştir, göz atalım.
1. İtalyanca'da 'alla arme' 'silah başına!' demektir.
Bu kelime bize 'alarm' olarak geçmiştir.
2. Farsça olan 'firiştah' kelimesi, Türkçe'de 'feriştah' şeklinde söylenir. Firiştah, çok güzel olan gök varlıklarına denir.
3. Farsçada ‘zengin çiftçi’ anlamında kullanılan ‘anguşta’ kelimesi bize enişte olarak geçmiştir.
4. Dilimize Macarcadan giren 'soba' kelimesinin aslı, bu dilde 'ev içindeki hamam'ı ifade eden 'szoba'dır.
5. Marathon, Atina'nın kuzeydoğusunda bir yerleşim birimidir.
Burası M.Ö. 490 yılında Yunanlıların Persleri yendiği savaşa ev sahipliği yapmıştır.
Maraton kelimesi bu zaferi haber vermek için Marathon'dan Atina'ya kadar koşan (yaklaşık 42 km) mesajcıdan dolayı ortaya çıkmıştır.
6. Arama motoru Google’ın adı bir matematik terimi olan ve ‘10’un 100. katı olan ‘googol’dan geliyor.
7. Ünlü spor markası 'Nike' aslında mitolojideki zafer tanrıçasıdır.
Mitolojide Nike, çok hızlı koşma ve uçma yeteneğine sahiptir.
8. Hanya'yı Konya'yı görmek ya da göstermek deyiminde adı geçen Hanya, Girit adasında bulunan bir şehirdir.
9. 'Dikizlemek' kelimesi Çingence’den dilimize geçmiştir.
'Dikáva' (bakmak) fiilinin ikinci tekil emir kipi çekimi 'dikés' 'bak' demektir.
10. 'Çığır' eski Türkçe bir kelimedir ve dar, küçük yol demektir.
Kar üstünde herhangi bir şekilde açılan yola çığır denir.
Bu kelime dilimizde iki deyimde kullanılıyor: "çığırından çıkmak" ve "çığır açmak" 11. 'Nankör', Farsça 'nān' (ekmek) ve 'kūr' (kör) kelimelerinden (nānkūr) oluşmuştur.
Gördüğü iyiliği unutan, iyilik bilmeyen kimse anlamındadır.
12. Farsça'da 'pa' ayak, 'puş' ise örten demektir.
Pabuç bu iki kelimenin birleşiminden oluşmuştur.
13. Çingene dilinde 'konka' yakın arkadaş, yoldaş anlamına geliyor. Sıklıkla kullandığımız 'kanka' kelimesi buradan geliyor.
14. Çorba kelimesi Farsça (şōrbā) kökenlidir. 'şōr' (1. tuz, tuzlu, 2. bulanık, karışık) ve 'bā' (yemek, aş anlamında bir ek) dan oluşmuştur.
15. 'Varoş' kelimesi Macarcada kent anlamına gelen 'város' sözcüğünden gelmektedir.
Futbol severler Ferencvaros takımını anımsayacaktır.
16. Bugün daha çok giydiğimiz kıyafetler için kullandığımız 'salaş' kelimesi Macarcadan (szállás) dilimize girmiştir.
Asıl anlamı kulübedir ve bu tabir yalnızca binalar, kulübeler için kullanılır.
17. Arapçada 'mā' su demektir. "Mā'ī" ise suya ait, su gibi, su rengi anlamlarında kullanılır.
Bu kelime bize 'mavi' olarak geçmiştir.
18. 'Acem' kelimesini Araplar kendileri haricindeki yabancılar için, Türkler ise İranlılar için kullanır. 'Acemi' Arapça bir kelimedir.
"Arapça bilmeyen, barbar, İranlı" anlamındadır.
19. "Etfal" kelimesi tıfılın çoğuludur ve "çocuklar" demektir.
Şişli Etfal Hastanesi Türkiye'nin ilk çocuk hastanesidir.
20. Fransızca'da "soupe anglaise" "İngiliz çorbası" demektir.
Bu kelime bizde "supangle" halini almıştır. 21. İtalyancada "tira" (çek!, alıp götür!) demektir.
Tiramisù ise "al götür beni" anlamındadır.
22. "Yap-" fiili ilk olarak "kapatmak" anlamıyla ortaya çıkmış ancak zamanla anlam genişlemesine uğramıştır.
"Yaprak" da bu fiilden türemiş bir isimdir ve "kapatan" anlamındadır.
23. Ermenicede "şil" çirkin demektir.
Bu kelime bizde halk dilinde "şıl" olarak kullanılır. "Şıllık" kelimesi de buradan geliyor.
24. "Köftehor" kelimesinde geçen 'hor' Farsça kökenlidir ve "yiyen, içen, tüketen" demektir.
25. 'Aslan' kelimesindeki 'lan' hecesi, ('sırtlan, kaplan, yılan' vb) hayvan adları türeten çok eski bir Türkçe ektir.
26. Kaplumbağa kelimesinin aslı "kaplu bağa" şeklindedir. "Kaplu" (örtülü, kabuklu) + "bağa" (kurbağa)
27. Arapça kökenli 'talep' ve 'talebe' kelimeleri aynı kökten gelirler: 'Talebe', (öğrenmeyi) 'talep' eden kişidir.
28. Bordo, kırmızının koyu tonlarındandır.
Bu kelime Fransızca (bordeaux) kökenlidir.
Fransa'da şarap üretilen kentin adı olan Bordeaux, üretilen şarabın renginden dolayı "bordo" olarak dilimize geçmiştir.
29. Atlı karınca sözünün eski ve asıl şekli "atlı karaca" dır.
Buradaki karaca kelimesi İtalyanca araba anlamındaki "carrozza"dan gelmektedir.
30. Farsça süt anlamına gelen "şir" kelimesinden türeyen bir başka kelime olan "şirin", "sütten yapılmış gibi tatlı" manasındadır... ..
Teselli mi bilmiyorum, dünyamızda kullanılan tüm lisanlarda da toplama, eklemeler mevcuttur.
Kullanılan konuşma dillerinde tamamıyla kendine özgün saf bir yapı mevcut değildir.
İstediğimiz, olmasına gayret ettiğimiz, bilim kurullarınca tavsiye edilen ise kendi dilimizi bilmek, tam ve doğru bilmek, eksik ve yanlışlarımızı tamamlayıp düzeltmek. Teknolojinin gelişimi ile birlikte bilgilere çok daha kolay ve pratik halde ulaşma imkânlarına sahibiz, dilerim ki bu gelişme hali dilimizi yozlaştırmaz, daha net ve anlaşılabilir bir şekle, seviyeye getirir.